McLaren takım patronu Andrea Stella, Abu Dabi Grand Prix’sinde tarihin tekerrür etmesinden ve şampiyonluğun, tıpkı 2010 yılında Ferrari’de yaşanan dramatik kayıpla benzer şekilde ellerinden gitmesinden endişe ettiğini açıkladı.

Stella, McLaren’daki görevinden önce uzun yıllar Ferrari’de çalışmış ve 2010 sezonunda Fernando Alonso’nun yarış mühendisi olarak görev yapmıştı. O sezonun son yarışına Alonso, şampiyona lideri olarak ve şampiyonluğu rahatlıkla kazanabilecek bir avantajla girmişti. Ancak Ferrari’nin uyguladığı hatalı pit stop stratejisi sonucunda Alonso, pitten Renault pilotu Vitaly Petrov’un hemen önünde, yedinci sırada çıktı ve yarış boyunca Petrov’u geçemeyerek şampiyonluğu kaybetti.

Şimdi ise Lando Norris’in benzer bir avantajla sezonun son yarışına girmesi, Stella açısından 2010’daki o unutulmaz Abu Dabi GP ile bu yılki final arasında dikkat çekici bir paralellik oluşturuyor.

“İlginç bir paralellik,” diyen Stella, Motorsport Week ve diğer medya mensuplarına yaptığı açıklamada, “Bu yılki durumun, geçen yıla kıyasla 2010’dakiyle çok daha fazla örtüştüğünü düşünüyorum. Geçen yıl, sadece takımlar şampiyonası için mücadele ediyorduk, pilotlar şampiyonası ise çoktan kapanmıştı. Şimdi ise üç pilotla son yarışa gidiyoruz. Burası Abu Dabi,” ifadelerini kullandı.

Geçmişten Dersler Çıkarmak

2010 yılında Alonso ile yaşadığı kaybı yeniden hatırlatan Stella, o dönemde lastiklerde yaşanan graining (tanelenme) sorununun, pit stop kararında kritik bir rol oynadığını ve bu yılki şampiyonluk mücadelesinde McLaren’in de bu detaya özellikle dikkat edeceğini vurguladı.

“Graining, 2010’da da önemli bir faktördü. O dönemde pit stop yapan bazı araçlar, hem güvenlik aracı periyodu hem de lastiklerde tanelenme yaşandığı için pite gelmişti,” diyen Stella, “Dolayısıyla ortada bir paralellik var. Ancak aradan geçen süre nedeniyle teknik ya da stratejik olarak birebir dersler çıkarmak mümkün olmayabilir. Asıl alınacak ders, yarışçı zihniyetiyle bu tür büyük yarışlara nasıl yaklaşılması gerektiği,” şeklinde konuştu.

Stella, o yenilgiye rağmen böylesine ikonik bir yarışın parçası olmaktan gurur duyduğunu ve bunun kendisine önemli bir tecrübe kazandırdığını belirtti.

“Bu tür yarışlara, sonucun ne olacağından bağımsız olarak, Formula 1 tarihinin bir parçası olmanın ayrıcalığını unutmadan yaklaşmak gerekir. 2010’u düşündüğümde, o an çok acı vericiydi. Ancak karakter gelişimi, gerçek bir sporcu olmanın özü ve hem başarılar hem de yenilgiler sayesinde büyüdüğünüz gerçeği açısından bakınca, o sezonun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. O yıl, teknik anlamda Red Bull ile kıyaslanamayacak bir araca sahip olmamıza rağmen, tıpkı şimdi olduğu gibi, şampiyonluk için mücadele edebilecek bir konuma gelmiştik. Bu da yarış tarafındaki doğru uygulamalar ve harika bir pilot sayesinde oldu,” dedi.

trf1.net