Autodromo Hermanos Rodriguez pisti, bulunduğu konum nedeniyle Formula 1 takvimindeki eşsiz pistlerden birisi. Pistin rakım olarak çok yüksek bir yerde bulunması, takımların bu yarışa çok farklı şekilde hazırlanmalarını gerektiriyor.
Bu pist deniz seviyesinde bir yerde olsaydı, takımlar çok büyük ihtimalle orta ya da düşük yere basma gücü paketini kullanırdı. Ancak yüksek rakım nedeniyle oksijeni az olan hava nedeniyle takımlar, en yüksek yere basma gücünü kullanmaya daha meğilli oldular.
Yüksek rakım soğutma üzerinde de etkili oldu. Takımlar, karoser olarak en açık karoseri kullanmak durumunda kaldılar.
Yukarıdaki resimde Williams aracının arka tarafını görüyorsunuz. Sol tarafta Macaristan GP'de kullanılan arka bölüm yer alırken sağdaki resimde Meksika paketi bulunuyor. Motor kapağının bittiği bölümdeki açığın çok ciddi şekilde büyük olduğu dikkatlerden kaçmıyor.
Bu pistte bunu yaparak, sürüklenme konusunda çok fazla sorun yaşanmıyor. Bu yüzden soğutmanın iyi olması için takımlar, aerodinamiyi dert etmeden böyle çözümler kullanabiliyorlar. Williams, bu şekilde devasa karoser çıkışını kullanan tek takım değildi.
Mercedes de karoserin arka kısmındaki hava çıkışında değişiklik yaptı. Bu kapsamda, motor kapağının üst kısmındaki baca şeklindeki yarık, daha net bir şekilde kullanıldı.
Takım bu sayede karoserin arka tarafındaki çıkışı, Williams kadar büyütmeden kompakt bir şekilde kullanmaya devam etti.
Mercedes bu sene, kokpit omzunda mümkün olduğu kadar az havalandırma kanalı kullanmaya çalışıyor. Halonun kurulumu için bu bölümde yapılanların yeterli olduğu düşünülüyor. Ancak James Allison, cuma günü fazla sorun yaşadıklarını kabul etmiş, bu yüzden birkaç noktada ödün vereceklerini söylemişti.
Allison, "Bugün güç ünitesi birkaç noktada aşırı ısındı. Bu yüzden önlem olarak motoru kısmak zorunda kaldık." demişti.
Sıralamalar ve yarış için Mercedes, kokpit yanlarına havalandırma kanallarını açtı. Bu sayede güç ünitesinin bulunduğu iç kısım, daha fazla hava çıkışı sayesinde daha çok nefes almayı başardı.
İnce hava, fren verimliliği üzerinde de ciddi sıkıntıları beraberinde getiriyor. Sıcaklıklar sık sık, tehlikeli olarak kabul edilen bölüme kadar yükselebiliyor.
Burası, fren performansı açısından mükemmel bir yerdi. Bu açıdan Brembo, 2019 için planladığı yeni disk tasarımını Ferrari ile test etme şansı yakaladı.
Yeni tasarımda, disk üzerinde 6 yerine 7 sıra desen var. Sayısı artan deliklerle birlikte frenleme esnasında 1000 dereceye kadar sıcaklık dağıtılabiliyor.
2017'de fren disklerinin 28 mm'den 32 mm'ye çıkarılmasıyla, bu alanda gelişme kaydedilmişti. Ancak Brembo, artan genişlik sayesinde disk üzerindeki delik sayısını arttırarak, soğutma kapasitesini arttırmayı başardı.
Delik sayısını arttırırken, deliklerin şeklini düşünmek gerekiyordu. Üreticiler yeni tasarımı hazırlarken disklerin dayanıklılığını, yapısal entegrasyonunu ve aşınma seviyesini de dikkate alıyorlar.
tr.motorsport.com