Şampiyonluk amacıyla piste çıkacak olan W07, kendinden önceki aracın bir gelişmiş versiyonu mu, yoksa geleceğe dönük yoksa radikal bir adım mı? Giorgio Piola ve Matt Somerfield inceledi.

Ön kanat ve burun:

W07'nin yeni burnu Perşembe günü ilk kez piste çıktığında aracın en dikkat çeken parçası olmuştu. Tüm takımlar Mercedes'in S tünelinin nasıl şekillendiğini merak ediyordu.

Ama burun dışında ön kanat da yeniden tasarlanmıştı. Takım, yeni ön kanadın FIA testlerinden geçecek kadar sağlam olmasının zor bir süreç olduğunu itiraf etti.

Ön kanadı tutan destek sütunları normalden çok daha dar yerleştirilmişti. Kanadın ana gövdesi ve kanatçıkların olduğu yan bölümleri birleştiren bölgede de değişiklikler yapılmıştı. Ancak takım ön kanadın bu halinin performansından memnun kaldı ve bu şekilde Melbourne'de piste çıkabileceğini söyledi.

Değişiklikler tamamen aerodinamik nedenler ile yapılmış. Yüzey geometrisinde yapılan değişiklikler, Y250 girdabının nasıl oluşacağını etkiliyor. Takım bu sayede performans kazanmayı umuyor.



S Kanalı:

Buna S kanalı demeye devam etsek de, Mercedes'in tasarımı, McLaren veya Force India'nın tasarımlarının çizgilerini izlemiyor.

Hava girişi, bu iki takımın kullandığı hava girişlerinin çok daha önünde konumlandırılmış.

Bunun yerine W07'nin S kanalı, Ferrari F2008 ile [aşağıda] benzer bir felsefenin ürünü. Mercedes bu tasarımda, ön kanadın orta bölümünü ve burnun alt kısmını diğer takımlara göre çok daha farklı bir şekilde kullanıyor.

Mercedes, burnun alt kısmını kaza yapısı olarak kullanmayıp, tek bölüm kuralını (3.7.8) izlemiş gibi görünüyor. Bu sayede kanala olan hava girişini aracın daha önünde yer alıyor.



Köşe kanatları:

Yeni burun ve ön kanat tasarımına, takım eski araçlarındakilere benzeyen yeni bir set köşe kanatları da eklenmiş. Ancak yeni tasarımda altı yarık bulunuyor. Bu, hava akışını daha agresif bir şekilde kontrol edecektir.



Yarasa Kanadı

Köşe kanatlarının arasında, daha önce W05 ve W06'da da kullanılan bir 'yarasa kanat' bulunuyor.

Burnun altı ve etrafındaki hava akımının çoğunu köşe kanatları düzenlese de, sürüş yüksekliği sensörünün hemen üstünde bulunan bu yarasa kanat, şasinin altından geçen havayı düzenleyecektir.

Bargeboard

Mercedes'in testlerin ikinci gününden itibaren kullandığı bargeboard dizaynı, geçmişte Lotus'un kullandığına çok benzeyen bir konsept.

Ancak bargeboard'ların monte edildikleri bölüm ile birlikte, Mercedes bu alanda yenilikçi bir yaklaşım sergiliyor.



Bargeboard, sidepod'un alt bölümünün hava akışını düzenlemek ile birlikte, aracın tabanındaki akımdan elde edilen performansı da etkiliyor.

Bargeboard'ların monte edildiği parçalar, aracının tabanının çalışma alanını genişletecek şekilde yerleştirilmiş. Bu sayede aracın alt bölümündeki hava akışı düzgün tutuluyor.

Ancak bu bölümlerin tek başına olan etkisini incelemek çok zor. Bu nedenle eklenen parçaların genel performansa olumlu etkisi olduğu görülmüş olmalı.

Sidepod

Sidepod'ların şekli, içlerinde bulundurdukları parçalara (radyatör, elektronik öğeler, yağ soğutucuları, kanallar vb.) göre tasarlanıyor. Buradan kazanılacak olan aerodinamik avantaj, motorun ısı düzenlenmesi göz önüne alınarak yapılıyor.



Yüzeyin şekline bakacak olursak Mercedes belli ki iç bölümde bazı değişikler yapmış.

Sidepod'ların alt bölümü, hava akımının rahat hareket edebildiği geniş bir alan. O kadar geniş ki, Mercedes buradaki akımı düzenlemek için bölgeye küçük bir kanatçık daha eklemiş.

Ferrari'nin geçen sezon İspanya'da piste çıkardığı güncellenmiş araçta olduğu gibi, sidepod'un üst-dış bölümünde bir çentik oluşturulmuş [aşağıda]. Yan çarpışma direği bu yüzden görünür bir hal almış.

Bunun sonucu olarak, yatay çıta W06 ile karşılaştırıldığında daha yukarıda konumlandırılmış.

Sidepod'un arka bölümünde ise soğutma çıkışının konumu yükseltilmiş. Bu, kola şişesi bölümündeki hava akışının düzenlenmesinde rol oynuyor.



Hava girişi:

Hava girişi de, aracın geri kalanı kadar agresif bir şekilde tasarlanmış. Geniş bir giriş, turbo kompresör beslemesini ve 'kulakçık'ları içinde barındırıyor. Daha önce W05'de kullanılan ve W06'ya da sonradan eklenen bu kulakçıklar, gerekirse standart bir soğutma girişi olarak kullanılabilir.

Soğutma görevinin bir kısmının buraya aktarılması ise sidepod'ların küçülmesini sağlayan şeylerden biri.

Hava girişinin ayrıca arkaya doğru eğimli bir şekli var. Bu eğim, hava girişinin altındaki akımı düzenliyor.

Hava girişinin iki yanında bulunan kamera odacıkları ise yarışmaya uygun değil. Mercedes'in daha önce de test için kullandığı bu parçalar, ön ve arka lastikleri izleyen termal kameraları içinde bulunduruyor.



Zemin ('Lastik Püskürtme' Yarıkları)

Lastik püskürtmesi, arka lastiklerin dönme ve bozulması ile birlikte difüzöre giden hava akımının bozulması. Takım bunu engellemek için tabana üç adet L şeklinde yarık eklemiş. Bu sayede lastik püskürtmesinin olumsuz etkilerinin azaltılması amaçlanıyor.



Y150 kanatçığı

Mercedes, çoğu takım gibi arka bölümde iki adet atık valfi 'wastegate' egzoz kullanmış. Mercedes diğer takımların aksine bunları birleşik tutmuş ve bir tüfek görünümü ile yerleştirmiş.

Takım, Y150 bölgesindeki 2015'de kullandığı kanatçıkları bu sezon kullanmamış.

Aracın başka bölümlerinde bulunan ekstra yere basma gücü, çoğunlukla bir dengesizliğe yol açar. Bunun önüne geçmek için dengeleyici görevi gören bir Y150 kanatçığı (maymun sandalyesi) eklenmiş.

Bu, geçen sezon yüksek yere basma gücü gerektiren pistlerde kullanılan tasarıma benziyor.



Sonuç:

Takımların başarılı oldukları dönemlerde düzenli felsefelerini bozup yeni bir evrim yaratmaya çalışmaları çok yaygın olmasa da, Mercedes tam olarak bunu yapmaya çalışıyor.

Yan garajdaki kırmızı takımın yarattığı tehdit, Mercedes'i gelişmeye itmiş gibi görünüyor. Ve ikinci testlerde piste çıkması beklenen yeni parçalar, Mercedes'in 2016 şampiyonluk mücadelesini ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor.