Amerika, Formula 1 için büyük önem arz ediyor.
Formula 1, Amerika pazarına son yıllarda hiç olmadığı kadar önem veriyor. Özellikle Liberty Medya (Formula 1 haklarının sahibi) sonrasında Amerika pazarı daha kıymetli hale geldi. Tıpkı Ortadoğu gibi.
Amerikan sporseverler için Formula 1’i ‘izlememek’ için birçok neden mevcut: Amerikan sürücü veya motor tedarikçisi yok, sadece ‘HAAS’ bir Amerikan takımı olarak mevcut ancak onların da ne performansı ne de duruşları (Rus Bayraklı araç giydirmeleri) izlemeye değer değil açıkçası. Sezonun ilk bölümü diğer kıtalarda olduğu için canlı yayınlar sabahın erken saatlerinde veya gece geç saatlerde oluyor. Amerika’da Formula 1 hayranı olmak gerçekten zor bir durum gibi duruyor. En azından Amerika Birleşik Devletleri'nde bir Grand Prix var ama bu bile geleceği konusunda soru işareti taşıyor. Amerika ve Formula 1 arasındaki ilişkide yanlış giden ne?
Amerikan Formula 1 hayranları hakkında Amerika’da eski bir söz vardır 'Opera için fazla aptal, NASCAR için fazla zeki'. Formula 1, ABD'de her zaman ‘yabancı’ bir motor sporu olmuştur. Popülaritesi, düşük teknolojili NASCAR ve Amerika'nın yerli açık tekerlekli serisi IndyCar tarafından gölgede bırakılarak düşük tutulmuştur. Ülkedeki birçok motor sporları hayranı, Formula 1'in yatırımlarını; Amerika pazarı çalışmalarını, çabasını görmüyor belki de önemsemiyor. Amerikalı motor ve araç üreticileri de aynı fikirde görünüyor.
Şovun parçası: ABD
Aslında Formula 1 kurulduğu yıllarda (resmî kuruluşundan önce de) uzun bir süre takvime dâhil oldu.
Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix'si, 1950'deki modern Dünya Şampiyonası kuruluşundan bu yana pek çok kez ev sahibi oldu. İlk yıllarda çeşitli Indianapolis500 yarışlarının gölgesinde Savannah, Milwaukee, Santa Monica ve San Francisco pistlerinde yarışlar yapıldı. 1961-1980 yılları arasında 20 yıl boyunca yarışı düzenlenen Watkins Glen Pisti belki de Amerikan Formula 1 tarihinin en köklü mekânı idi. 1976-1984 arasındaki dönem, çifte Amerika yarışını (ve 1982'de üç!) bile içeriyordu. O zamandan beri, arka arkaya büyük ölçüde başarısız sokak yarışları (Dallas GP), Indianapolis'e dönüş - iyi başlayıp sert bir şekilde sona erdi - ve Formula 1 yarışının olmadığı birçok verimsiz yıl gördük. Yarış son yıllarda tekrar düzenleniyor, bu sefer Austin-Teksas’ta sadece bu amaca yönelik inşa edilen Amerika Kıtası Pisti'nde. (Circuit of the Americas (COTA)).
· 1950-1960: Indianapolis 500
· 1958, 1960: USGP (Riverside)
· 1959: USGP (Sebring)
· 1961-1980 USGP (Watkins Glen)
· 1976-1983: USGP West (Long Beach)
· 1981-1982: Caesars Palace Grand Prix (Las Vegas)
· 1982-1988: Detroit Grand Prix (Michigan)
· 1984: Dallas Grand Prix (Texas)
· 1989-1991: USGP (Phoenix)
· 1992-1999: Yapılmadı
· 2000-2007 USGP (Indianapolis)
· 2008-2011: Yapılmadı
· 2012-Günümüz: AustinGP-USGP (COTA)
· 2022: Miami Grand Prix (Hard Rock Stadium)
Indianapolis çıkmazı
Formula 1 dokuz yıllık aranın ardından 2000 yılında Indianapolis Motor Speedway'deki USGP için ABD'ye döndüğünde, on yıllardır ilk kez bir Formula 1 yarışı büyük bir televizyon ağında canlı olarak yayınlandı. Açılış yarışına yaklaşık 190.000 taraftar geldi. Bu kulağa etkileyici gelse de, yıllık Indianapolis500 için düzenli olarak neredeyse 500.000 koltuk satıldığı düşünüldüğünde pek de etkileyici değil. Formula 1 hafta sonundaki pist, arka planda devasa boş tribünler ile televizyonda neredeyse terk edilmiş görünüyordu. Bu esasında Formula 1’e gönül verenlere de bir nevi ihanetti çünkü nice isteyen ülke takvime dâhil olamıyordu. 2005’teki tarihi rezaletten (Michelin vakası) sonra son kez 2007’de yapılarak Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix’i askıya alındı.
Amerikan pazarı
Mevcut dört Formula 1 motor üreticisinden üçü Amerika Birleşik Devletleri'nde araba satıyor; Honda ve Mercedes-Benz için kendi ülkeleri dışındaki en büyük pazar burası. Ferrari otomobillerinin %65'ini de burada satıyor. Bu sporun Amerika’da en büyük destekçileri olmalılar, ancak durum böyle değil. Honda, reklamlarını uzun süredir devam eden IndyCar üzerinden odaklanarak yapıyor ve Mercedes-Benz bazı reklamlarda Formula 1 araçlarını sergilese de, Amerika'da ‘bizden olmayan’ lüks bir marka olarak algılanıyor. Renault ABD'de kendi arabalarını satmıyor ancak bazı eyaletlerde Formula 1 aracılığıyla Alpine (Renault’un spor araba markası) markasını tanıtıyor.
Üreticilerin yanında etkinlik geliri olarak da büyük bir Pazar Amerika ve F1 Yönetimi de bunun farkında, bu yüzden son yıllarda Amerika pazarı oldukça önemli hale getirildi. Üstelik gelecek sezon (2022) çift Amerika yarışı takvime dâhil edildi. Formula 1 yalnızca bir spor organizasyonu olmaktan çıkıyor ve popüler bir etkinliğe doğru eviriliyor.
HAAS’ın varlığı
1980'lerin ortalarından bu yana spordaki ilk Amerikan takımı olan HAAS'ın gelişi, Amerika'da Formula 1’in geleceği açısından çok önemli. Takım, Stewart/Haas yarış takımının ortak mülkiyeti aracılığıyla NASCAR hayranlarına tanıdık gelen Gene Haas tarafından yönetiliyor.
Amerikalılar bir underdog'u sever ve HAAS takımı, 1980 Kış Olimpiyatları'ndaki ABD hokey takımından bu yana en büyük underdog olabilir. 2016'daki ilk üç yarışın ikisinde puanlı bitişler ile işaretler umut vermiş ve ivme yükselmişti ancak son yıllarda yaşanan başarısızlıklar umutları biraz kırsa da varlıkları bu Pazar için son derece önemli.
Amerika pazarının geleceği
2012'de takvime yeniden dâhil edildiğinden beri Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix'si eyaletteki yerel taraftarlar tarafından iyi bir şekilde desteklendi, ancak katılımlar her yıl düştü. 2013 yılında Amerika’da ikinci bir yarış (New Jersey'deki Port Imperial sokak pistinde düzenlenecek olan bu yarış) ile etkinlik şiddetini arttırma isteği fon eksikliğinin kurbanı olmuştu.
Bu istek aslında hiç azalmadı ve sonunda bu yıl, 2022’de Hard Rock Stadyumu Pisti’nde gerçekleştirilecek Miami Grand Prix’i açıklandı. Bu pazara ne kadar önem verdiğini göstermeye çalışan Formula 1 Yönetimi bu adımla şovun takvimin her iki tarafında da devam etmesi için attığı büyük bir adım.
Formula 1’in genleri Avrupa’yı arzulasa da Liberty Medya sonrasında özellikle Ortadoğu ve Amerika pazarlarındaki çalışmalar aralıksız devam ediyor. Gelecek sene için açıklanan takvimde (2022) birçok Amerika kıtası ve Ortadoğu yarışı var. Para kazandıracak yerler önceliklendiriliyor. Sporun ruhu baltalanıyor mu bence evet ancak Liberty Medya bunu ‘tutku’ için değil ‘para’ için yapıyor.
gzt.com