Kendisi bir Dünya Şampiyonu, pistte hızlı, ülkesinde kahraman, haberlerde sürekli manşette fakat nedense şampiyonun hayatında pek çok şey ters gidiyor ve üçüncü şampiyonluk sanki Hamilton'a yaramamış gibi gözüküyor.

Tüm sezon boyunca üstün bir performans sergileyip takım arkadaşı Rosberg'in Amerika'da yaptığı hatayla birinci sıraya yerleşen ve erken şampiyonluğa erişen Hamilton, motorsporları medyasında şampiyonluğundan ziyade başarılarıyla değil kavgaları, magazinsel olayları, yarışlara geç gelişi ve takım içinde yaşadığı uyumsuzluklarla öne çıkıyor. Üstelik verdiği her demeçte daha sert ifadeler kullanıp git gide kendini diğer pilotlardan üstün gördüğü izlenimini veriyor.

Haliyle verdiği her demeçte şimşekleri üzerine çekmeyi başarıyor öyle ki son açıklamalarından sonra eski takım arkadaşı ve F1'den yakın dostu olan Jenson Button tarafından bile "KÜSTAH" olmakla suçlanıp Monako'da yaşanan olaylar sonucunda da takım arkadaşı tarafındanda alaya alındı ve takımı içindeki yetkili isimlerin birbirlerine düşmelerine sebep oldu.

Hal böyle olunca bende sizler için yine derin bir araştırmaya girdim ve gerek sezon boyu dikkatimi çeken bazı hadiselerden, gerek yaptığım araştırmalardan, gerekse son günlerde yaşanan olay ve röpörtajlardan yola çıkarak günden güne yalnızlaşan Dünya Şampiyonu'nun kariyerinin genel gidişatına dair özel bir haber hazırladım.

Önceki yazılarımda bana gelen istekleri göz önünde bulundurarak Lauda ve Vettel ile ilgili olan haberimde olduğu gibi yine sizlere detaylı ve uzun bir haber hazırladım.



HAMILTON NEREDE HATA YAPTI?

Hamilton'un bu yalnızlaşma durumu aslına bakarsanız sezonun başından bu yana özellikle yarış öncesi pilotların topluca yaptığı pist turlarında açıkca görebiliyordu.

Üstü açık otobüs ya da tır benzeri araçlarla yapılan nerdeyse tüm pist turlarında pilotlar yan yana durup kendi aralarında konuşurken tüm sezon boyunca Hamilton'u kendi halinde bir köşede kimseyi umursamayan, kimseyle konuşmayan ve kulağına taktığı kulaklık yüzünden bazen araçtaki basın mensuplarının sorularını dahi duymayan bir halde görüyorduk.

Bu durum bazen F1 medyasında köşe yazarları tarafından değerlendirilirken bende sürekli "Nerede o yanında dünyalar güzeli sevgilisi Nicole ile pistte etrafa gülücükler saçan Hamilton" düşüncesini öne plana çıkartıyordu.

Formula 1'e ilk geldiği yıllarda pistteki pilotlarla sıkı arkadaşlıklar kuran ve bu arkadaşlıklarını pist dışınada taşıyıp yeni çevresiyle sosyal hayatında vakit geçiren Hamilton son dönemlerde pist dışında F1 camiasından kimseyle iletişim kurmuyor.



Hiç bir etkinliğe ya da marka tanıtımına başka bir pilotla gitmiyor ve haliyle Hamilton'un bu durumu akıllara "Nerede o sevecen eski çaylak Hamilton" sorusunu getirirken ünlü pilot ise bu gidişatından pekte rahatsız olmuş gibi gözükmeyerek adeta bu konudaki eleştirileri kulak arkası ediyor.

Üstelik Hamilton'un içinde olduğu bu enteresan durum son haftalarda iyice kötüye gitmeye başlamış durumda. Şampiyon olduğu yarıştan sonra takım arkadaşıyla birbirlerine şapka fırlatması ve sonrasındaki hal ve tavırlarıyla medya gündemine oturan İngiliz pilot bu olay sonrasında verdiği demeçlerle hiç bir şekilde durumu yatıştırmaya yönelik bir çaba içersine girmemekle beraber Rosberg'e sürekli sataşmaktan geri durmadı.

Haftalar ve yarışlar geçti fakat Hamilton hem pist dışındaki röpörtajlarında sert üslübünunu korudu hem de pistte takım arkadaşını sıkıştırcak hamleler yapmaya devam etti. Bunun bir karşılığı olarak Rosberg'de takım arkadaşına aynı tarzda cevaplar verdi ve ikilinin kavgası sürekli gündemde kalan bir konu oldu.

Derken geçen hafta bazı internet sitelerine Hamilton'un kaza yaptığı haberi düştü ve bir süre sonra pilot resmi instagram hesabından olayları doğrulayıp dürüstçe yaşadıklarını anlattı fakat arada "Benim durumumdan istifade edip eleştirilerde bulunanları da bu yaşadıklarımı maddi kazanca dönüştürmeyi planlayanları da zerre kadar umursamıyorum" diyerek giderek sertleşen üslübüna yeni bir halka daha ekledi.

Monako'da yaşanan olaylardan sonra bilindiği üzere Hamilton Brazilya'ya en geç gelen hafta içi yarış toplantılarına katılmayıp tüm basın görüşmelerini kaçıran tek pilot olmuştu.

Takım sözcüleri bu durumu pilotun hasta olması bahanesiyle geçiştirmeye çalışsalar da Hamilton, Brazilya'da verdiği ilk röpörtajında kendi ağızyla yorgunluklarının sebebinin sürekli partilere katılması ve sonrasında yaşadığı kazadan dolayı olduğunu söyledi.

Dürüst bir şekilde Brazilya'ya geç gelmesinin sebeplerini açıkca dile getiren İngiliz pilot kazanın olası bir alkol etkisi sebebiyle olup olmadığı sorularını ise yanıtsız bırakmayı tercih etti.




Her ne kadar Hamilton'un Salı sabahı Monako'da yaptığı kazanın ardından alkollü olup olmadığı belirsizliğini korusa da ünlü pilotun 2 milyon dolar değerindeki aracının büyük hasar aldığı ve kazanın açıkca sürücü kaynaklı olduğu kaza sonrası tutulan tutanaklara net bir şekilde yansıdı.

Kaza sonrasında olay yerinde olan bir polis Telegraph gazetesine verdiği demeçte kazanın sebebinin Hamilton'un aracını sürerken yanlış pedallara basması sonucu kontrolü kaybedip park halinde olan araçlara çarpması olduğunu söyledi ve o esnada kaza yerinde olan kişiler Hamilton'un araçtan indiğinde son derece bitkin ve yorgun olduğu belirttiler.

Ayrıca Hamilton Brazilya'da yaptığı açıklamalarda kazanın uzun süren bir partiden çıktıktan sonra gerçekleştiğini ve son bir haftayı çok yoğun geçirmesi sebebiyle kendisinin bitkin düştüğünü söyledi.

Gece hayatıyla ilgili haberler adeta havada uçurşurken İngiliz pilot yine geçen hafta içersinde yıllarca aşk yaşadığı, geçmiş senelerdeki röpörtajlarında kendisi için çok önemli olduğunu söylediği ve ilişkisi boyunca tüm yarışlarda desteğini gördüğü eski sevgilisi ünlü şarkıcı Nicole Scherzinger ile bir gece kulubünün gizli odasında 4 saat görüşüp sonrasında basın mensuplarından kaçarak bir kez daha motorsporları haberleri yerine magazin haberleri başlıklarına konu oldu.

Üstelik Hamilton geçtiğimiz Cuma akşamı verdiği bir başka röpörtajda enteresan bir şekilde bu sene diğer senelerin aksine çok daha yüksek oranlarda alkol kullandığını özellikle Meksika'daki yarıştan sonra çok içtiğini ve bunun bir sonucu olarak kilo aldığını söyleyip sosyal yaşantısında da bazı şeylerin iyi gitmediğinin sinyalini açıkça verdi.



Basın mensupları hafta sonu boyunca Hamilton cephesinden gelen enteresan haberleri anlama ve okuyuculara yetiştirme yarışı içine girerken Hamilton yine uslu durmadı ve sıralama turlarının ardından verdiği röpörtajında Rosberg'in kendisine oranla pole pozisyonunu kazanmaktaki başarısına dair yöneltilen sorulara "Hiç bir önemi yok ben şampiyonluğu kazandım" tarzında cevaplar vererek bir kez daha sivri diliyle dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.

Yarış esnasında ise Rosberg'i bir türlü geçmeyi başaramayınca takımından farklı bir stratejiye geçme izni istedi fakat bu isteği takım tarafından yerine getirilmedi ve tüm yarış Rosberg'in arkasında kaldıktan sonra podyuma ikinci olarak çıktı.

Yarış sonrasında yapılan basın toplantılarında ise belkide takımı ile kendisi arasında kalması gereken bu konuyu pist dışına taşımaya kararlı olduğunu belli eden Hamilton takımının strateji kararları hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Kendisini iki sene boyunca şampiyon yapan takım hakkında iddaalı eleştirileri çekinmeden sıralayan Hamilton bu açıklamalar esnasında yine takım arkadaşıyla kısa süreli bir atışma yaşadı.

TAKIMI VE DİĞER PİLOTLARLA İLİŞKİSİ

Hamilton sadece kişisel hayatında değil F1 camiasında da bir arada bulunmak zorunda olduğu diğer pilotlarlarla bir takım sorunlar yaşamakta. Kendisi Brazilya'ya gelişiyle sosyal hayatındaki çalkantılarla ilgili açıklamalar yaparken aynı anda Rosberg'e mikrofon uzatan gazeteciler son bir haftada yaşanan olaylar hakkında yorum yapmasını istediklerinde Alman pilottan "Monako'nun gazetelerini okumuyorum" cevabını aldılar. Üstelik Rosberg bu açıklamanın ardından bir kahkaha patlatarak aslında durumdan haberdar olduğunu belli edip bir nevi takım arkadaşıyla açıkca alay etti.

Fakat padoktaki bazı pilotlar Hamilton'un giderek kötüye giden bu durumu hakkında Rosberg gibi alaycı bir tavır takınmak yerine çok daha net ifadelerle konuşmayı tercih ediyorlar. Eski takım arkadaşı ve bir zamanlar yakın dostu olan Jenson Button Hamilton'un hızla küstahlaştığını ve bunun onun için iyi bir işaret olmadığını söyleyerek bir nevi Dünya Şampiyonu'na ağır bir eleştiride bulundu.

Bu eleştirinin sebebinin ise son haftalarda yaşanan magazinsel olaylardan ziyade Hamilton'un Bild gazetesine verdiği demeçteki "Artık tam bir pilotum, hata yapmadığım sürece asla yarış kaybetmem kimseye geçilmem" cümlesi sebebiyle geldiği paddokta bilinen gerçeklerden biri olmakla beraber Button hiç bir pilotun tam olamayacağını, herkesin öğreneceği çok şey olduğunu ve Hamilton'un aracına kimi koysalar benzer derecelerin yapılabileceğini söylerek bir anlamda Hamilton'a "Zannettiğin kadar mükemmel değilsin" mesajını gönderdi.



Tüm bunların yanı sıra paddoktan sızan dedikodulara göre Hamilton'un genel tavırlarından rahatsız olan Mercedes yetkilisi efsane pilot Niki Lauda'nın İngiliz pilot ile arasının bozuk olduğu hatta bu sebeple Lauda ile takım kaptanı Totto Wolf'un kavga ettikleride ortalıkta dolaşan dedikodular arasında öne çıkıyor.

Öyle ki bu tartışmaların büyük boyutlara vardığı ve yarış spikeri Serhan Acar'ın sıralama turları esnasında da söylediği gibi Lauda'nın sezon sonunda Mercedes takımındaki görevinden ayrılmayı düşündüğü iddaalarıda ortalıkta çılgın bir dedikodu olarak geziyor.

Ayrıca yarışlardaki diğer bazı isimlerinde (özellikle pilotlar) Hamilton'a karşı ortak olumsuz bir tutum içine girdiği basın mensuplarına yorum yapmasalar da kendi aralarında ağır ifadeler kullandıkları hatta bazılarının Hamilton'a karşı şu an haberime yazmaya uygun düşmeyen sözler söylediği de F1 camiasında üzerinde konuşulan konulardan biri olarak gündemdeki yerini koruyor.

Fakat bu sözlerin doğruluğu hakkında elimde yeterli kanıt olmadığından ve sarf edilen cümlelerin çirkinliği sebebiyle bu konuyu haberimde detaylandırma gereği görmüyorum.

Tüm bunlara ek olarak yazımın üst kısımlarındada belirttiğim gibi Hamilton'un kendi takımıyla da arasının iyi olmadığı Brazilya'daki yarışta yaşanan strateji karmaşasından ve yarış sonrası yapılan basın açıklamalarından da açıkca belli olmaya başladı.

HAMİLTON ÇIKMAZ BİR YOLA MI GİRDİ?

Bu soruya verilecek cevap çok aslında çok basit.

ELBETTE HAYIR !

Çünkü kendisi son derece yetenekli bir pilot ve her ne kadar son iki sezondaki başarısında Mercedes motorlu aracının katkısı büyük olsa da gerek aynı aracı kullanmalarına rağmen takım arkaşına kurduğu bariz üstünlük gerekse sürüş tarzındaki ustalıkla F1 izleyicilerine ne kadar iyi bir pilot olduğunu defalarca kez kanıtladı.

Bunun bir sonucu olarak erkenden şampiyonluğa ulaştı. Üstelik bu kendisinin ilk değil üçüncü şampiyonluğu, özetle Hamilton çoktan F1'de birden fazla şampiyonluk alan ünlü pilotlar listesine adını yazdırdı ve özellikle son iki sezonda pek çok F1 efsanesinin geçmişte başardıkları istatistiksel rekorları da kırarak bir kez daha kalitesini ortaya koydu.

Bu sebeple bana göre Hamilton'un yapması gereken şey pist dışındaki sosyal yaşantısını düzene sokması, başarıları sebebiyle rehavete kapılmaması, kendi ağzıyla söylediği aşırı alkol kullanımından sakınması ve verdiği röpörtajlarda kullandığı dile biraz dikkat etmesi.

Tüm bunların yanı sıra birde eski haline dönüp çevresindeki insanlara karşı tekrar sevecen tavırlar içerisine girerse kısa bir süre içinde etrafında oluşan bu olumsuz havayı dağıtabilir ve medyada yaşadığı sorunlarla değil tekrardan başarılarıyla haber olmayı başlayabilir.



Ayrıca son günlerde tekrardan görüşmeye başladığı ve zamanında büyük desteğini gödüğü Nicole ile tekrardan bir araya gelmesi belki bizlerin dahi bilmediği gizli sorunlarının çözülmesini kolaylaştırabilir.

Hamilton'un agresif tavırlarının azalmasına sebebiyet verebilir. Üstelik tekrardan düzenli bir ilişkisinin olması ile her gittiği yerde partilere katılmaktan sakınıp gece hayatı, alkol ve düzensiz yaşam alışkanlıklarınında azalacağı ve hayatına bir düzen geleceği gerçeğinide görmezden gelemeyiz.

Yıllardır yarışları takip eden bir Formula 1 sever ve sizlerle gerek yarış haberleri gerekse özel yazı dizilerime F1 camiasındaki son gelişmeleri paylaşan bir gazeteci olarak şampiyon pilotun üstündeki bu kara bulutların bir an önce dağılmasını diliyor ve son derece uzun olmasına rağmen bu satırlara kadar yazımı okuyan tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum.

Buğra SEZER