Mercedes Formula 1 takım patronu Toto Wolff’un, CrowdStrike CEO’su ve kurucusu George Kurtz ile takımda sahip olduğu payın bir kısmı için gerçekleştirdiği 300 milyon dolarlık anlaşma, iyi bir emeklilik için gereken finansal güvenliği sağlıyor.

Ancak bu, Wolff’un F1’den çekilme planı kapsamında nakit elde etmesi anlamına gelmiyor. Emeklilik şu anda onun gündeminde değil.

Pay satışının asıl amacı, Wolff’un Mercedes takımı için güçlü bir karşılıklı bağ kurduğu bir kişiyle ek değer yaratmak.

Wolff, Mercedes takımını ileriye taşımaya tam bağlılığını sürdürüyor ve kişisel geleceği yerine uzun vadede takımı daha iyi hale getirecek temelleri atmaya odaklanmış durumda.

Yaşanan gelişmelerin detaylarını ve anlamını inceleyelim.

Satılan pay ne?

Mercedes ve Kurtz, Las Vegas’ta Perşembe öğleden sonra bir hisse devri anlaşmasının yapıldığını duyurdu.

Bu işlem, Kurtz’un kendi kişisel anlaşması olup CrowdStrike şirketi üzerinden değil, Wolff’un holding şirketi Motorsport Invest Limited (MIL) içindeki %15 hisseyi devralmasını kapsıyor. MIL, Mercedes F1 takımının %33’üne sahip.

Bu da Kurtz’a dolaylı olarak Mercedes takımında %5’lik bir pay sağlıyor.

300 milyon dolarlık anlaşma, Mercedes’in şu anki değerlemesinin 6 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Bu, 2008’de Ross Brawn’ın Honda’dan sadece 1 sterline satın aldığı takımı göz önüne alındığında oldukça etkileyici bir rakam.

Hisse yapısındaki değişiklik, takımın yönetim yapısında herhangi bir değişikliğe yol açmıyor; ancak Kurtz, Mercedes’in teknoloji danışmanı olarak görev alacak ve strateji yönlendirme komitesine katılacak.

Neden şimdi bu anlaşma yapıldı?

Wolff, takımda ortaklık için birçok teklif aldı ancak uzun süredir bu tekliflere mesafeli durdu. Özellikle mevcut üç hissedarın satış yapmaması yönünde bir anlaşmanın olduğu biliniyor.

Kurtz anlaşması, MIL’in sahip olduğu %33’lük payın değişmemesi nedeniyle hisse dağılımını finansal olarak değiştirmiyor.

Wolff’un MIL’deki hisselerinin bir kısmını seyrelterek pay vermesi, Kurtz’ta uzun vadeli ve güvenilir bir ortak bulmasıyla mümkün oldu; bu ortak sadece hızlı bir kar peşinde değil.

Wolff CNBC’ye verdiği röportajda, anlaşmanın Mercedes’in elden çıkarılmasıyla ilgili olmadığını, tanıdığı ve güvendiği biriyle benzersiz bir iş birliği kurmakla ilgili olduğunu açıklad.

“Mercedes ile bu maceraya başladığımda uzun vadeli bir yolculuktu,” dedi Wolff.

“Mercedes ile 20 yıl boyunca tur otomobilleri ve daha küçük formüllerde ortaklık yaptım. Ayrıca Formula E takımında da hissedardım. Bu bizim yolculuğumuzdu ve biz satıcı değiliz.”

“George ile birlikte büyüdük. Onun halka arzından çok önce tanıştık, büyüme sürecinin bir parçası olduk. George çok özel biri; sadece başarılı bir teknoloji girişimcisi değil, aynı zamanda bir yarışçı. Bu, bizim için önemli bir yetenek ve anlayış kombinasyonu. Onu aramıza katmak harika.”

Kurtz’un LMP2, LMP3 ve GT araçlarında kazandığı çok sayıda spor otomobil sınıf şampiyonluğu ve yarış zaferleri, Wolff’un ilgisini çekiyor.

Wolff için bu anlaşma, kendisinde olmayan bakış açıları ve bilgiye sahip birini takıma dahil etmek anlamına geliyor.

Kurtz’un siber güvenlik şirketindeki girişimci başarısı, teknoloji operasyonlarını tam anlamıyla kavradığını gösteriyor; bu da Mercedes’in daha büyük bir imparatorluk haline gelme hedefi için kritik önemde.

Kurtz’un Mercedes’in inovasyon ve teknoloji stratejisini desteklemesi, ayrıca ABD pazarında Mercedes takımının görünürlüğünü artırması bekleniyor. Büyük teknoloji şirketleriyle bağlantılar kurarak kapıları açabilir.

Mercedes’in şu anki 6 milyar dolarlık değerlemesi etkileyici olsa da, Kurtz projeye sadece eğlence için katılmıyor.

Gelecekte değerini artıracak çok iş olduğunu düşünüyor.

CNBC’ye verdiği demeçte, “Bir işe başlarken mutlaka bir ticari amaç vardır. Bence Formula 1’de çok fazla potansiyel var. Mercedes’te de var, yoksa ben burada olmazdım.” dedi.

Kurtz’un katkıları başarılı olursa, bu Wolff’un takımda daha uzun süre kalmasını da destekleyecektir.
Doğru ortaklar

Wolff için Kurtz anlaşması, Mercedes takım gelirlerini sürekli artırma vizyonunun bir kanıtı.

Bunu sağlamak için uzun vadede en iyi sponsorlara sahip olmak gerekiyor.

Perşembe günü Las Vegas’ta düzenlenen F1 İş Zirvesi’nde Wolff, başarıyı doğru ortaklarla çalışmaya bağladı ve 2013’te takımına uygun olmayan bazı ortakları çıkardığını anlattı.

“Ortaklarımızın sayısını azalttık çünkü bazı markaların Mercedes markasına uymadığını düşündüm,” dedi.

“Bugün de aynı şekilde yapıyoruz. Bu kibirli veya hak sahibi bir tavır olarak algılanmamalı ama bazı ortaklar Mercedes markasına uyuyor, bazıları ise tamamen farklı kategoride. Onların doğal uyumunu göremedim, ne bizim için ne de belki onlar için.”

“Bu bağlamda, birbirimizin markalarını güçlendirmeye ve yatırım getirisini artırmaya odaklanıyoruz.”

“Bugün kimse arabanıza sticker yapıştırmak için sponsorluk yapmıyor. Asıl mesele, bu markalarla nerede gelir yaratıyoruz? Yatırım getirisi nerede sağlanıyor?”

“Çünkü eğer bu üç, dört ya da beş yıl boyunca işe yaramazsa, o ortaklar ‘Bu kadar, ilgilenmiyoruz, yolculuktan indik’ diyecekler.”

“Biz bu markaların kalıcı olmasını istiyoruz. Çünkü bu çok mantıklı.”

Bu sözler, hızlı bir nakit elde etme peşinde olan bir takım patronunun konuşması değil.

trf1.net