play facebook twitter youtube instagram rss
Formula1 Sayın Misafirimiz, F1tr.com Platformuna Hoşgeldiniz. (Giriş YapınÜcretsiz Kayıt Olun)


#33 Max Verstappen
Sıra 1| Puanı 136
#11 Sergio Perez
Sıra 2| Puanı 103
#16 Charles Leclerc
Sıra 3| Puanı 98
#4 Lando Norris
Sıra 4| Puanı 83
#55 Carlos Sainz
Sıra 5| Puanı 83
#81 Oscar Piastri
Sıra 6| Puanı 41
#63 George Russell
Sıra 7| Puanı 37
#14 Fernando Alonso
Sıra 8| Puanı 33
#44 Lewis Hamilton
Sıra 9| Puanı 27
#22 Yuki Tsunoda
Sıra 10| Puanı 14
#18 Lance Stroll
Sıra 11| Puanı 9
#27 Nico Hulkenberg
Sıra 12| Puanı 6
#38 Oliver Bearman
Sıra 13| Puanı 6
#31 Esteban Ocon
Sıra 14| Puanı 1
#20 Kevin Magnussen
Sıra 15| Puanı 1
#24 Guanyu Zhou
Sıra 16| Puanı 0
#77 Valtteri Bottas
Sıra 17| Puanı 0
#10 Pierre Gasly
Sıra 18| Puanı 0
#23 Alexander Albon
Sıra 19| Puanı 0
#2 Logan Sargeant
Sıra 20| Puanı 0
#3 Daniel Ricciardo
Sıra 21| Puanı 0
Red Bull | Sıra: 1
Puan:239, Galibiyet:4
Ferrari | Sıra: 2
Puan:187, Galibiyet:1
McLaren | Sıra: 3
Puan:124, Galibiyet:1
Mercedes | Sıra: 4
Puan:64, Galibiyet:0
Aston Martin | Sıra: 5
Puan:42, Galibiyet:0
RB F1 Team | Sıra: 6
Puan:19, Galibiyet:0
Haas F1 Team | Sıra: 7
Puan:7, Galibiyet:0
Alpine F1 Team | Sıra: 8
Puan:1, Galibiyet:0
Williams | Sıra: 9
Puan:0, Galibiyet:0
Sauber | Sıra: 10
Puan:0, Galibiyet:0
Formula1 Emilia Romagna GP 19 Mayıs 2024

Yorum: 0 | Görüntüleme: 505
Değerlendir:
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
2019 Belçika GP’si analizi
04-09-2019, 22:35
paylaş
sadmin
Patron
KONU:
186,102
MESAJ:
541,606
F1 PUANI:
ÜYELİK:
02-03-2012
******
Pilot
Takım
C.Leclerc
C.Leclerc
Ferrari
Ferrari

Son Haberler
F1 Videolar
Emilia-Romagna GP 2024 ...
F1 Videolar
Emilia-Romagna GP 2024 ...
Motor Sporları
Türkiye Motokros etabın...
Motor Sporları
Türkiye, Avrupa Gençler...
Formula 1 Haberleri
Horner: "Zor bir yarış ...

Yorum: #1
2019 Belçika GP’si analizi

[Resim: 9860.60ae6e45]
Zafer, tüm Tifosi’lere kutlu olsun. Dile kolay, sezonun ilk zaferi. Özlemle bekleniyordu.

Evet değerli yarış severler. Hemen bu analizi yazmam lazım ki Monza’ya hazırlık yazısını da Perşembe gününe yetiştirebileyim.

Hızlıca girip, aynı hızda bitireceğim.

Hafta sonu çok büyük bir coşku ile başladı. Hem yaz arasının bitmiş olması, hem ikonik bir piste gelinmiş olması, hem de özellikle Tifosi’lerin ilk galibiyetleri için umutlu olmaları heyecan seviyesini artırıyordu.

Ancak coşku yerini bir anda hüzne bıraktı. Cumartesi günü, F1 sıralamalarını takip eden F2 yarışında yaşanan facia, bir anda tüm F1 ailesini yasa boğdu.

F1’in zaman zaman büyük bir aile olduğu hissiyatını yaşarsınız. Bu özellikle böyle acı dolu günlerde ortaya çıkar. Hubert’in kazası olduğu anda röportaj yapmakta olan F1 pilotlarının tepkileri bu ailenin fertlerinin birbirine tahmin edilenden fazla düşkün olduklarının göstergesi gibiydi. Daha kaza ilk olduğu anda, ortada hiçbir haber yokken Albon’un gözlerinin dolması, Hamilton’ın kelimelerini unutarak röportaj yapılan alanı terk etmesi çok şey anlatıyordu.

Leclerc’in, Gasly’nin gözyaşları ise can arkadaşlarını kaybetmenin verdiği hüzündü. Daha el kadar çocukken arkadaş olmuşlardı.

Eau Rouge virajların Tanrı’sıdır. Bu Tanrı zaman zaman kurban alır. Eau Rouge’da kaç kaza gördüm, kaç kurban gördüm hatırlamıyorum. Hatırlamak da istemiyorum. Aklımdan çıkmayan tek konu kurbanların ortak noktasının hep gencecik insanlar olmalarıdır. Bu spordaki kazalar, o nedenle özellikle üzüntü vericidir.

Yarış öncesi analizimde, o bölgeden yarış da seyreden birisi olarak, Eau Rouge’u küçümsememek lazım diye yazmıştım. Zira bu arabaların ürettiği yüksek yere basma kuvvetleri nedeniyle bu virajın artık tam gaz geçiliyor olması, kolay bir viraj olduğu izlenimi bırakmasın demiştim. Belki de her yarışta bir köşede bekleyen sinsi tehlike, burada kendisini gösterdi. Bu acı olay nedeniyle Leclerc’in galibiyetini daha da önemsiyorum. Arkadaşına anlamlı bir veda hazırlamış oldu.

Verstappen neden kötü start aldı (veya devamlı kötü start alıyor)?

Verstappen’ın en çok eleştirildiği konu startları ki ben burada farklı düşünüyorum. Kötü startların sorumlusu olarak arabasını görüyorum. Verstappen’ın startları, üçüncü motor ve üçüncü şanzıman takıldığı günden beri iyice bozuldu. Verstappen araba kullanmayı unutmadığına göre bu işte başka bir bit yeniği arıyorum.

Aradığım bit yeniğini de motor şanzıman ikilisinde buluyorum. Zaman zaman Verstappen’ın turbo boşluğu yaşıyorum dediğini duyuyoruz. Aslında bu motorları alt devirlerde hava ile besleyen, turboya entegre bir kompresör var. Dolayısıyla turbo boşluğu konusuna çok ihtimal vermiyorum. Vites oranı gibi çözümü basit bir konu da değil. Engine mapping dediğimiz yazılımsal bir konu da değil. Zira bu sorunların çözümleri nispeten kolay. Herhangi bir ceza almadan istediğiniz zaman müdahale edersiniz.

Sorun bence daha çok alt devirlerde motor-şanzıman uyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Bu ya çözümü zor yapısal bir sorun. Çünkü 5 yarıştır çözemiyorlar. Ya da engine mapping, vites oranları, kalkış kontrol sistemi gibi birkaç unsurun bir araya gelmesiyle karmaşıklaşan bir sorun olabilir diye düşünüyorum.

Ancak kesinlikle doğrudan Verstappen’ın kavramayı hissetme yeteneği ile ilgili bir sorun değil.

Bekleyip görelim. (Bu satırları pazartesi akşamı yazdım. Dün akşam Verstappen, “Kalkışlarda, her takılan motor farklı tepki veriyor.” dedi. Bir anlamda, yukarıda yazdıklarımla ilgili, ondan teyit almış olduk.)

[Resim: 9861.d27a7763]
Red Bull kanatlandırır. Bu sefer Raikkonen kanatlandı. Ölmez de yaşarsak, bu Red Bull’un adam kanatlandırdığını daha çok görürüz. 🤣
Start’taki kazadan kim sorumlu?

Bir önceki gün yaşanan Hubert’in ölümlü kazasından dolayı, yarışın sakin bir şekilde başlamasını bekliyordum. Çünkü yarış öncesi yapılan toplantıda, pilotlar sağduyu konuşmaları yapmışlardı.

Ancak beklentim gerçekleşmedi. Verstappen’in kötü start alması sonrasında Raikkonen ile temasının tetiklediği zincirleme reaksiyonda birkaç araba birden hasarlandı. Kendisi de yarış dışında kaldı.

Az önce startları konusunda Verstappen’a sahip çıkmıştım. Şimdi de haşlama zamanı. Raikkonen ile yaşadığı kazada suçun büyüğünü Verstappen’a yazarım. Verstappen 100 yarışlık tecrübesine rağmen hala ne zaman geri çekileceğini öğrenemedi. Spa’da Raikkonen ile yaptığı kaza, sadece bu sezonda aynı şekilde yaptığı üçüncü kaza.

Spa’da Raikkonen 1,5 araba önde ve viraja kapanıyor. Verstappen ise geç frenaj ile içeriyi almaya çalışıyor. Evet kapı açıksa geç frenajla rakibi geçebilirsiniz. Ama kapı kapanıyorken geç frenaj kazaya neden olur.

Aynısını Bahreyn’de Sainz’a yaptı. Rakibi viraja kapanırken burnunu sokmaya çalıştı. Temas oldu ve Sainz yarış dışı kaldı.

Aynısını Monaco’da Hamilton’a yaptı. Rakibi viraja kapanırken burnunu sokmaya çalıştı. Hem Hamilton, hem de kendisi şanslıydı.

Burada şansı yaver gitmedi. Kendisi yarış dışı kaldı, Raikkonen’in arabası ise ağır hasar aldı.

Bu konu artık onun tarzı oldu. Geç frenleme ile içeriye dalıyor. O hızla virajı alabilir miyim gibi bir kaygısı yok. Kapının açık olmasıyla ilgili de bir kaygısı yok. Öncelikli düşüncesi geç frenleme ile viraj içindeki iğne deliğine arabayı sokmaya çalışmak. Bu noktada temas edip etmemek gibi bir kaygısı yok. Hatta bilakis, rakip ile temas ederek rakibi virajın, hatta pistin dışına doğru itmeyi normal olarak değerlendiriyor. Virajı alamayacağı durumlarda rakibin aracını takoz gibi kullanmaya çalışıyor. Bu durum Verstappen’in karakteri oldu.

Verstappen’ın acilen temas ederek kapı açmaya çalışma huyundan vaz geçmesi lazım.

Veya birisinin ona akıl vermesi lazım. Red Bull özelinde bunu yapması gereken kişi, danışman Helmut Marko. Fakat ondan da umut yok. Çünkü Helmut ve Horner, “Verstappen’ı Aklama Merkezi” gibi çalışıyorlar. Onlar pilotlarının hatalarını düzeltmeye çalışmak yerine, her yaptığını onaylayarak rakipleri karalamayı tercih ediyor. Bu şekilde Verstappen’e iyilik yapmadıklarını önceden de ifade etmiştim. Şöyle ki, Monaco GP’sinde, Verstappen’ın Hamilton ile yaşadığı temasın ardından şunu yazmıştım: “Red Bull danışmanı Helmut Marko ise “Biri ceza alacaksa, o Hamilton olmalı. Hamilton kapıyı kapattı.” diyerek hepimizi bir kere daha şaşırtmayı başardı. İşte insan, Niki’yi hemen daha vefatının ilk haftasında böyle aramaya başlıyor. Helmut’a gereken cevabı Niki verirdi. Ancak, takıma yol göstermesi gereken, kılavuz olması gereken adam olan Helmut Marko gibi birisi, bu açıklamayı nasıl yapar diye, insan düşünmeden edemiyor. Kılavuzu karga olanın… diyelim ve yazıyı burada bırakalım.”

Yukarıdaki cümleleri Monaco’da yazmıştım. O günden bugüne değişen bir şey yok. Verstappen’in acilen hem kılavuzlarından, hem de bu huyundan vazgeçmesi lazım.

Tabii eğer şampiyon olmak istiyorsa…

Ferrari’nin kritik düzlük hızı hakkında ne yazmalıyız?

Yarış öncesi analizimde Ferrari’nin düzlük hızının kritik olduğunu yazmıştım. Fakat bir noktaya dikkat çekmiştim. Ferrari’nin 40 beygirlik sırrı.

Bu gücün özellikle sıralamalarda, yani tek turluk performans istendiğinde etkili olduğunu belirtmiştim. Sıralama turlarında olay şöyle gelişiyor: Ferrari garaja giriyor, lastikleri değişiyor, biraz garajda bekledikten sonra turunu atmak için piste çıkıyor. Kimsenin nereden geldiğini anlayamadığı 40 beygiri çağırıyor ve sıralamayı alıyor.

Aynı durum yarışın ilk turu için de geçerli. Hamilton çok iyi bir starttan sonra Vettel’i geride bıraktı. Hatta öyle ki Vettel kaçış alanına çıkmak zorunda kaldı. Vettel’in viraj çıkışındaki hızı, Hamilton’a göre tahmini olarak 30 km/sa daha yavaştı. Ancak Vettel gaza bastı. Hız farkını kısa sürede kapattı, Hamilton’ı yakaladı ve geçti. Kemmel düzlüğünün sonunda Hamilton’dan 15 km daha hızlıydı. Bu inanılmaz bir durum. Bu aslında iki motor arasında sınıf farkı olduğunu gösteriyor.

Fakat değil. Çünkü sıralamada tek turda ve yarışın ilk turu dışında bu gücü kullanamıyorlar. Yarışın devamında Ferrari düzlüklerde hızlı olmaya devam etti. Ancak bu seviyede fark olmadı. Ayrıca yarış sırasındaki farkı açıklayabiliyoruz. Hep yazdım bir daha yazayım. Ferrari’nin düzlük hızının iki nedeni var:

İlk neden Ferrari’nin düşük sürtünme katsayısına sahip bir araba olması. Az yere basma üretiyor, viraj performansı yavaş ama düzlükte hızlı. İkinci neden ise Mercedes’in Spec 3 motoru patlatma korkusu. Hafta sonu antrenmanlarda Perez’in, sıralamalarda ise Kubica’nın motoru patladı. Bu nedenle Mercedes sıralamalarda ve yarışta sadece düşük motor modlarını kullandı.

Ferrari’nin müşterilerinde de yeni motorlar arıza çıkarmıştı. Ama Ferrari fabrika takımında eski ve daha güvenilir motor takılı olduğu için sonuna kadar kullanmaktan çekinmediler.

Son olarak Toto’nun bir demeci ile Mercedes’in sıralamalardaki durumunun vahametini anlatalım. Toto, “Ferrari’nin düzlük hızını görünce, eskiden rakiplerimizin neler hissettiğini anlamaya başladım.” dedi.

[Resim: 9862.0855f976]
Mercedes de kazansa kimse şaşırmazdı ama Leclerc bu yarışı sonuna kadar hak etti. Bu sahnede Leclerc, kazandığı zaferi, bir gün önce elim bir kazada kaybettiği arkadaşı Hubert’e armağan ediyor. Huzur içinde uyu Hubert.
Vettel bu yarışta Leclerc’e nasıl destek oldu?


Twitter adresimde de bu konuda uzun bir flood yazmıştım. Öncelikle bu başarının mimarı Binotto. Şöyle ki:

Yarıştan sonra Binotto’ya Vettel konusunu sorduklarında: “Böyle bir senaryonun olabileceğini, pilotlara yarıştan önce tüm açıklığı ile komunike ettim.” dedi. İşte başarının anahtarı burada. Pilotlara açık davranmak. Ron Dennis’in, Mclaren’ın başındayken yaptığı hata buydu. Her pilotla tek tek görüşür, ayrı ayrı onları memnun edecek şeyler söylerdi. Ama sonra iki pilot pistte bir araya geldiğinde işler karışırdı. En az 2 sezon bu şekilde kaybedildi. Yanlış anlaşılmasın, Ron çok büyük adamdır. Heykeli dikilmelidir. Mclaren’ı bugünlere taşıdı, ama bu yönden eksiklikleri vardı.

Sezon başlarken, Binotto’nun pilotlara açık olmasının takım için faydalı olacağını yazmıştım. Binotto da doğru olanı yaptı, açık oldu ve süreci iyi yönetti. Sonucunda hepimiz bir anda Seb’i, Leclerc’e yardım eder vaziyette bulduk. Hem de Vettel kollanıyor denildiği bir zamanda.

Peki olay nasıl gelişti?

Aslında Vettel’in yardımcı oyuncu rolüne bürüneceği yarışın içinde şekillendi. Yarıştan önceki asıl beklenti, Leclerc’in lastiklerini daha erken bitirmesi yönündeydi. Yani senaryolardan birisi de Leclerc’in Vettel’e yardım etmesiydi. Ancak yarış Vettel’in aleyhine gelişti.

Vettel önce startta lastiklerini bloke etti ve yanık yüzey oluşmasına neden oldu. Arabada oluşan vibrasyonlar nedeniyle dengeyi sağlamakta zorlandı. Öte yandan nedenini kendisi de anlayamadığı şekilde lastikleri süratle tükendi. Artık Hamilton iyice yaklaşmıştı. İkili mücadelede Vettel’in lastikleri iyice bitecekti, üstüne bir de büyük bir zaman kaybı yaşanacaktı. 15’nci turda, Ferrari kenar yönetimi, Vettel’in yarışı tek pit ile bitiremeyeceğini anladı. Ve Vettel yardımcı rolüne büründü.

Vettel pit’e alındı. Aynı anda hem Ferrari telsizi, hem Merc telsizi duyuldu. Ferrari Leclerc’e, “Push now push” (şimdi zorla) dedi. Merc ise Hamilton’a, “Lewis, this is critical!” (Lewis, bu çok kritik) dedi. Mercedes pit duvarı, geçmişte olduğu gibi “It’s Hammertime” gibi havalı kelimeler seçmedi. Çünkü yarış elden gidiyordu.

Vettel’e orta sertlikteki sarı lastikler takıldı ve Vettel piste çıktı. Normalde tamamlaması gereken 28 tur vardı, yani lastiklerine iyi bakması gerekiyordu. Ancak Vettel gazlıyordu. Dereceleri çok iyiydi. Leclerc pistte kaldığı ve lastikleri eskidiği için tur dereceleri gittikçe yavaşlıyordu. Bir noktadan sonra Leclerc’in pit’ten çıktığında liderliği kaybedeceği de belli oldu. Ekranda olayı izleyenler, erken pit’in, Leclerc’den galibiyeti çalmak için yapıldığını düşündüler. Sosyal medyada yorumlar çıldırmıştı.

Ancak olayın o yönde olmadığı ortaya çıktı. Vettel lastiklerine iyi bakması gerekirken gazlamıştı. Gazlaması söylenmişti. Çünkü onun görevi, ilk pit’ler sonunda Leclerc’in önünde kalmak değil, Mercedes’lerin önünde kalmaktı. Leclerc 21’nci turda pit’e geldi. Lewis biraz daha dayandı. O da 23’ncü turda pit’e geldi.

21’nci turda pit’e gelen Leclerc çıktığında çok hızlıydı. Kısa sürede Vettel’e yetişti. Biz acaba mücadele edecekler mi diye düşünürken olaylar gelişti. 27’nci turda telsizden Vettel’e, “Let Charles by” denildi. Vettel, Bahreyn’de Charles’ın yaptığının aksine takım emrini dinledi ve arkadaşının geçmesine izin verdi.

Ferrari, ikinci pit’i yapması kesin olan Vettel’i hemen pit’e alabilirdi. Vettel de beni pit’e alın diye ricada bulundu. Ancak Ferrari onu dışarıda tuttu. Ferrari’nin bir planı vardı ve plan işliyordu. Amaç, Vettel’in düzlük hızını kullanarak Hamilton’ı arkada tutmaktı. Vettel mutsuzdu ama görevi oydu. Plan başarıya ulaştı. Hamilton Vettel’i 29’ncu turda yakaladı. Hamilton şaşılacak derecede hızlı yaklaştı Vettel’e. Hamilton, 28’nci turda Vettel’den tam 3,1 saniye daha hızlıydı. Ancak bu hıza rağmen Vettel’i ancak 32’nci turda geçebildi.

Yarış öncesinde Twitter’da, yarış ile ilgili tahminimi yazarken şunu demiştim: “Yarışta rakibinden hızlı olmakla, rakibini geçebilecek hıza sahip olmak farklıdır. Tur derecesi olarak hızlı olabilirsiniz ama rakibi geçecek hızınız yoksa, bunun bir anlamı yoktur.”

İşte konu tam olarak budur. Geçebilecek hız. Hamilton’ın Vettel’in arkasında kaybettiği bu 3 tur, Leclerc’e yarışı hediye etti. Şöyle ki: 29’ncu turda Leclerc-Hamilton farkı 3,9 saniyeydi. Hamilton’ın Vettel’in arkasında geçirdiği üç turdan sonraki fark 6,5 saniyeydi. Evet, 32’nci turda Hamilton Vettel’i geçmişti. Ama bu arada 3 tur ve 2,6 saniye kaybetmişti. Bu süre, ona aynı zamanda yarışı kaybettirdi.

Yarıştan sonra Hamilton, “2 tur daha olsaydı, Leclerc’i geçecektim.” dedi. O nedenle Vettel’in yaptığı iş çok önemli.

[Resim: 9863.f5b7ec4f]
Büyüklerin hata yaptıklarını kabul etmeleri zordur. Birkaç yarıştır yazıyorum, Mercedes şimdiye kadar pek üzerinde durmadı. Fakat bu yarıştan sonra pit’in hatalı olduğunu ve hemen önlem alacaklarını söylediler.

Mercedes nerede hata yaptı?

Aslında bu yarışı Mercedes’in kazanacak hızı vardı. Kazanmalıydılar da. Ancak 2 tane kritik hata yaptılar.

Konuyu açıklayacağım ancak biraz başa saralım. Sezon başında tüm taraftarlarda umutsuzluk hakimdi. Mercedes hem çok dominant, hem de hiç hata yapmıyor deniliyordu. Tüm yorum sayfaları, forumlar, taraftar grupları bu sözlerle dolup taşıyordu.

Ben ise sezon başından beri şunu iddia ediyorum: Mercedes dominant değil, rakipleri çok hata yapıyor. Rakipleri daha az hata yaparlarsa hem yarış kazanırlar, hem de Mercedes daha çok hataya zorlanır. Nitekim biraz zorlanmaya başlayınca, Monaco ve Almanya’dan sonra Belçika’da da hata yaptılar. Hem de 2 tane birden. Bunlar, yarış kaybettiren hatalardı.

İlk hata Hamilton’ın pit zamanlamasında yapıldı. Cuma ve Cumartesi günü yapılacak antrenmanlarda, Mercedes mühendisleri orta hamurun ömrünü yaklaşık 24–25 tur olarak tahmin etmişlerdi. Hava sıcaklıkları antrenmanlarda, yarışa oranla 10 derece daha yüksekti. Aslında Pazar günü lastikler daha çok dayanabilirdi. Bu şu anlama geliyordu: Hamilton’a 19’ncu turdan itibaren pit yapılsa, lastikler sona kadar dayanabilirdi. Yani Hamilton, bir undercut deneyebilirdi. Ancak Mercedes Leclerc’in pit’ini bekledi. Leclerc pit yapsın, yarışın sonunda daha diri lastiklerle bizim elimiz üstün olur diye düşündüler.

Bu hamle ile Hamilton’a çok zaman kaybettirdiler. Nitekim Hamilton da 25’nci turda, “Beni neden Leclerc’den önce pit’e almadınız?” dedi. Pit ekibi yanıt olarak, “Yarıştan sonra bakacağız.” diyebildi sadece. Çünkü Hamilton haklıydı.

Pit’ler öncesinde Leclerc-Hamilton farkı tam 4 saniyeydi. İkisi pit yaptıktan sonraki fark 6,5 saniyeydi. Yani Hamilton geç pit ile 2,5 saniye kaybetti. Bu çok önemli bir kayıptı. Undercut yapılsaydı, pistte kazanacakları en az 1 saniye ile birlikte 3,5 saniyelik bir avantajları olacaktı.

İkinci hata pit’te yaşandı. Hamilton’ın pit’i 3,7 saniye sürdü. Sol arka lastiğin montajının gecikmesi nedeniyle kaybedilen süre 1,4 saniye civarındaydı. Bu süre yarış sonunda mağlubiyet olarak yansıdı.

Sonuç olarak pit ekibi yukarıdaki iki hatayı yapmasaydı Hamilton’un Leclerc’e karşı en az 4 saniyelik bir avantajı olacaktı. Hamilton Leclerc’i muhtemelen son turda değil, 2–3 tur önceden yakalamış olacaktı. Muhtemelen de farklı bir sonuç görecektik.

Yani baskı arttıkça herkes hata yapabiliyor. Bu arada Mercedes’in pit ve strateji ile ilgili hatalarını birkaç yarıştır yazıyorum. Mercedes şimdiye kadar pek üzerinde durmadı veya basına pek yansıtmadı. Fakat bu yarıştan sonra pit’in hatalı olduğunu ve hemen önlem alacaklarını söylediler. Artık önlem zamanı…

Yazmak istediğim daha çok konu var. Ancak yazacak zamanı bulamıyorum, ayrıca yazı çok uzadı. Sonra siz de okumakta zorluk çekiyorsunuz.

Ara ara Twitter’dan da yorumlar yapıyorum. Takip etmenizi öneririm..

İyi okumalar,

Fırat KESKİN


04/09/2019, 22:35

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Yorum Ferrari ve McLaren Önde Görünüyor! | Imola GP Tempo Analizi sadmin 0 85 Dün, 2:10
Son Mesaj: sadmin
  Analiz Sürücü pazarı analizi: Sırada ne var? sadmin 0 104 31/03/2024, 0:32
Son Mesaj: sadmin
  İnceleme Bir Mühendisin Gözünden: Macaristan, Belçika, Hollanda ve İtalya Yarışları sadmin 0 167 06/09/2023, 2:41
Son Mesaj: sadmin

Hızlı Menü:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
Bunlar da ilginizi çekebilir! Close

© F1tr.com
★ Tüm hakları saklıdır
2012-2024

F1tr.com altyapı gücünü Özkula'dan alır.
Formula1Formula1