Mercedes takım patronu Toto Wolff, George Russell’ın Lewis Hamilton ile takım arkadaşı olduğu dönemde hep göz ardı edildiğini ve “değeri bilinmediğini” düşünüyor.

Hamilton’ın bu yıl başında Ferrari’ye transfer olmasının ardından Russell, Alman markasında takım lideri konumunu üstlendi. 27 yaşındaki pilot, bu unvanı hak ettiğini göstererek sezonun şu ana kadar iki Grand Prix zaferi kazandı.

Brackley merkezli takım için güçlü performanslar sergileyen Russell, üreticiler şampiyonasında ikinci sıra mücadelesine katkı sağlasa da, sadece birkaç ay önce takımda geleceği belirsiz görünüyordu.

Uzun süren sözleşme görüşmeleri devam ederken, Wolff’un kapalı kapılar ardında Max Verstappen ile de temas halinde olduğu bildirildi. Paddock dedikoduları, Avusturyalı patronun, Red Bull’un kötü formundan faydalanarak dört kez F1 şampiyonu Verstappen’i 2026 ve sonrasındaki yarış koltuğu için ikna etmeye çalıştığını öne sürüyordu.

Ancak Verstappen, Hollanda Grand Prix hafta sonunda Milton Keynes merkezli takıma sadık kalacağını işaret edince, Mercedes de Austin’de gelecek sezon için Russell ve takım arkadaşı Andrea Kimi Antonelli’nin kadrosunu resmen açıkladı.

Wolff, Russell’ın sözleşme uzatmasının her zaman “ne zaman” meselesi olduğunu, “olup olmayacağı” değil, şeklinde ifade etti. Şimdi ise, yedi kez dünya şampiyonu Hamilton ile geçirdiği zamanı değerlendirirken Kings-Lynn doğumlu pilotu daha fazla övdü.

“Öncelikle, Lewis’in ayrılması ve 18 yaşında bir gencin gelmesiyle çok fazla heyecan vardı, büyük bir risk alıyorduk gibi görünüyordu ama aslında çok risk yoktu çünkü George vardı,” dedi Wolff, Autosport Business Exchange New York etkinliğinde.

“Ve bir bakıma, o yıllar boyunca hep değeri bilinmedi, belki daha içe dönük kişiliğinden dolayı. Ayrıca takım arkadaşınız Lewis Hamilton ise, ne kadar göz önünde olabileceğinizi düşünün.”

“Yani George, Lewis’in moda tarzını benimsemiş olsaydı belki daha fazla fotoğrafı olurdu ama o böyle biri değil.”

Hamilton’ın ayrılması, Wolff’un Mercedes’te 40 yaşındaki pilotun yerini hızla doldurmasını gerektirdi. Griddeki birçok sürücünün, özellikle Carlos Sainz’ın ilgisine rağmen, Wolff 18 yaşındaki Antonelli’ye güvenmeyi tercih etti.

İtalyan pilot, alt kategorilerde gösterdiği etkileyici hızla dikkat çekmiş, geçen sezon FRECA şampiyonluğu sonrası doğrudan F2’ye terfi ettirilmişti. Antonelli, Montreal’deki ilk podyumu ve Miami’deki Sprint pole pozisyonuyla parlak anlar yaşasa da, özellikle bu sezonun Avrupa ayağında W16 aracıyla tutarlı sonuçlar elde etmekte zorlandı.

Wolff, Antonelli’nin önceki araç testleriyle (TPC) F1 araçlarında önemli deneyim kazandığını ancak yerleşik ground effect araçlarına alışık olmaması ve medyanın yarattığı baskının İtalyan pilotun inişli çıkışlı başlangıcında etkili olduğunu belirtti.

“Kimi’yi getirmek uzun vadeli bir plandı. Ona mevcut kurallarda bir yıl vermenin zor olacağını biliyorduk. Çünkü tüm bu sürücüler ground effect araçları kullandı,” dedi Wolff.

“Lastikler çok zor anlaşılır, birçok pistte hiç yarışmadı ve bir İtalyan olduğunda üzerinizde büyük bir medya baskısı oluyor. Bu ülke, Tanrı bilir kaç yıldır bir dünya şampiyonu bekliyor, 50, 60 yıl belki, ve tüm bunlar yaşandı. Tüm bunlar iyi sonuçlara yol açtı.”

“Bence en önemli anlar Miami’deki sprint pole’ü ve Montreal’deki podyumdu, ama aynı zamanda çok zor yarışlar da vardı.”

2026’daki kuralların tamamen yenilenmesiyle herkesin sıfırdan başlayacağı bir döneme bakıldığında, Wolff Antonelli’nin yetenek ve kaynaklarının ilerlemesini sürdüreceğine inanıyor.

“Medya baskısı Avrupa’da çok büyüktü ve bence dersimizi aldık. Onu biraz koruduk ve son iki yarış gerçekten iyiydi, tekrar rayına oturdu,” dedi Wolff.

“Gelecek yıl onun için tamamen farklı bir başlangıç olacak,

trf1.net