Ferrari pilotu Charles Leclerc, bu sezonun son üç yarışında aracında yaptığı “aşırı” ayar değişikliklerinin performansını artırdığını ancak bu değişikliklerin aracı kullanmayı da zorlaştırdığını söyledi
Yılın ilk beş yarışına bakıldığında, Leclerc’in damalı bayrağı lidere karşı en az farkla geçtiği yarış, üçüncü olduğu ve liderin sekiz saniye gerisinde tamamladığı Suudi Arabistan oldu.
Bahreyn’de dördüncü olup liderin yaklaşık yirmi saniye arkasında kalan Leclerc, Çin’de ise beşinci bitirdiği yarışın ardından diskalifiye edildi.
Bu sonuçlar Ferrari SF-25’in hızının umut verici ama yetersiz olduğunu gösterdi.
Charles Leclerc motor freni gibi araç karakteristiklerine daha alışık olduğu için avantajlı konumda olsa da, o bile yeni kurallarla birlikte değişen gerekliliklere uyum sağlamak zorunda kaldı.
Ferrari’nin Miami öncesi düzenlediği basın toplantısında Leclerc şöyle konuştu: “Pilotların hislerini karşılaştırmak her zaman çok zordur. Eğer araç içinde kendinizi rahat hissetmiyorsanız, diğer pilottan daha fazla zorlandığınız bir şey mutlaka vardır. Bu yüzden onun kadar hızlı gidemezsiniz."
"Benim açımdan bakarsak, bu yıl aracın potansiyelini ortaya çıkarmak için oldukça aşırı ayar yönlerine gittik. Bu yüzden de sürüş stilimi ciddi şekilde değiştirmem gerekti. B yeni gerekliliklere uyum sağlamak içindi."
Leclerc’in bu ayar değişikliklerine geçtiği dönüm noktası Japonya’daki Suzuka yarışında yaşandı.
Bu değişikliklerin tam olarak ne içerdiğine dair fazla detay vermek istemiyor: “Detaylara fazla girmeyeceğim ama bu ayarlar aracı biraz daha zorlaştırıyor. Çok sert hale geliyor ve bu da özellikle sıralama turlarında limitteyken aracı sürmeyi zorlaştırıyor. Fakat bu benim her zaman sevdiğim bir şeydi."
"Bu yönde ilerleyebilmek için araca dair her şeyi yeniden uyarlamak gerekiyor. Bu da birkaç yarış alıyor. Şu anda bu sürecin içindeyiz. Son yarışlarda bu işe yaradı ama bu her yarışta işe yarayacağı anlamına gelmiyor. Açık fikirli olmaya devam etmemiz gerekiyor. Gerekirse geri adım atmaya hazır olmalıyız. Ancak şimdilik bu yönde ilerlemeye devam ediyoruz. En azından benim açımdan işe yaradığını görüyoruz.”
Leclerc’in “sert” olarak tanımladığı ayar, ön tarafın daha güçlü, arkadaki yol tutuşun ise daha dengesiz olduğu anlamına geliyor.
Araç virajlara daha iyi giriyor ama arkası daha kolay kayabiliyor. Leclerc’in, önden kaymayı hiç sevmeyen bir pilot olduğunu düşündüğümüzde, bu tür bir ayarın onun için daha uygun olduğu ortaya çıkıyor.
Aynı ayar yönelimi Hamilton için ise işe yaramıyor gibi görünüyor. Hamilton daha öngörülebilir ve sağlam arka taraf isteyen bir sürüş tarzına sahip. Bu durum son iki yarışta sıralama turlarında Leclerc’ten yarım saniye geride kalmasına neden oldu
Lewis Hamilton’ın bu yıl zorlanacağına dair yorumlar artsa da, Ferrari’nin İtalya’daki bir sonraki yarışta kullanacağı kademeli güncellemeler arka tarafın dengesizliğini azaltabilir.
Leclerc, hem takım arkadaşına güven duyuyor hem de onun Ferrari’ye getirdiği farklı bakış açısının takıma katkı sağladığını düşünüyor.
“Yeni bir takıma geldiğinizde, sistemlere, iş yapış şekillerine ve yeni araca alışmak her zaman zordur. Ben kendi performansımı ve aracımı geliştirmeye odaklanıyorum. Bu bile başlı başına çok fazla çalışma gerektiriyor. Fakat Lewis’in de gelişeceğinden eminim. Çin’de gerçekten harika bir galibiyet aldı. Henüz öğreneceğimiz çok şey var ama ben şimdiden Lewis’ten çok şey öğrendim. Onu takımda görmek harika. Yıllardır alıştığımız yöntemleri sorgulamamıza sebep oldu ve farklı konulara nasıl yaklaşabileceğimize dair yeni bir bakış açısı getirdi. Bu açıdan bakarsak, şimdiden çok şey öğrendik.”
tr.motorsport.com