Yeni Audi TT çok farklı görünmüyor mu? Bir de içine bakın...
Yeni Audi TT'nin en iyi yanının dışarıdan görülmeyecek bir yere gizlendiğine karar verdik. Aslında bu ironik olsa da hoş düşünülmüş. Tamamen tarz ve gösterişe yönelik bir sınıfın en iyileri, aracın içindekilerini memnun etmek zorundadır.
Bu biraz cesaret isteyen bir yaklaşım. Geleneksel yaklaşım, coupelerin dış tasarımlarının iyi olması ama kabine bir hatchback kadar önem göstererek işin içinden sıyrılmaktır. Ama bu otomobilin sahibi açısından yaklaşırsak, bu işten bizim kârımız ne olacak? Audi'nin bu yaklaşımı tamamen değiştirdiğini söyleyebiliriz. Üçüncü nesil TT'nin dış tasarımı pek radikal değil.
İç tasarımı ise bambaşka. Audi'nin ilk olarak şu anki A3'te kullandığı basit ama kaliteli ve çok mantıklı olan ısıtma kontrol düğmelerini çok konuştuk. TT'deki 12.3 inçlik LCD ekran ise tüm analog göstergelerin ve orta konsolda olması beklenen bir ekranın yerini alıyor. Ama bu önemli değil, çünkü bu ekran görevini başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Hemen hemen ihtiyacınız olan her şeyi direksiyondaki düğmelerle rahatlıkla yerine getiriyorsunuz.
MQB altyapısıyla aracın geri kalanı da kendisini kanıtladığını hissettiriyor. Sürüş pozisyonu çok başarılı, ol tutuşu daha yüksek, şasi artık ön tampon betondan yapılmış gibi hissettirmiyor. Üstelik asıl şaşırtıcı olan aracın en iyi versiyonunun dizel olması. 2.0 lt'lik TDI ultra akıcı, sesiz ve güçlü. Bu araç mükemmel olamk için aşırı çaba göstermeyerek güzel bir denge yakalamış. Tebriker Audi, bu sefer başardın.