Hayatımızda iki yıla yaklaşan bir süredir olan İsveç’in gururu Volvo’nun, BMW 1, Mercedes A, Audi A3, Volkswagen Golf gibi rakipleriyle mücadele etmek için ürettiği premium compact sınıftaki temsilcisi V40, olağanüstü yakıt ekonomisi, muhteşem tasarımı, sunduğu ‘gerçekten’ rakipsiz güvenlik hissi ile dört Alman rakibine kök söktürmeyi sürdürüyor.

Serinin yenilenmesiyle birlikte yaratılan #eniyiuclu hashtagli kampanyası gibi 1.6, dizel, otomatik versiyonu piyasalara biraz geç girmişti ancak bu noktada en gözde seçeneklerden birisi olmakta zorlanmadı. Hep varmışçasına…

Ürün gamının en küçük motor seçeneği olan D2 isimli 1.6 litre dizl motor, 88g/km CO2 emisyon ile olağanüstü bir değer ortaya koyarken, sürüş sırasında da 1.6 dizel otomatik bir araba kullandığınızı anlamamanız için elinden gelen her şeyi pozitif anlamda ortaya koyuyor. Yüksek tork, ani tork ve hızlanma ihtiyaçlarına verilen kararlı ve süper hızlı cevaplar, performans noktasında benzin mi yoksa az yaksın diye dizel mi sorularıyla kafanızın ilk defa bu denli karışmasına sebep olacak.

Ayrıca Volvo’nun sunduğu sportif R-Design paketi maliyet olarak oldukça makul ve erişilebilir olmasına rağmen aracınızın tasarım noktasında BMW’nin M pakete sahip ya da Audi’nin S serisi modelleriyle kolayca boy ölçüşür hale gelmesini sağlayabilir.

Cross-Country ile ise daha yüksek, plastik korumalarla asfalt dışında da gönül rahatlığıyla yol alabileceğiniz bir araca kavuşabilirsiniz. Kısacası her tarz ve kullanım özelliğine adapte olabilen olağanütü ve kendi içinde modüler bir sistem oluşturmuş Volvo.

EURO Ncap’in bugüne dek test ettiği en güvenli, evet yanlış duymadığınız, en güvenli otomobil olma ünvanına da sahip olan V40, güvenlik donanımı noktasında gerçek anlamda limitleri temsil ediyor.

Volvo rakiplerinin bazılarında ancak opsiyonel olarak bulunan düşük hızda çarpışma erken uyarı ve önleme sistemi, yaya algılama sistemi, kör nokta uyarı sistemi [BLIS] ve adaptif cruise kontrol gibi pek çok yenilikçi güvenlik sistemini aracında standart donanım olarak sunuyor.

Fiyat noktasında da rakiplerine göre oldukça uygun başlangıç fiyatlarına sahip Volvo, multimedya ve konfor donanımlarının fiyatları da göz önünde bulundurulduğunda kesinlikle akıllıca bir tercih olarak öne çıkıyor.

Polestar ile aracınızı yine Volvo bünyesinde, garantisini bozmadan ve yakıt tüketimine olumsuz etki yapmadan +20 beygire kadar güçlendirebiliyor olmanız da V40’ı segmentinde en azından mantıken rakipsiz hale getiriyor.

Tasarım

Karakteristik tasarımı, hiç şüphesiz ki Volvo V40’ı premium hatchback sınıfının en belirgin ve güzel otomobillerinden birisi yapıyor. Volvo’nun efsane P1800 ES modelinden belli belirsiz izler taşıyan yeni tasarım dili ışığında hem V40, hem de V60 yumuşak bir yüzle keskin ve akışkan hatların kusursuza çok yakın bir bileşiminden oluşuyor.

Aracın genişliğinin fazla olması yere yakın ve sportif bir his yaratırken, iç mekanda biraz daha geleneksel bir tasarım olması, özellikle genç kitle için Audi ve BMW’yi daha cazip kılıyor.

Volvo’nun multimedya sistemi de alışıldığında sorun yaratmamasına rağmen sonu gelmeyen menüleriyle kafa karışıklığı yaratmaya açık.

Bunlara rağmen alaşım jantlar, TFT ekran, anahtarsız çalıştırma, cruise kontrol, ısıtmalı aynalar, bluetooth ve deri kaplı süper bir direksiyon vaadeden V40’ın ufak kusurlarını kolayca görmezden gelebilirsiniz. Hem kusursuz araba mı var?

SÜRÜŞ

Mekanik ve motor olarak henüz Ford Focus altyapısını kullanan V40, dolayısıyla süper ekonomik, atak ve özellikle virajlarda çok istekli ve tutarlı bir otomobil. Gövde ve süspansiyon dengesi gerçekten optimum noktada ve özellikle yan esneme oranı çok düşük, arttığında da şasi çok dengeli, koltuklar da sizi çok iyi desteklediği için anlamakta zorluk çekiyorsunuz.

Eğer içinize şeytan girmişçesine sürmezseniz şehir içinde 6-6.5, şehir dışında ise 5-5.5 litre gibi yakıt tüketim oranlarını rahatça yakalayabiliyorsunuz. Bundan fazlasını yakan motosikletler biliyorum!

Geartronic 6 ileri otomatik şanzıman Volkswagen grubunun kullandığı çift kavrama sistemine sahip değil, bu nedenle bu araçları deneyimlemiş olanlara biraz sarsıntılı gelebilir ancak gerçekten takıntı yapılacak ölçülerde değil. İstediğimiz seri geçişlere ise ancak sport modda erişebildik. Standart sürüş modunda vites geçişleri gerçekten biraz yavaş kalıyor, ancak bu sürüş konforuna değil, zevkine etki eden bir unsur. Muhtemelen 20 yıl sonra böylesi daha hoşuma gidecek ancak şimdilik sport modu birincil tercihimiz.

DAYANIKLILIK

Volvo ilk günden bu yana mottosunu güvenlik üzerinden konumlandırmış bir firma ve V40’da bu konuda bir istisna yaratmıyor.

Euro Ncap’ten aldığı 98 puanla firmanın teste tabi tuttuğu gelmiş geçmiş en güvenli araç olan V40’ın dayanıklılık ve güvenliği için aslında fazla söze gerek yok.

Tüm City Safety özelliklerinin standart donanım olarak sunulduğu V40’ta güvenlik hissini yalnızca sürüş ya da tehlike anında değil, sadece içinde otururken bile hissetmeniz parayla karşılığı olmayan bir duygu.

İÇ MEKAN

Kendinizi kesinlikle lüks içinde bu segment ve fiyatlarda hissetmeniz başka bir araçta pek mümkün değil. Mükemmel işçiliğe sahip deri koltuklar, kaliteli konsol malzemesi ve ellerinizi üzerinden çekmemek için bahaneler yaratıp durduğunuz direksiyonu V40’ın biraz geleneksel ve tutucu iç mekan tasarımının eksilerini aklınıza getirmenizi engelliyor.

Aracın koltuklarının eşsiz yükseklik ayar ve konumu sayesinde arkada otururken bile yolu kusursuz biçimde görebiliyorsunuz. Değişebilen iç mekan ışıklarının rengi ile aracınızı ruh halinize göre aydınlatabilirken, en önemli eksi olarak küçük bagaj hacmi öne çıkıyor. Yine de katlanılabilir bir eksi özellik.

Müzik sistemi ise ekstra hiçbir maliyetle uğraşmak ya da upgrade ihtiyacı hissettirmeksizin kusursuza çok yakın bir akustik sağlıyor. Sesi sonuna kadar açtığınızda bile ne baslarda patlama, ne de tizlerde çıtırtı duymuyorsunuz ki bu evlerinize aldığınız kocaman home theater sistemlerinde bile karşılaşmanızın olası olduğu bir sorun.

SONUÇ:

Sonuç olarak Volvo V40 tüm yönlerden bakıldığında komple bir otomobil ve hemen her yönden övgüyü hak ediyor. Eğer siz de bu sınıfta standartlarını kendisi belirleyen bir otomobil arayışı içindeyseniz, güvenlik sizin için ön plandaysa, performansı ekonomiye kurban etmeyeyim diyorsanız V40’ı test edin. Zaten muhtemelen inmek istemeyeceksiniz.