Sauber takım patronu Jonathan Wheatley, Michael Schumacher’in Benetton’daki mekanikeriyken, efsane pilotun Ayrton Senna ile olan tarihi rekabetine bambaşka bir pencereden bakıyor.
Jonathan Wheatley, 1994 yılında Formula 1'de dördüncü sezonunu geçiriyordu. Kariyerine Benetton'da Roberto Moreno ile çalışarak başlamış, ardından Brezilyalı pilotun yerini Michael Schumacher almıştı.
Pist üstünde, genç yetenek Schumacher ile efsane Ayrton Senna arasındaki mücadele, dışarıdan bakıldığında gergin ve sert görünüyordu. İkili, pistteki davranışlarından dolayı birbirlerini sıklıkla eleştiriyordu.
Ancak bugün Sauber'in takım patronu olan Wheatley, perde arkasındaki ortamın çok daha farklı olduğunu söylüyor.
F1'in Beyond the Grid podcast’ine konuşan Wheatley, "1994 boyunca sürekli iletişim halindeydik."
"Michael pole pozisyonu aldığında, Ayrton garajdan çıktığında pit tabelasında Michael'ın tur zamanını ona gösterirdim. Vizörünü kaldırır, başını sallar, sonra tekrar indirirdi. Ardından piste çıkar, Michael'dan hızlı bir tur atardı ve pit duvarından bana bakıp 'Benim tur zamanımı da göster' der gibi bir bakış atardı."
"Bence aralarında insanların farkında olmadığı bir dostluk vardı. Rekabet sadece savaşmak değildir, aynı zamanda sürekli birbirinize temas ettiğiniz bir ilişkidir." dedi.
San Marino Grand Prix'sinin trajik hafta sonu, bu perde arkasındaki dostluk hissini açığa çıkarmıştı.
Yarış gününden önce, Rubens Barrichello cuma antrenmanında bariyerlere çok şiddetli bir kaza yapmıştı. Cumartesi günü ise Roland Ratzenberger, Simtek aracının ön kanadının kopması sonucu geçirdiği kazada hayatını kaybetmişti.
O dönemde Formula 1, bugünkü profesyonel yapıdan çok uzaktı. Imola'daki olaylar, F1'in taşıdığı ölümcül riskleri tüm çıplaklığıyla göstermişti.
Wheatley, "1994 Imola, hayatımda hatırladığım en kötü hafta sonudur."
"O an hissettiklerim dün gibi aklımda."
"Benetton'ın baş mekanikeri Mick Cowlishaw'un yanıma gelip koluma dokunduğu anı hâlâ hatırlıyorum. Çünkü Senna ile aramda bir bağ olduğunu, ona nasıl baktığımı biliyordu."
"O hafta sonu çok fazla şey yaşandı. Rubens'in kazası... Bariyere çarpmadan önce ellerini yüzüne götürmesi... O görüntü inanılmazdı. Aracın içinde bir insan olduğunu hatırlatıyordu."
"Sonra Roland... Televizyondan izlediğimde bunun sıradan bir kaza olmadığını hemen anladım. Gerçekten çok ciddi bir şeydi. Yarışta JJ Lehto'nun startta aracını stop etmesi, ardından gelen büyük kaza ve kırmızı bayrak..."
"Alboreto'nun pit alanındaki lastiği, bizim bir numaralı mekanikerimizin bacağını kesti. Aynı lastik Lotus garajına girdi ve orada başka birini de yaraladı… Ve sonra Senna'nın kazası geldi."
"Uçağa binmek istemedik. Havalimanı salonunda hepimiz sessizce oturuyorduk. Williams ekibi, Ayrton’un durumu hakkında yeni bilgilendirilmişti. Hepimiz aynı şeyi düşünüyorduk: 'Sırada ne var?'"
tr.motorsport.com