Formula 1'in efsane takım patronları arasında gösterilen Eddie Jordan, uzun yıllar önce kendi ekibini kurarak Formula 1'e adım atmıştı. Ancak ilk yılların ardında büyük bir hikaye yatıyordu. Ekibin Pazarlama Direktörü Mark Gallagher, ekibin kuruluşunun ardındaki hikayeyi Motorsport.com'a anlattı.

Eddie Jordan, alt kategorilerde kendi takımını kurup, yönetmeye başlamadan önce normal bir yarış pilotuydu. Fakat kendi takımını kurmaya karar verdi ve alt kategorilerde oldukça başarılı sonuçlar elde etti. 1987 yılında Johnny Herbert ile İngiltere Formula 3 şampiyonluğunu kazanan ve iki yıl sonra da Jean Alesi ile Formula 3000 şampiyonluğunu elde eden Jordan, artık gözünü daha yukarılara dikmişti.

1988'de gazeteci olarak görev alan Gallagher, Jordan'ın yakın dostuydu ve kuruluşundan itibaren bu F1 projesinde görev aldı.

Gallagher, o anları şöyle anlatıyor: "Eddie, o noktada birkaç yıldır Formula 1 projesi üzerinde çalışıyordu. 1988 yılında F3000 ekibi için Camel'ın desteğini almayı başardı. Fakat ilk başta Camel ona sponsor olmak istemiyordu."

"Eddie, ilk yarış için bir İtalyan takımına giderek bazı deve çıkartmaları ödünç aldı ve yarışı kazanan Herbert'ın aracının yan kısmına yapıştırdı."

"Daha sonra aracın resmini, dergini kapak fotoğrafı yapması için Autosport Dergisi ile anlaşma yaptı. Camel'dan Duncan Lee, bunun üzerine Eddie'nin ekibine sponsor olma kararı aldı."

Camel, 1987 yılının başından itibaren Lotus'la birlikte Formula 1'de yer alıyordu ancak Senna'nın sene sonunda takımdan ayrılmasıyla birlikte ilişkileri pek de verimli ilerlemiyordu. Ayrıca Jordan, 1990 yılında Lotus'a katılacak olan Martin Donnelly'nin de menajerliğini üstleniyordu.

Gallagher, "Eddie o noktada sürücüler, Camel ve Lotus ile olan ilişkisi sayesinde Team Lotus'u satın almak için planlamalar yaptı. Sanırım Ron Dennis'in Marlboro ve McLaren'la yaptığını tekrarlamak istemişti ancak bu fikir gerçeğe dönüşmedi." dedi.















Jordan'ın ilk testi

1989'u 1990'a bağlayan kış aylarında Jordan, gözünü kararttı ve tüm kişisel mal varlığını kendi Formula 1 takımını kurmak için ortaya koyma kararı aldı.

Gallegher, "Gary Anderson, Andrew Green (Şu an Aston Martin'in teknik patronluğunu yapıyor), ve Mark Smith'i tasarımcı olarak işe aldı. İlk aracın üretimi Ekim ayında tamamlandı."

"Eddie, bir sponsor bulmanın en iyi yolunun, parlak bir broşür basıp, şirketten şirkete dolaşmak yerine, şirketlere gerçek bir araç sunmak olduğuna inanıyordu. İnsanlara çalışan bir araca sahip olduğunu göstermek istemişti."

"Cosworth motorlu 911'i (ilk Jordan'a bu isim verilmiş) ilk kez John Watson ile test ettik. Bunu sırf Eddie'nin ciddi olduğunu göstermek ve ona sponsor bulma şansı vermek için yaptık." dedi.

O dönem Jordan ekibi F3000 ekibinde yer alan yaklaşık 20 kişi ve F1 projesi için işe alınan 13 kişi ile, toplamda 33 kişiden oluşuyordu.

Araç kısmen Eddie'nin İrlandalı oluşuna ithafen yeşil renge boyanmıştı. Fakat temel sebebi, İrlanda turizm ofisi ile yapılan anlaşmayla ilgiliydi. Bu, takımın ikonik 7UP anlaşmasını yaptığı döneme denk geliyor.

Gallegher, "Eddie, 7UP markasının sponsorluğu için bur markanın sahibi Pepsi Cola ile görüşme fırsatı buldu. Bir sponsorluk ajansı olan Parallel Media da bu konuda bize yardımcı oldu."

"Bu anlaşma sadece 2 milyon dolarlık bir anlaşmaydı. Bence Pepsi Cola'nın bu anlaşmayı desteklemesinin sebebi, çok büyük bir anlaşma olmamasıydı. Sonuçta para kaybetseler bile o kadar da büyük bir kayıp olmayacağını düşündüler."

"Araç yeşil olduğu için Eddie, dünyada logosunda veya projesinde yeşil renk olan her şirketin listesini çıkardı. Fujifilm'le de bu şekilde anlaştık. Onların peşinden gerçekten çok koştu..." dedi.



Porsche tartışması

Bir Alman otomobil şirketi, aracın 911 olarak adlandırılmasına karşı çıkana kadar Jordan için her şey aslında iyi yönde gidiyordu.

Bilindiği üzere 911, Porsche'nin en önemli otomobillerinden birisi.

Gallagher, "Porsche AG, bunun farkına vardı ve bu adın sahibi olduklarını iddia ederek, 911 adının kullanmayı bırakmamızı şart koşan, uzun ve Almanca bir mektup gönderdiler. Eddie tabii ki bunu umursamadı."

"Birkaç hafta sonra bu kez 911 adını kullanmayı bırakmamız için bir mektup daha aldık ve bu kez mektup İngilizce şekilde yazılmıştı. Eddie, Porsche UK'dan randevu aldı ve bir avukat ordusuyla yüzleşeceğini bilerek oraya gitti. F1 sezonunun başlamak üzere olduğunu ve böyle bir isim değişikliğinin, onu şirketi tamamen yeniden markalaşmaya iteceğini belirtti."

"Porsche ona, bir iyilik göstergesi olarak bir 911 Carrera vermeyi önerdi. Tabii ki Eddie arabayı aldı ve F1 aracını 191 olarak yeniden adlandırdı. Bunu yapmak da bize tek kuruşa mâl olmadı!” dedi.

Jordan, 1991 sezonunun çoğunda Bertrand Gachot ve tecrübeli Andrea de Cesaris'le yarıştı ve daha sonra hapse giren Gachot'ın yerini Michael Schumacher aldı. Schumacher'in muhteşem başlangıcı sonraki yarışlar için kendisine Benetton kapısını açarken, takım kalan yarışlarına Roberto Moreno ve Alex Zanardi ile katıldı.

İlk İrlandalı Formula 1 takımı, sezonu 13 puanla noktaladı ve takımlar şampiyonasını 18 takım arasında beşinci sırada bitirdi. De Cesaris, Kanada ve Meksika'da dördüncü sırada yer alan İrlandalı ekibin en iyi sonucuna imza attı ve sürücüler şampiyonasında dokuzuncu oldu.

Gallagher, "Alain Prost bize o yıl için en iyi iltifatı yapan isimdi. Bir gün, bir virajda takip etmesi en etkileyici olan tek aracın Jordan olduğunu söyledi. Araç adeta rayda gibiydi. Gary muazzam bir iş başarmıştı." dedi.






Finansal zorluklar

Tüm bu başarılara rağmen Jordan, 1991 yılının sonuna gelindiğinde ciddi bir maddi sıkıntı içerisindeydi.

Gallegher, "Banka limitlerini büyük miktarda aşmıştık. Gerçek sayıları bilmiyorum, ancak Eddie'nin yaklaşık 7.5 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olduğunu ve ilk sezonda yaklaşık 11 milyon dolar harcadığımızı söyleyebilirim."

"Fakat takım çok iyi bir performans ortaya koymuştu ve ve bu başarı sayesinde Eddie, 1991'in Noel'inde Ayrton Senna'dan tesadüfi bir telefon çağrısı aldı ve bu çağrı, Sasol görüşmelerinin başlamasını sağladı." dedi.

Güney Afrikalı petrol şirketi Sasol, kendisini ülke dışına çıkarmak adına hükümetten vergi indirimi almıştı. F1'e katılmak istiyorlardı ve pazara baktılar. McLaren, Ferrari, Williams ve Benetton'un zaten diğer petrol şirketleriyle sponsorluk anlaşmaları vardı.

Gallegher, "Şampiyonadaki sıralamaya bakıldığında, böyle bir anlaşmaya sahip olmayan ilk takım Jordan'dı. Senna, iyi bir dostu olan Mauricio Gugelmin'in takım adına yarışmasına yardım etmek istediği için tanıtımı gerçekleştirdi. O, anlaşmanın gerçekleştiğini görmeye çok istekliydi." dedi.

Jordan, 1992 için Sasol anlaşmasını planladığı şekilde gerçekleştirdi ve ünlü yeşil rengini, yeni sponsorunun koyu mavi renk düzeniyle değiştirdi. Takım ayrıca Hb Cosworth motorunun yerine Yamaha OX99 V12 motoruna geçme için anlaşma yaptı.

Fakat maalesef Japon üreticinin motoru kelimenin tam anlamıyla felaketti ve Eddie Jordan'ın takımı 1992'de çok zorlu bir yılı geride bıraktı ve sonuç olarak sadece bir puan aldı.




tr.motorsport.com