Honda’nın F1’den çekildiğini açıklamasıyla ortalık karıştı.
Bunun üzerine takımlar, 26 Ekimde, Portimao’daki yarıştan önce toplantı kararı aldılar. Bu karar, Honda’nın F1’den çıktığı hafta alındı.
Toplantıda mevcut durumdan çıkış ve motorların geleceği konuşulacak.
Toplantı öncesi Red Bull’dan bir ültimatom geldi. Red Bull, “motor gelişimi dondurulmazsa” F1’den çekileceğini açıkladı.
Bu tehditin nedeni belli. Honda, 2021 sonrasında kendi motor haklarını Red Bull’a devredebileceğini açıkladı. Bu opsiyon Red Bull’un hoşuna gitti.
Red Bull, 2021’den sonra da Honda’nın motorlarıyla devam etmeyi ciddi ciddi düşünüyor. Ama bir sorun var: Honda, motor haklarını devredecek fakat motor gelişimini durduracak. Red Bull’un da motor geliştirecek bilgi birikimi yok.
Rakipler devamlı gelişirken geride kalmak istemeyen Red Bull, motor gelişiminin durdurulmasını istiyor. Bu tehdidin nedeni de o.
Ama bence bu tehdit gereksiz. Çünkü motor gelişimi dondurulmasa bile Red Bull’un motor geliştirme opsiyonları var.
İlk opsiyonları, Ilmor-Motor firmasından teknik destek alınması.
Ilmor-Motor’un başındaki Mario Illien’a, F1 camiasında “Motoren-Guru” denir. Yani “motor guru”su.
1990’larda şampiyon olan Mercedes motorlarını o tasarlamıştı. Hatta Mercedes’in F1 motorlarını üreten Mercedes AMG HPP firmasının temellerini de o attı.
İlginç bir bilgi daha vereyim.
Mario Illien, Honda’nın mevcut güç ünitesinin içten yanmalı motor kısmının gelişiminde de Honda’yla birlikte çalıştı.
Ama iş sadece içten yanmalı motorla bitmiyor. Enerji geri kazanımı, depolanması, aktarılması gibi konular da en az içten yanmalı motor kadar önemli.
Red Bull’a bu noktada AVL firması destek olabilir. AVL, Ferrari’nin F1 motorlarına da destek olan bir mühendislik firması.
Adı pek duyulmasa da bilgi birikimi anlamında oldukça zengin bir firma.
Bu tip opsiyonlara rağmen Red Bull herkesi tehdit etmeyi tercih etti.
Çünkü Red Bull, bunların hiçbirini istemiyor gibi. Red Bull, kimseye bağımlı olmadan, sadece Honda’yla gemisini yürütmek istiyor.
Bu sayede hem yukarıda yazdığım teknik danışmanlık firmalarına bağımlı olmak istemiyorlar. Hem de maliyet anlamında zorlanmak istemiyorlar.
Kendileri açısından en kolay yolu seçmek istiyorlar. Bunun için de tüm organizasyonu tehdit edebileceklerini düşünüyorlar.
Teknik desteğin ve danışmanlığın alınmasının zorlukları konusunda Red Bull’a hak versem de, spordan çekilirim tehditini şımarıklık olarak görüyorum.
Çünkü F1’de kolay çözüm yoktur. Motoru geliştiren firmalar da kolay bir iş yapmıyorlar.
Red Bull kolay iş istiyorsa, içecek üretip satmaya devam etmeli.
Öte yandan Red Bul’un, bir opsiyonu daha var. Renault’dan motor alabilirler.
Koskoca Renault’nun CEO’su, buzları eritmek için geçen hafta onların ayağına kadar gitmişti.
Buna rağmen Renault’ya mesafeli durmaları ilginç geliyor bana.
Eskiden, üreticilerden motor temin eden müşterilerin bazı endişeleri olması normaldi.
Çünkü fabrika takımları kendilerine farklı, müşterilerine farklı motor verebiliyordu. En azından motorda kullanılan sıvıları vermiyorlardı. Fabrika takımları, soğutma sıvısı, yakıt, yağ gibi katkılarla fark yaratabiliyorlardı.
Ama o kural 2019’da değişti. Yeni kurala göre fabrika takımları hem motoru hem de kendi kullandıkları sıvıları müşterilerine sağlamak zorunda.
Dolayısıyla Red Bull’un bu konuda da endişe etmesini gerektirecek bir durum yok.
Tüm bu seçenekler önlerinde dururken, “çekiliriz” yaklaşımını şımarıklık olarak değerlendiriyorum.
İsterlerse çekilsinler. F1 yaşamaya devam eder.
FiratKeskinF1