Liberty Media, Dorna Sports’un Yüzde 84’ünü Satın Alarak MotoGP’nin Kontrolünü Ele Aldı: F1’in Sahibi MotoGP’de Neleri Değiştirebilir?
Amerikalı medya devi Liberty Media, Temmuz 2025’te MotoGP’nin ticari haklarını elinde bulunduran Dorna Sports’un yüzde 84’lük hissesini 4,3 milyar euro (3,7 milyar sterlin) karşılığında satın aldı. Dorna CEO’su Carmelo Ezpeleta ve COO Enrique Aldama ise İspanyol şirketteki kalan hisselerini korudu.
Liberty Media, Formula 1’in ardından MotoGP’yi de bünyesine katarak iki tekerli şampiyonada büyüme potansiyeli gördüğünü açıkladı. Şirketin özellikle Kuzey Amerika pazarında MotoGP’nin popülaritesini artırmayı hedeflediği ve F1’in “Drive to Survive” döneminde elde ettiği başarıdan ilham alacağı belirtiliyor.
Liberty Media’nın F1’deki deneyimini MotoGP’ye aktarması beklenirken, Ezpeleta’nın MotoGP’nin bazı Formula 1 şehir pistlerinde yarışabileceğine dair açıklamaları da gündeme gelmişti. MotoGP News, Liberty Media’nın MotoGP’de uygulayabileceği bazı F1 kurallarını derledi.
Çekiş Kontrolü Yasaklanmalı: Sürücülere Daha Büyük Bir Mücadele Sunulmalı
Liberty Media, MotoGP’yi sürücülerin sınırlarını zorladığı bir şampiyona olarak pazarlayabilir. Ancak çekiş kontrolü ve diğer elektronik yardımcıların yasaklanmasıyla sürücülere daha büyük bir meydan okuma sunulabilir.
Formula 1’de çekiş kontrolü 1950’den bu yana dönem dönem kullanılsa da, son olarak 2008’de tamamen yasaklandı. Bu sayede pilotlar tüm kaymayı kendileri kontrol etmek zorunda kaldı ve yarışlar daha heyecanlı hale geldi.
MotoGP ise 2025 sezonunda Avusturya Grand Prix’sinde yeni bir denge kontrol sistemi tanıttı. Bu sistem, motosiklet kayarken motor torkunu sınırlamayı amaçlasa da, bazı üst düzey isimler tarafından eleştirildi.
Ducati pilotu Marc Marquez, Red Bull Ring’deki basın toplantısında, “Bence çok açık. Motosiklete ne kadar çok elektronik eklerseniz, sürücünün fark yaratma şansı o kadar azalıyor. Kontrole karşı mücadele ediyorsunuz ve motosiklet her şeyi yapıyor. Bir sürücü olarak bunu sevmiyorum,” ifadelerini kullandı.
KTM pilotu Pedro Acosta ise, “Her seferinde yeni elektronik yardımcılar ekliyoruz, bence tam tersi yönde gitmeliyiz. 2027 için yeni kurallarda yükseklik ayar cihazı gibi sistemleri kaldırıyoruz. Artık bu yardımcıları motosikletlerden çıkarmayı düşünmeliyiz,” dedi.
Marquez, çekiş kontrolünün yasaklandığı Britanya Superbike Şampiyonası gibi serilerde olduğu gibi, MotoGP’de de bu sistemin kaldırılmasından en çok fayda sağlayacak isimlerden biri olarak gösteriliyor. Avustralyalı eski şampiyon Casey Stoner da, Marquez’in gaz kontrolündeki doğal yeteneğiyle MotoGP’de çekiş kontrolüne ihtiyaç duymayan tek sürücü olduğunu belirtiyor. Marquez, 2025 sezonunda 11 Grand Prix ve 14 sprint yarışı galibiyetiyle dikkat çekmişti.
Sprint ve Grand Prix İçin Ayrı Sıralama Seansları Uygulanmalı
Liberty Media’nın MotoGP’de F1’den ilham alarak uygulayabileceği bir diğer yenilik ise, sprint yarışı ve Grand Prix için ayrı sıralama seansları düzenlenmesi olabilir. Formula 1’de her iki yarış türü için de ayrı sıralama turları yapılırken, MotoGP’de şu anda tek bir seans kullanılıyor.
MotoGP’de cuma günü yapılan ikinci serbest antrenman seansı, sürücülerin doğrudan Q2’ye kalıp kalamayacağını belirliyor. Bu seans, aynı zamanda sprint yarışı için de grid dizilişini belirleyebilir. Böylece sprint ve Grand Prix yarışlarının gridleri farklı olur ve hafta sonlarında daha fazla değişkenlik sağlanabilir.
Grand Prix’de Puan Alan Sürücü Sayısı Azaltılmalı
Formula 1, 2010 yılında puan sistemini değiştirerek ilk 10 sıradaki pilotlara puan vermeye başlamıştı (25-18-15-12-10-8-6-4-2-1). MotoGP’de ise halen ilk 15 sürücü puan alıyor. Liberty Media, MotoGP’de puan alan sürücü sayısını 15’ten 10’a düşürmeyi değerlendirebilir.
2025 MotoGP sezonunda yarış sonuna ulaşan sürücü sayısı ortalama 17,1 olarak kaydedildi. Almanya’da sadece 10, Endonezya’da 14, Hollanda, Macaristan ve Misano’da ise 16 sürücü finiş görebildi. Puan barajının düşürülmesi, yarışın arka sıralarında kalan sürücülerin puan için mücadele etmesini zorlaştırabilir.
Takımlar Arası Veri Paylaşımı Yasaklanmalı
Formula 1’de müşteri araçlara izin verilmezken, takımlar arasında teknik veri paylaşımı da kesin olarak yasaktır. MotoGP’de ise fabrika takımları ve uydu takımlar arasında veri ve bilgi paylaşımı serbesttir.
Ducati, VR46 ve Gresini ile yakın çalışırken; Aprilia, Trackhouse Racing ile, Honda ise LCR ile veri paylaşımı yapıyor. KTM’nin Tech3 ve Yamaha’nın Pramac takımları ise adeta ikinci fabrika takımı konumunda.
Liberty Media, MotoGP’de de takımlar arası veri paylaşımını yasaklayarak, fabrika ve uydu takımlar arasındaki rekabeti artırmayı hedefleyebilir. Bu adım, bağımsız takımların rekabet gücünü bir miktar azaltabilirken, fabrika takımlarının da ayar verisi açısından daha sınırlı kalmasına yol açabilir.
MotoGP’de F1 Tarzı Bütçe Sınırı Gündeme Gelebilir
Liberty Media ve FIA’nın Formula 1’de 2021 yılında uygulamaya koyduğu bütçe sınırı, takımların değerini önemli ölçüde artırdı. 2025 yılında Forbes’a göre en düşük değerli F1 takımı Haas 1,5 milyar dolar, Ferrari 6,5 milyar dolar, Mercedes 6 milyar dolar ve McLaren 4,4 milyar dolar değerinde.
Buna karşılık, F1 dünyasının tanınan ismi Guenther Steiner, Eylül ayında Tech3 takımını Hervé Poncharal’dan yaklaşık 20 milyon euroya satın aldı. Diğer F1 figürlerinin de MotoGP takımlarına yatırım yapmayı değerlendirdiği belirtiliyor.
MotoGP’de F1 tarzı bir bütçe sınırı uygulanması, takım değerlerinin artmasını sağlayabilir. Ayrıca, küçük takımların bütçelerini güçlendirmesine ve daha fazla sponsoru çekmesine yardımcı olabilir.
trf1.net