Modern Formula 1'de lastik performansını anlayıp maksimumu almak, her zaman performans kazandırmıştır. Takımlar bu sayede rakipleri karşısında fark yaratabilirler.

Özellikle sezonun son bölümüne doğru, daha önceden sorun yaşayan ya da lastikleri anlayamayan ancak sonunda anlamayı başaran takımlar bu sayede sorunlarını çözerek sorunları çözemeyenlerle farkı açarlar.

Mercedes, 2010'da spora girdiğinden beri hep bu konunun merkezinde yer alıyor. İlk başta arka lastiklerde aşırı ısınma sorunu yaşayan takım, bu sorunları aştığı zaman kontrolü tam manasıyla ele geçiriyor.

En güçlü olduğu dönemde dahi Mercedes, özellikle daha yavaş cadde pistlerinde lastiklerde bu sorunu yaşarken yüksek hızlı pistlerde, yüksek yere basma gücü gerektiren pistlerde hep daha güçlü oldu.

Ancak zayıf noktasını bilen Mercedes, bu sorunu çözmeye odaklandı. Bu kapsamda, özellikle daha yavaş pistlerde lastik kontrolünün iyileşmesi hedeflendi. Takımın Singapur ve Rusya'da aldığı sonuçlar, bu konuda kesinlikle geliştiğini kanıtlıyor.



Mercedes'in Spa'ya getirdiği yüzgeçli arka teker tasarımı, bunun yanında yeni fren tamburu tasarımı ile süspansiyon ve ayarlarda yapılan birkaç değişiklik, W09'u tüm pistlerde mükemmel olan bir makine haline dönüştürdü ve bu araç, Ferrari SF71H'yi geride bırakmış gibi görünüyor.

Ancak Mercedes'in aracın diğer taraflarında yaptığı gelişim de sona ermedi. Takım, Sochi'de ön kanatta daha fazla güncelleme yaparken arka kanat destek parçasında da değişiklik yaptı.



Ön kanadın dış kısmında net değişiklikler vardı. Her iki tasarımda da hava akımı lastiklerin dış tarafına doğru yönlendiriliyor.

Takım, gelecek seneki kural değişikliklerine daha hazır olabilmek için şimdiden o yönde bir felsefeye geçiş yapmış olabilir.



Ön kanat dışının iç tarafında yer alan parça, kırmızı okla göreceğiniz üzere önceden yatay bir parçayla dış kısma bağlanıyordu. Ancak yeni tasarımda bu parça kaldırıldı ve ilgili parça doğrudan kanadın dış kısmına bağlandı. Burada yapılan değişikliğe paralel çalışması için arka tarafta minik tasarım değişiklikleri de oldu.

Tabanın dış kısmından 100 mm içeride yer alan bölüm, takımların en çok değişiklik yaptığı ve sezon içerisinde performans kazandığı yer oldu. Mercedes, son güncellemesinde bu bölümün ön kısmında değişiklik yaptı.

Sonuç olarak sidepod kenarında yer alan kanatta da kurallar gereği değişiklik yapıldı.

Rusya GP ayrıca, takımın arka kanat için tek dikey destek parçası yerine egzozun etrafından yükselen çift destek parçasını test ettiği yer oldu.



Bu tasarım, Mercedes'in en büyük rakibinin sezon boyunca kullandığı tasarımdı. Çift destek koluna ek olarak üst tarafta bu destek, ana kanada kuğu boynu şeklinde bağlandı. Böylece kanadın altından giden hava akımının iyileşmesi sağlandı.

İki dikey kanadın arasına, daha ince yeni bir kanatçık eklendi. Bu kanatçık ile egzozdan çıkan hava akımının daha iyi yönlendirilmesi ve bu sayede daha fazla performans üretilmesi hedefleniyor.

Ancak takım, bu kanat ile yaptığı testlerin ardından şimdilik kullanmama kararı aldı. Yeni kanat yerine daha düşük yere basma gücü üreten kaşık şeklindeki kanada dönüldü.

Arka tarafta değiştirilip yeni pozisyonu korunan parça, yağ hava borusu oldu. Bu minik boru artık, kaza yapısının yanında, egzozun altında yer alıyor.

Bu ilk başta büyük bir değişiklik gibi görünmese de, Mercedes'in güç ünitesinden atmosfere atılan yağ buharı ile ilgili yaşadığı sorunu çözme konusundaki ilk adımı olabilir. Bu sene getirilen kural kapsamında, takımların motordan çıkan yağ buharını kullanmaması gerekiyor.

Ferrari, sene başından bu yana motordan çıkan yağ dumanını, kaza yapısına bağladığı ve yağmur ışığının üstünde yer alan boru düzeneğinden çıkarıyor.

Bu ilk başta normal bir şek gibi görünse de, F1 takımları bir şeyi sebepsiz yere yapmazlar. Bu aslında oldukça eski bir numara. Yol araçlarındaki PCV sistemlerinde de benzer yol kullanılıyor. Aracın yağ karterinde biriken kaçak yağ, tekrar yanmaya gönderiliyor.

Bu mantıkla yaklaşırsak, Ferrari motorlu araçlarda ve Mercedes W09'da difüzör ve egzoz sistemi kullanılarak benzer şekilde atık yağ buharının tekrar kullanılma ihtimalinin olduğunu söyleyebiliriz.

]]]