Hafta sonu koşulan olaylı Monaco Grand Prix'si sonrası Mehmet Ali Selışık, yarışı değerlendirdi.



Mercedes’in sonunda pol pozisyonunu galibiyete çevirdiği, Monaco standartlarında dahi epey olaylı ve hareketli bir Grand Prix haftasonunu geride bıraktık. Formula 1 seviyesine yakışmayan performansların yanında, seviyeyi fazlasıyla yükselten sürüşlere de tanıklık ettik.

2013 Monaco Grand Prix’sinden tam 30 yıl geriye sardığımızda, galibiyet kupasını kaldıran soyadı değişmiyor. Nico’nun babası Keke Rosberg, 1983 Monaco Grand Prix’sinin galibiydi. İster tarihin tekerrürden ibaret olduğundan dem vurun, isterseniz armudun dibine düştüğünü söyleyin, en azından şundan eminiz: Formula 1 bize güzel hikayeler vermekte hiçbir zaman cimri davranmıyor.

Mercedes’lerin bu hafta sonundan bir duble ile ayrılması fazlasıyla mümkündü aslında. Massa’nın kazasıyla ortaya çıkan Güvenlik Aracı periyodu, Mercedes’lerin pit stop’larını karıştırdı. Bu sayede Red Bull’lar avantaj sağlayıp ikinci ve üçüncü sıraya yerleştiler. Öyle eskisi gibi geçilmemek için çaba da sarfetmiyordu Mercedes pilotları, yarışın temposunu akıllıca belirlediler ve lastik problemlerini de aşmış görünüyorlar. Ancak burada şöyle büyük bir tartışma konusu da var: Mercedes ve Pirelli, FIA’nın malumatı olmadan Barcelona’da bir lastik testi gerçekleştirmiş. Testin yankıları sezon boyunca sürecek, yine de Pirelli’nin kontrat yenileme konusunda problemleri olursa ve Mercedes’e cezalar gelirse şaşırmamak gerek. Önemli bir ayrımı da bu noktada yapmak lazım, Mercedes ve Pirelli’nin test tartışması Rosberg’in hak edilmiş zaferine gölge düşürmemeli. Webber’in de söylediği üzere Alman pilotun başarısı bu test sayesinde değildi, Rosberg ortaya özel bir performans koydu.

James Hunt ruhunu pistlerde devam ettiren Kimi Raikkonen, ne yapıp edip puan sınırında finiş görmeyi başardı. Yarışın son bölümünde Perez’in fazla iyimser atağından patlak bir lastikle çıkan ve 16. sıraya gerileyen Kimi, son turlarda istisnai bir performans çıkararak kendine ilk 10 içinde yer buldu. Yarıştan sonra Perez için “Belki biri onun yüzüne bir tane patlatmalı.” diyen Raikkonen’e katılacak çok sayıda pilot görebiliriz. Fin pilotun takım arkadaşı da en az Perez kadar sorun yarattı. Hafta sonu boyunca dört adet kaza, Kanada GP’si için de 10 sıra grid cezası alan Romain Grosjean, eski havasını yakaladı desek yeridir. Pazar gününe gelene kadar kendi kendine yaptığı kazalar nispeten zararsızdı, keşke tünel çıkışı Ricciardo’nun yarışını da mahvetmeseydi.

McLaren’in genç Meksikalısı Sergio Perez’e ayrı bir paragraf açabiliriz aslında. Agresif sürüş, akıllıca ataklarla bezendiğinde ortaya güzel bir seyirlik çıkabiliyor. Saydığım maddelerin ikincisi olmadığında ise, Perez’in Monaco’daki yarışını elde ediyoruz. Tünel çıkışında geç frenajı ne kadar abartabileceğini merak ediyordu, tamam, yine de gittikçe daha manasız atakları yarışını bitirdi. Kırık bir ön kanat ve bitmiş frenler, Sergio Perez’in şampiyon olmak için bir fırınla anlaşma yapması gerektiğini gösteriyor.

Red Bull’lar çok ön plana çıkmadan istediklerini elde ettiler. Sebastian Vettel şampiyona liderliğini artırdı, zira rakipleri Raikkonen ve Alonso sorunlu bir hafta sonu geçirdiler. Fakat Alonso’nun 2012 sezonunun ilk yarısına iki galibiyete yakın bir puan farkıyla gelip şampiyonluğu kaybettiğini biliyoruz. Henüz bir şampiyon belirlemek için çok erken ama istikrar asıl anahtar kelime olacak. Raikkonen son zamanların en istikrarlı pilotlarından biri, yalnızca galibiyetlere ihtiyacı var.

Ferrari cephesinde tam karşılığı tatsız olan bir Monaco GP’sini geride bıraktık. Alonso’nun ortalamanın pek üstüne çıkamayan yarış sonucu ve Massa’nın aynı kazayı iki kez üst üste yapabilme yeteneği Maranello merkezli takıma Monaco’nun tadını çıkarma şansı sunmadı. Felipe Massa’nın yalnızca boyun sakatlığı ile atlattığı kaza sporun geldiği güvenlik seviyesini gösteriyor. Tıpkı Chilton’ın amatörlüğünün sebep olduğu, kırmızı bayrağı çıkartan kazadan Maldonado’nun yürüyerek ayrılması gibi.

Unutmadan: Sebastien’lerden yarış öncesi yazıda bahsetmiştik, Porsche Supercup’ta kazanan Ogier oldu. Tamam, her iki WRC kökenli Sebastien de yarışı kazanamadı. Yine de düellonun galibi, Loeb’ün önünde Monaco yarışını tamamlayan Ogier oldu.

Mehmet Ali Selışık