2000'li yıllar başladığında FIA'nın ve dönemin FIA başkanı Max Mosley, Formula 1'de mücadele etmenin maliyetine eğildiler. Bu yönde atılan ilk adım, 3.0 litrelik V10'ların standart ve tek motor hâline getirilmesi oldu.

FIA, çekiş kontrolü sisteminin kontrolünü tam olarak gerçekleştiremediği için bu düzeni 2001 yılında tekrar spora soktu fakat berilyum alaşımlarının kullanımını yasakladı, arka kanatta maksimum üç eleman şartı koştu ve güvenlik hücresiyle kokpit şablonunun boyutunu arttırdı.

2003'te daha küçük takımlara yardımcı olması adına getirilen kısıtlar ve sürücü kıyafetinde HANS cihazının zorunlu tutulması gibi değişiklikler ile testler de mercek altına alındı.


Ferrari F2004 (655) 2004 yan görünüş

Formula 1'in kural çerçevesindeki bir diğer dönüm noktası ise 2004'te geldi. FIA, takımlara bir yarış hafta sonunda sadece 1 motor kullanabileceklerini söyledi. Çekiş kontrol sisteminin yasaklanması tekrar gündeme geldi ancak takımlar, artacak maliyetleri göstererek bu menden sıyrıldı.


2004 kural değişiklikleri - motor kapağı ve arka kanat

Motor kapağı da değişiklik gören alanlardan birisi oldu. Kesit alanında bir minimum değer verilerek kapağın çok küçük tasarlanmasının önüne geçildi.

Tasarımcılar, moda hâline gelen ön uç elemanlarının kaldırılarak parça sayısının sadece iki üst elemana düşürülmesiyle arka kanat üzerinde de kısıtlandı. Ayrıca kanat kenar plakasının uzunluğu da elden geçirildi.

F1 tarihinde kilit önem taşıyan F2004, Ferrari ve Schumacher'in 5 kez üst üste takımlar ve sürücüler şampiyonasını kazanmasını sağlamıştı.

Ross Brawn, yakın zamanda yayınladığı kitabında Maranello'da kenetlenmiş ve bütünleşik bir çalışma yapısı felsefesinden bahsediyor; F2004, aracın her parçasının birbiriyle uyumlu çalışması göz önüne alınarak yapılan tasarımın bir sonucuydu.

Kuvvetli V10 motor rakipsiz güç ve dayanıklılık sağlıyordu. Lastik üreticileri arasındaki gelişim savaşının tavan yaptığı bu dönemde Bridgestone, doğal olarak tüm gücünü Scuderia'ya kaydırdı.

2005 yılında takımlara getirilen kısıtlar arttırıldı. İlk olarak aero alanında gelen değişikliklere, bir motorun 2 yarış hafta sonu dayanması zorunluluğu eklendi.

Dönemin tartışmasız en yenilikçi sistemi, Renault'un başını çektiği ve ileri aşamada diğer takımların da kopyaladığı kütle sönümleme olmuştu.


Renault R26 2006 açık görünüş

Renault'nun kullandığı sistemin ilk uygulaması, takımın gelişim yarışında rakiplerine fark atmasına ve Fransız takımın 2005'te şampiyonluğu almasını sağladı. Bundan kısa bir süre sonra ekip, daha gelişmiş bir versiyon türetti.

Aslında fikir oldukça basit: ağırlık ilk olarak burun çerçevesinde sönümleniyor, daha sonra sönümleme işlemi şasi üzerinde meydana gelen kuvvetleri karşılamak için aracın arka bölümünde yapılıyor. Bu sayede hem lastiğin, hem de şasinin kararlılığı arttırılıyordu.

tr.motorsport.com