Susie Wolff, yarış pilotluğundan Formula E takım yönetimine ve ardından F1 Academy’nin başına geçiş sürecini anlattı.
Kariyerine motosikletle başlayan ve ardından kartinge geçen Susie Wolff, Formula Renault ve Mercedes-Benz adına DTM'de yarıştıktan sonra Williams F1 takımıyla geliştirme pilotu olarak Formula 1 dünyasına adım attı.
2014 Britanya Grand Prix'sinde antrenman seansında piste çıkarak, 22 yıl aradan sonra F1 hafta sonunda piste çıkan ilk kadın pilot oldu.
Ancak 2005 yılında geçirdiği ayak bileği sakatlığının ardından aktif yarış kariyerinden büyük ölçüde uzaklaştı ve sporu yöneten tarafta yer almaya başladı.
Wolff, Bloomberg Originals'ın 'The Deal' adlı podcast’inde bu dönüşüm sürecini anlattı ve Formula E takımı Venturi Racing'e nasıl katıldığını şu sözlerle açıkladı: "Karar almak çok kolaydı. Ama sonrasında… Hâlâ düşündükçe kendimi karanlık bir boşluğa düşmüş gibi hissediyorum."
"O dönem sporu yöneten tarafta yer almak istemiyordum. Çünkü Toto, Mercedes ve Lewis ile birlikte Dünya Şampiyonlukları kazanıyordu."
"Ona karşı çalışmak istemiyordum, evliliğimiz açısından iyi olmazdı. Ama onunla da çalışmak istemedim, bu da evliliğimiz açısından iyi olmazdı."
Bu dönemde yeni bir meydan okuma arayan Wolff, daha önce kendisine yarış koltuğu teklif etmiş olan Gildo Pastor tarafından tekrar arandığında, yine yarışması için arandığını düşündü. Ancak teklifi takım yöneticiliğiydi.
Wolff, "Başta 'Ben takım yönetemem' diye düşündüm. Ama sonra bazı parçalar yerine oturmaya başladı.
Otomotiv sektörü hızla elektrikliye yöneldi ve bir anda herkes bundan bahseder oldu."
"Mercedes'in de elektrikli geleceğe yöneldiğini Toto'dan duymuştum. Formula E ivme kazandı. Şehir merkezlerinde yarışan tamamen elektrikli araçlar vardı."
"Takımı devraldığımda gridin en arkasındaydılar çünkü sağlık sorunu nedeniyle önceki yönetici takımı iyi yönetememişti."
"Bana takımı eski günlerine döndürmem söylendi. Takım çok para kaybediyordu. Ben de maaş yerine takımın %30'unun hissesini istedim." dedi.
tr.motorsport.com