Formula 1’in Las Vegas Grand Prix’sinde ikinci serbest antrenman seansında uzun sürüş bölümleri görülmedi ve yumuşak lastiklerle düşük yakıtla tur atan sürücüler ile bunu yapamayanlar arasında büyük bir karışıklık yaşandı. Bu durum, ilk günün performans tablosunu okumayı oldukça temkinli hale getirdi.

Muhtemelen ilk dört takımın birbirine çok yakın olduğu ve Alpine ile Williams’ın düşük tutunma ve viraj yapısının birleştiği bu pistte nispeten rekabetçi göründüğü söylenebilir.

Lando Norris ve Kimi Antonelli, ilk dört takım içinde Turn 16-17 drenaj kapağı sorunundan kaynaklanan kırmızı bayrak öncesinde yumuşak C5 lastiklerle hızlı tur atabilen tek iki sürücüydü. Bu nedenle, başlık zamanlarında sırasıyla birinci ve ikinci oldular ve aralarındaki fark saniyenin yüzde birleri kadardı.

Ancak George Russell, kırmızı bayrak nedeniyle turunu tamamlayamadan onların zamanlarını geçmek üzereydi. Oscar Piastri, Max Verstappen ve Ferrari pilotları ise ya çıkış turlarındaydı ya da zamanlı turlarına yeni başlamışken turu iptal etmek zorunda kaldılar.

Birinci serbest antrenman seansı daha sorunsuz geçse de, pistin düşük tutunma seviyesinden başlayıp hızla artan yapısı ve sürücülerin farklı çalışma programları nedeniyle elde edilen zamanlar net bir tablo ortaya koymadı.

Charles Leclerc, FP1’i yumuşak lastiklerle sekizinci turunda lider tamamladı. FP2’de ise Leclerc’in üçüncü en hızlı zamanı, Norris’in zamanına sadece 0.1 saniye farkla orta sert lastiklerle geldi. Bu da Ferrari’nin geleneksel olarak iyi performans gösterdiği bu pistte güçlü olabileceğine işaret ediyor; ancak çok sayıda belirsizlik nedeniyle bu verinin anlamı sınırlı.

McLaren’ın buraya gelirken en büyük endişesi, geçen yıl performansını ciddi şekilde kısıtlayan ön lastik tırtıllanmasıydı. Pirelli’nin 2025 lastiği tırtıllanmaya karşı daha dirençli olacak şekilde tasarlandı, ancak düşük tutunma ve soğuk çöl gecesi sıcaklıkları kombinasyonunda bu sorunun Las Vegas’ta ortaya çıkması bekleniyordu.

İlk seansta Norris ve Piastri, orta sert lastiklerle birkaç tur sonra tırtıllanma bildirdi. Ancak FP2’de tutunmanın artmasına rağmen sorun ortadan kalkmış gibi göründü.

Mercedes, McLaren, Ferrari ve Red Bull’un Monza tipi kanatlarından daha büyük bir arka kanat kullanıyordu. Pist tutunması arttıkça bu durum Mercedes için avantaj gibi görünmeye başladı. Ancak son derece uzun arka düzlüğün sağladığı yüksek düz hat hızı nedeniyle ideal ayarın ne olacağı henüz net değil.

Mercedes, lastiklerini diğer araçlara kıyasla daha hızlı çalışma sıcaklığına ulaştırabiliyor ve bu özellik burada değerli olabilir. Geçen yıl Russell’ın zaferinde de bu önemli bir faktördü. Ancak Russell bu durumu biraz küçümseyerek, “Bu araç sezon boyunca geçen yıla göre daha rekabetçi, ancak burada belki o kadar iyi değiliz. Yarışta karışımdayız, orada ya da burada, ama pistte ışık saçmıyoruz” dedi.

Yumuşak lastik için mükemmel bir hazırlık stratejisi olmadığı anlaşılıyor. Tek bir hazırlık turu ön lastiklerin tam olarak ısınması için yeterli olmayabilir. Soğuk hava ve uzun lastik soğutucu düzlüğü işleri zorlaştırıyor. İkinci hazırlık turunda ise arka lastikler uçuş turu bitmeden tutunma kaybedebiliyor.

Ön aks boyunca sıcaklık dengesizliği de yaşanıyor: Ön lastiklerin dış tarafı, iç tarafa göre çok daha fazla zorlanıyor ve bu nedenle çalışma sıcaklığına daha erken ulaşıyor.

Ön akstaki sıcaklık farkı nedeniyle çok sayıda kilitlenme yaşandı ve neredeyse herkes kaçış yollarını yoğun şekilde kullandı. Yaklaşım hızları çok yüksek, virajlar ise oldukça yavaş ve yeterli yere basma kuvveti olmadığı için kilitlenmeler büyük oldu. Ayrıca, Baku ve Interlagos’ta olduğu gibi, rüzgarın ani ve değişken esmesi durumu daha da karmaşık hale getirdi.

FP2’de tutunma çok hızlı artmaya devam ettiği için zamanlar, genellikle ilk serbest antrenmanın başında görülen “şans oyununa” benzer bir hal aldı; yani pistten çıkan sürücü ilk geçtiğinde en iyi zamanlarda yer alıyor, ancak bir sonraki turunu tamamlamadan ilk 10’dan düşüyordu.

Bu durum, tutunma artışı böyle devam ederse sıralama turlarında büyük etkiler yaratabilir. Russell’ın geçen yıl pole pozisyonu aldığı gibi son sırada piste çıkmak çok cazip görünüyor. Ancak bu aynı zamanda sarı veya kırmızı bayraklara karşı büyük bir risk oluşturuyor; çünkü pist bu tür olaylara oldukça açık.

Antonelli, “Bence FP3’te durumun aynı olup olmadığını görmek gerekiyor, ama eğer tutunma artışı azaldıysa risk o kadar yüksek olmaz” yorumunu yaptı.

Bu hafta sonu doğru ayarları tutturmak, her zamankinden daha fazla şans faktörüne bağlı olacak gibi görünüyor.

trf1.net