Mclaren F1 tarihinin en köklü ve en başarılı iki takımından biri. 12 sürücüler , 8 markalar şampiyonluğuyla ,zengin geçmişiyle sadeliğin ve ihtişamın buluşma noktası. Çok zor zamanlar geçiren takım kıpırdanmaya başladı. Ve bu F1 severler için iyi haber.

Tarihin en büyük iki takımından biri uzun zamandır sorunlarla boğuştu.Uzun süre sonra bu yıl markalar klasmanında ilk 3’e girdi. Mclaren’in bu dönüşünü ve dönüş sürecini kaleme almak istedim.

Ve Mclaren zirveye tekrar çıkabilecek mi ? Bunu da değerlendirmeye çalışacağım.

Brezilya 2012: Kimse bunu Mclaren’in son zaferi olacağını tahmin etmiyordu.



Brezilya 2012’den sonra kimse Mclaren’in 2020’ye kadar genel klasmanda ilk 3 dışında kalacağını , 2019’a kadar podyum alamayacağını tahmin etmiyordu sanırım. Bu süreçte 2015 ve 2017’de 2 kere 9. olarak kalarak 1980’den sonra ilk kez tarihlerin en kötü sezonlarını geçirdiler. Bu arada Ferrari’de 2020’de 1980’den sonraki en kötü sezonunu geçirmesi ilginç bir tesadüf.1980 sezonunu Mclaren 9. Ferrari ise 10. tamamlamış.

2010’da Mercedes’in kendi takımını kurması ile Ron Dennis‘in “Hedefimiz dünya şampiyonu olmak. Eğer müşteri motoruyla devam etseydik bu hedefe ulaşamazdık. Bugün olmak istediğimiz seviyede değiliz ama eminim ki oraya insanların düşündüğün daha kısa sürede ulaşacağız” sözlerini birleştirdiğimiz zaman aslında 2014’te Mclaren ile Mercedes’in yollarını neden ayırdığını anlıyoruz.

Ron Dennis o zamanlar için haklıydı.Dennis, McLaren’in verilere erişim eksikliği nedeniyle yeni güç ünitesini tam olarak kullanma şansına sahip olmadığını düşünüyordu. Ve o koşullarda başarı gelmeyeceğine inanıyordu. 2014’te Eric Boullier’in McLaren’e Lotus’tan yarış direktörü olarak katılması da Mclaren’de başlayan değişimin göstergesiydi. Mclaren 2013’te başlayan düşüşe son vermek istiyordu.


McLaren MP4-30 : Tam bir fiyasko

2015’te Honda motoruna geçilmesi insanlarda heyecan yaratmıştı. Açıkçası ben de heyecanlanmıştım. Çünkü F1’i takip eden çoğu kişi en azından MP4/4’ü görmüştür. F1 sevenler Senna ve Prost dönemini hatırlayıp heyecanlandılar. Ama Honda Mclaren birlikteliği o umulan başarıları getirmedi. Hatta 2015 ve 2017’de takım tarihinin en kötü sezonlarından ikisini sadece 3 senede yaşadı.

Aslında Mclaren Honda dönemi başlangıçtan itibaren gerginliklerle başladı. Özelikle 2015 Japonya Gp’nde Alonso’nun Honda’ya Honda’nın evinde GP2 motoru demesi ve Honda’nın o dönemki motorsporları patronu Yasuhisa Arai’nin özür dileyecek değilim açıklamaları biraz hayal kırıklığının nedeniyle ortaya çıkmış etkilerdi.

2015 yılında sadece 27 puan toplayabilen Mclaren 19 yarışın sadece 5’inde puan alabildi. 10 takım içinden de sadece 9. oldu.

2016 ise Mclaren ve Honda adına daha olumlu geçse de hala yetersizlerdi.Güncellemeler olumlu sonuç verse de yetersiz kalıyordu. Ama şunu söylemem lazım gene Alonso şapkadan çoğu kez tavşan çıkararak Mclaren’i markalarda 6. sıraya taşıdı.

Fernando Alonso’nun 2016 İtalya GP’sindeki en hızlı turu 2013 Abu Dhabi GP’sinden sonraki ilk en hızlı turuydu. McLaren de 2013 Malezya’dan sonraki en hızlı turu atmış oldu. Belki bu en azından umut doğuracaktı özelikle Mclaren ve Honda için.


Alonso İtalya’da en hızlı turu atacaktı.

Tabii 2016’daki nispeten iyi sonuçlar Honda ile Mclaren arasında pek fazla sürtüşmenin olmamasına yol açtı. Hedef 2017’di. Ve artık 2017’de Mercedes’e yakın olmak hedefti. Her iki cephede de hedefin 2017 olduğu açıktı.

Alıntı:“Gerçekten Mercedes’ten sonraki şampiyonların McLaren olacağını düşünüyorum.Diğerlerinden önce bunu başaracağız.Bu zorlu bir görev ancak ekibimizin teknik yeterliliğine güveniyorum ve Honda’ya güveniyorum”

Ron Dennis

Alıntı:“Çok zor olduğunu bilmemize rağmen podyum için değil, galibiyet için çalışıyoruz. Yıl başından bu yana olan gelişim oranımız Mercedes’ten daha iyi. Mutluyuz ama yeterli değil.2017 yılında Mercedes’e karşı yarışmak istiyoruz. Alonso’yu yarışlar kazanabileceği rekabetçi bir araca oturtmak istiyoruz.”

Yasuke Hasegawa

Aslında burada sadece Honda’da suç aramak da yanlış olur. Mclaren’de motorun da etkisiyle şaside büyük fark yaratamadı. 2016 veya 2017’de şasinin ne kadar iyi olduğu tartışılır. 2017’de aracın aerodinamik olarak ve lastik kullanımı açısından son derece iyi olduğu söylense de belki de aslında o istenilen seviyede değildi. Çünkü 2018’de artık motor bahane değildi. Mclaren 2018’de sonradan geçeceği Renault’un yarısı kadar puan toplayabilmişti.

Bu arada Mclaren’de yönetimsel değişiklikler de oluyordu. 2016 yılının sonunda takım Jost Capito‘yu CEO’luk görevine getirdi. Ancak bu görev sadece 4 ay sürdü. Bunun sebebi ise takım hissedarları tarafından emekliliğe zorlanan efsanevi takım patronu Ron Dennis’in görevinden ayrılmasıydı.

Alıntı:“McLaren’daki diğer ana ortaklar TAG ve Mumtalakat temsilcilerinin, diğer yönetim takımının olası sonuçları konusunda güçlü uyarılarına rağmen beni bu bekleme sürecine zorlamaları nedeniyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Onların bu konuyla ilgili gerekçeleri tamamen yapay; Benim yönetim stilim her zamankiyle aynı. Bu yönetim şeklimle McLaren yılda 850 milyon pound elde eden, 20 Formula 1 şampiyonluğu kazanan otomotiv ve teknoloji şirketi haline geldi. Burada bulunduğum süre boyunca McLaren’ı teknolojik açıdan en üst seviyede tutmak için bir çok yetenekli iş arkadaşıyla yakından çalıştım. Onlara her zaman minnettar olacağım.Sonuç olarak bu süreçte ne TAG ne de Mumtalakat ile McLaren ve gerçek büyüme potansiyeli konusunda aynı vizyonu paylaşmadığımız ortaya çıktı. Ancak benim öncelikli endişem oluşturduğum bu iş ve 3500 çalışanıdır. Elimde bulunan ciddi hisseler ve yönetim kurulundaki koltuğum ile McLaren’in değerlerini korumaya ve geleceğini şekillendirmeye yardımcı olmaya devam edeceğim.”

Ron Dennis

Ron Dennis F1 tarihinin en iyi takım patronlarından biridir. Mclaren’in sadece bir F1 takımı olarak kalmamasını sağlayan yarış arabaları da üreterek şirketi büyüten ve dünyaya açan efsanevi bir lider. Ama son dönemlerde başarı , galibiyet , şampiyonluk dolayısıyla sponsorluğun gelmemesi ile istenmeyen adama dönüştü. Ne kadar başarılı olursanız olun iş dünyası kötüye gittiğiniz an size acımasız davranabiliyor.

Tabii başarısızlığın faturasını sadece Mclaren ödemedi.Yasuhisa Arai Honda’nın F1 programının patronu da görevinden ayrıldı.Yusuke Hasegawa artık Honda’nın F1 projesinin başındaki isimdi.


Bir efsanenin sonu : Ron Dennis

Bunun üzerine McLaren, Motorsport Network’un Başkanı Zak Brown’ın McLaren Teknoloji Grubu’nda üst düzey göreve geleceğini duyurdu.Brown’ın işletme müdürü Jonathan Neale ile birlikte işe liderlik edecekti. Şirket ayrıca , yeni bir CEO işe almak istiyordu.

2016 sezonunda Mclaren, yönetimde bunlar yaşanırken pist üstünde de genel klasmanda 6. oldu. 2015’e göre ilerleme vardı.Ancak bu ilerleme yeterli değildi.

2017 sezonunda da Mclaren beklentileri karşılayamadı. Mclaren 30 puanla 10 takım arasında 9. olarak yukarıda da belirttiğim gibi gene tarihin en kötü sezonunlarından birini geçirdi.

2016’da hep beklentiler 2017 üzerine kurulmuştu. Umutlar ve hayaller 2017’yi işaret ediyordu. Tabii Ferrari’nin yani Mclaren’in ana rakibinin de 2017’de ileri yönde adım atması Mclaren’i daha fazla baskıya maruz bırakmış olabilir. Sonuçta Ferrari’nin tarihsel olarak bu sporda ana iki rakibi oldu. Mclaren ve Williams.

Testlerde sorunlar çıkması McLaren ve Honda arasındaki gerilimi artırdı. Fakat Bouiller sorunların çözüleceğine inandığını söylemişti.

Motorun sürekli sorun çıkartması 2017 sezonunun başındaki dönemde Mclaren ve Alonso için artık ipleri kopma noktasına getirmişti. Alonso‘nun eleştirilel yaklaşımı Mclaren’in Alonso’yu tutma girişiminin öncelikli olması iplerin iyice kopmasına nden olmuş olabilir. Hatta bu dönemde Mclaren’in Mercedes motoruna dönmeyi düşündüğü yazıldı.

Belki de problemlerden biri de Honda’nın ana üssünün Japonya’da olması ve yerel kültüre bağlı olarak devam etmesi Mclaren’e göre işleri yavaşlatıyordu.Honda’nın Milton Keynes’te bir motor fabrikasına yatırım yapmasını Mclaren yetersiz görüyordu.

Alıntı:Her çözüme mümkün olduğunca kısa süre içinde ulaşmak istersiniz.Bir otomobil üreticisi bir proje üzerinde çalıştığı zaman belki birkaç haftalık bir gecikme yaşayabilir. Mesela tedarikçiler bir şeyi ilk seferinde bir ay içinde yaptıysa, sonrasında üç haftaya, üç haftadan da iki haftaya düşürür.Harcanan paradan çok kazandığımız zamana değer veriyoruz. Dünyanın geri kalanından farklı bir yaklaşımımız var.Mercedes’in İngiltere’de olma sebebi bu. Bu sayede tedarikçilerinden ve F1 deneyimi olan insanlardan faydalandıklarını düşünüyorum.Belki tedarikçimiz (Honda) iki-üç kat daha fazla para harcıyor, ancak üç, dört veya beş kat daha hızlılar. Bazen kuramsal etkinin verimli olmanıza yardımcı olmadığını fark edersiniz.Kurumsal bir şirket gibi davranmak için ne kadar çok zaman harcarsanız o kadar yavaşlar ve çevikliğinizi kaybedersiniz. Bu da yarış kültürüne uymayan bir şey.”

Eric Boullier.

Mclaren 2018 yılı için Renault motoru ile anlaşmıştı.

Bahreyn 2017’de hayatımda bu kadar düşük güçlü bir motorla hiç yarışmamıştım derken haksız da olduğunu söyleyemeyiz Alonso’nun.

Tabii Mclaren’in Honda’yla ayrılmasının bir sebebi Alonso’dur. Mclaren Alonso’yu takımda tutmak için gereken her şeyi yapmaya karar vermişti. Bir takımın bir pilota bel bağlaması tartışılır bir durum.Mclaren açıkça Alonso’nun kalması için Renault’ya geçebileceğini dillendiriyordu. Şunu kabul etmek gerekir ki Alonso tarihin en iyi pilotlarından biridir.Ama takımlar pilotlarına bağlı olarak bu kadar büyük kararlar almamalılar. Gene de şu bir gerçek. Mclaren ile Honda ilişkisi sadece Alonso’ya bağlı olarak kopmadı.

“2021 sezonu için yeni motor kurallarını merakla bekliyoruz. Kendi motorumuzu mu üreteceğiz yoksa yeni üreticiler mi gelecek, göreceğiz.Şu anda önümüzdeki üç yıla odaklanmış durumdayız. Bunu çözdükten sonra elbette daha ilerisine de bakacağız.

Zac Brown‘un bu açıklaması Mclaren’in bir ara kendi motorunu üretmeyi düşündüğünü bile gösteriyor. Peki neden Mclaren kendi motorunu üretmedi ? Bunun muhtemel sebebi kaynak ve para ayırmanın zorluğudur bence. Tabi çok net bir açıklama da görmedim bu açıklamadan sonra. Mclaren’in kendi motorunu üretmesi gerektiğini çok düşündüm. Ama muhtemelen bunu Mclaren de düşünmüştür. Ve Mclaren’in son dönemlerde finansal olarak zor zamanlar geçirdiğini de unutmamak lazım.

Azerbaycan 2017: Gene Alonso başka seviyedeydi. Ama bu sadece 2 puan getirecekti.



Tüm bu gerilim ve yaşananların ardından ayrılık kararı geldi. Mclaren artık Renault’a geçmişti. Alonso da böylece Mclaren’de kalmış oldu. Artık şasinin asıl durumunu görecekti Mclaren.

McLaren, yaptığı anlaşmada , Honda motorunu bedava temin ediyor. Ayrıca 100 milyon dolarlık da ödeme alıyordu.Honda ile ayrılığın ardından Renault’a para ödeyecekti ve Mclaren’in Honda’ya tazminat olarak 80 milyon dolar ödeyeceği yazıldı. Alonso’nun maaşı da sorun teşkil etmeye başlamıştı. Alonso’nun maaşının yarısını Honda ödüyordu. Gene de sorun olmayacağı söylendi.

Tabi başta bu durum sorun teşkil etmese de efsanevi F1 şirketi şirket bir süre sonra nakit ihtiyacını karşılamak için hisse satmak zorunda kaldı. 2018 ve sonrasında Mclaren genelde doğru hamleler yaptı. Ama 2012-2018 arasındaki kötü dönem Mclaren’i mali açıdan zora soktu. Başarısızlıklar sponsorları da etkiledi. Sonuçları Mclaren açısından hoş olmasa da Mclaren’in özelikle son 2-3 yıldır çok daha iyi yönetildiği ortada.


Bakü 2018

2018 yılı da Mclaren için çok iyi geçmedi. Renault motoru daha hızlı ve istikrarlıydı. Ama Mclaren’in özelikle şaside geride olduğu görüldü. 122 puan toplayan ana takım Renault’un neredeyse yarısı kadar puan toplayan Mclaren için başarısız bir yıl olduğunu söylesem yanlış olmaz sanırım.

Tabii Mclaren’in şasisinde sorun yaşamasının sebebi olarak rüzgar tüneli gösterildi.

Alıntı:“Sorun ya da sorunlar yaşadığımız alanları belirledik. Aerodinamide sorun var. Bu sorunlar rüzgar tünelinde çıkmıyorlar.Bu yüzden sorunları rüzgar tünelinde çözmeye çalışamıyoruz çünkü orada sorunu ya da sorunları yeniden üretemiyoruz.”

Zac Brown

Başta Mclaren rüzgar tünelinde sorun yaşadığını kabul etmese de daha sonra (2019 ) takım patronu olacak Andreas Seidl’ın yaptığı çalışmalar sonucu bazı alanlarda ileri gidilmesi gerektiği ortaya çıktı.. McLaren yeni bir rüzgar tüneli inşa etmeye başladı. Ve bu rüzgar tünelinin başta 2021’de bitirilmesi planlanıyordu. Fakat yeni rüzgar tünelinin , COVID-19 salgınının etkisi nedeniyle planlanandan bir yıl sonra yani 2022’de kullanılması bekleniyor.

Bahreyn 2018: Bu ileriye atılan adamın ilk habercisiydi. Mclaren iki pilotuyla artık daha çok puan alacaktı.



Mclaren 2018’in bahar ve yaz aylarında zirveye dönme hedefleri doğrultusunda yapılanmaya gitti.

Zak Brown, Mclaren ana şirketinin operasyonel yeniden yapılanmasının bir parçası olarak McLaren Formula 1 ekibinin yeni CEO’su seçildi.McLaren Grubu’nun artık 3 ana bölüme ayrıldığını McLaren Uygulamalı Technolojiler, McLaren Otomotiv ve McLaren Racing duyuruldu.2018 öncesi şirketin iki bölümü McLaren Otomotiv ve McLaren Teknoloji Grubu bulunuyordu.

Yapıyı basitleştirme kararı, ekibin gelecekteki büyümeye daha iyi başa çıkmaya yardımcı olmak için daha tanımlanmış bir yönetim yapısı sunmasına izin verdiği söylendi.


Güven veriş bir duruş. Sadece Mclaren taraftarlarına değil. Herkese.

Jonathan Neale’e McLaren Group COO’su unvanı verilirken, Brown daha önce yönetici müdür olarak görev yaptığı McLaren Racing’in CEO’su oldu. Mike Flewitt, McLaren Otomotiv’in CEO’su olmaya devam etti. McLaren Uygulamalı Technologies’in yeni bir CEO’su işe alınacaktı. Heman ardından Tim Goss, baş teknik görevli pozisyonundan çıkarıldı.Onun yerine McLaren, Toro Rosso’nun teknik direktörü James Key‘le anlaştığını açıkladı.

Aynı zamanda eski mühendislik şefleri Pat Fry‘ın ekibine geri döndüklerini de doğruladılar. Manor için F1’de çalışmış ve 2010’dan 2014’e kadar Ferrari’nin Teknik Direktör Yardımcısı olmuştu. 1993’ten 2010’a kadar Mclaren ile çeşitli görevlerde bulunan Fry , McLaren’e Mühendislik Direktörü olarak geri dönecekti.

Hemen ardından Eric Boullier’nin Yarış Direktörlüğü görevinden ayrıldığını açıkladı. Onun yerine takım Gil de Ferran’ı getirdi. Ferran artık takımın yeni Sportif Direktörü oldu. Daha sonra yarış direktörü olacak Andrea Stella ise performans direktörülüğüne getirildi.

Yönetimde bunlar yaşanırken de pist üstünde de sıcak gelişmeler yaşanıyordu.

Sıcak yaz aylarında şampiyonluk için süremeyeceğini anlayan Alonso emekli olmaya karar verdi. Yerine Carlos Sainz Jr ile anlaşıldı. Daha sonra da yanına genç pilot Lando Norris’in yarışacağı duyrulacaktı.

Alıntı:“Benim için bu Formula 1’e veda anlamına geliyor, ama işler çabucak değişebilir. Gelecekte ne olacağını bilmediğim için kapıyı açık bırakıyorum.Kalbim takımla kalacak. Gelecekte daha iyi ve güçlü şekilde geri döneceklerini biliyorum, belki o zaman benim geri dönmem için doğru zaman olur, bu beni mutlu eder.”

Fernando Alonso

Alonso’nun dönüş süreci ile ilgili bir yazı yazmıştım. O dönemler için konuşursak Alonso’ya hak veriyorum. 2015-2018 arası sadece sorunlarla uğraştı. Özelikle 2015 – 2017 arası zor bir dönemden geçti. Ayrılması o dönem çok yanlış değildi. ve 2021 sezonunda geri dönecek.

Carlos Sainz Jr kararı ise sonradan görüldü ki çok doğru hamleydi.


Lando Norris, Carlos Sainz MCL34 ile

2019 yılı Mclaren için her açıdan bir dönüşün başlangıcı oldu. Düzenli alınan puanlar 2014’ten sonra Brezilya 2019’da alınan ilk podyum , müşteri takımı olunmasına rağmen ana takımı mağlup etmek ve en önemlisi de genel klasmanda toplanan 145 puan. Mclaren’in 2015 , 2016 , 2017 ve 2018 puanlarının toplamının 195 olduğu düşünüldüğünde gerçekten büyük bir adım.

Bu arada Carlos Sainz Jr’a da bir parantez açmak lazım. Genel anlamda müthiş bir performans gösterip sezonun yarısında Red Bull kullanan iki pilotu genel klasmanda geçip (Pierre Gasly ve Alexander Albon) istikrarlı sürüşüyle bu başarıda büyük pay sahibi olduğu söylenebilir. Ve kariyerinin ilk yılında iyi işler çıkaran Lando Norris’i unutmamak lazım.

Bu arada McLaren, Porsche’nin eski WEC patronu Andreas Seidl’in Formula 1 takımının yeni takım patronu olduğunu açıkladı .Takımın CEO’su Zak Brown, sonunda Seidl’i Porsche’den ayrılmaya ikna etti.

Alıntı:“McLaren vizyona, liderliğe ve deneyime sahip ama en önemlisi öne dönecek insanlar ve bu benim mutlak odağım ve misyonum olacak.”

Andreas Seidl

Andreas Seidl : İşleri yoluna sokmaya başlayan adam.



Zak Brown Mclaren için büyük bir şans. Tabi yönetimsel değişiklikler ve başarılı planlamalar da başarının sırrı. Ancak Zak doğru insanları seçti. Doğru insanlar da başarıyı getirmeye başladı. Seidl ve James Key bence iyi örnekler. Hemen takımın eksik yönlerini tespit edip takıma bir rota çizildi. Rüzgar tüneli projesine girişildi. Renault motorundan Renault’dan bir şekilde hem 2019’da hem 2020’de daha iyi verim aldı Mclaren. Renault şasiyi ürettiği motora tasarladığına göre hem 2019’da hem 2020’de Mclaren’in Renault’u yenmesi büyük başarıdır bence.

Ve bence en önemli hususlardan biri de rehavete kapılmadılar. Hedefleri var. Mclaren tekrar en iyisi olmak istiyor ve adımlar buna göre atılıyor.Küçük ama sağlam.

Alıntı:“Aracın, geçen seneye göre ileri bir adım attığını hissettirdiğini düşünüyorum, ancak yanılgıya düşmüyoruz. Önümüzde çok fazla iş olduğunu biliyoruz.Kış testleri ve ilk yarışlar boyunca zihniyetin değişmediğini söyledim. Önümüzde hâlâ uzun bir yol var.”

Gil de Ferran

Brezilya 2019 : Bu sadece bir podyum değildi. Mclaren’in geriye dönüşünün bir sinyaliydi.

Alıntı:“Benim için en önemli şey, devamlı olarak geliştiğimizi görmek.Benim için önemli olan, gelişim için kullandığımız yöntemler ve araçlar açısından ayrıntılara girdiğimizden emin olmamız. Çünkü öndekilerle bu tür bir fark varsa agresif bir gelişim sağlamanın temeli budur.Bu güveni takım içerisinde tekrar oluşturmalı ve ayrıca risk alarak gözü pek konsept kararları alacak kadar cesur olmalıyız. Bu, Mercedes gibi çokça tecrübeye ve güvene sahip takımların yaptığı bir şey.Pit stoplar, yarış stratejisi gibi alanlarda iyi olmak önemli. Ve şimdiden, öndeki takımlarla savaşabileceğimizi gösterebiliyoruz, çünkü performans anlamında farkın kapanması zaman alacağı açık.”

Andreas Seidl

Andreas Seidl, her açıdan Mclaren’e momentum getirdi. Takımın pitlerde , stratejide ve en önemlisi güncellemelerde ileri gitmesi bence buna güzel örnek. Seidl sonrası Mclaren hatalar yapsa da azalttı. Özelikle 2020’de 2019’a göre bir gelişim olduğunu düşünüyorum.

Bu süreçte Mclaren’de gene ayrılıklar da yaşandı.Pat Fry’ın 2020 sezonunda Renault’a geçeceği açıklandı. Zaten McLaren’ın, James Key’in takıma katılması öncesinde faydalı olması amacıyla Fry’ı takıma kattığı bu yüzden anlaşmanın kısa süreli olduğu düşünülüyordu.

Böyle başarılı bir sezonun ardından 2020 sezonunda da Mclaren başarı çıtasını bir adım daha yukarıya çekti.

Turbo dönemde toplanılan en yüksek puan 202 ile 2012’den beri en yüksek elde edilen takım sonucunu 3. lüğü elde ettiler. Kazanılan 2 podyum 2014’ten beri elde edilen en çok podyum oldu.Rusya dışında her yarışta puan alındı ve 2013’ten sonra en yüksek rakam oldu .2012’den beri atılan 3 en hızlı tur ile 8 yıl sonra muhteşem bir geri dönüşe imza atttı takım. Takım her iki pilotuyla 2014’ten beri ilk kez podyum almış olacaktı.


Monza 2020.

Tabii sezonun hemen başında Carlos Sainz’ın Ferrari ile Daniel Ricciardo’nun da Mclaren ile anlaşması haberleri özelikle Sainz üzerinde biraz odaklanma sorununa yol açtığı söylenebilir. Sezon başında daha dağınık olan Sainz sezon sonunda gene iyi iş yaptı. Norris de aldığı podyumla F1 tarihinde en genç podyum alan üçüncü isim oldu

1	VERSTAPPEN Max	18y 07a 15g	İspanya 2016
2	STROLL Lance	18y 07m 27g	Azerbaycan 2017
3	NORRIS Lando	20y 07m 22g	Avusturya 2020

Tabi bu başarılara rağmen Mclaren Mercedes motoruna geçmeyi tercih etti. Bunun en büyük sebebi Renault’nun sadece motorları değil, parçaları ve tesisleri McLaren ile paylaşmak istediğini açıklamasıydı.

Ama McLaren daha fazlasını istiyordu. Tekrar galibiyet ve şampiyonluk mücadelesi vermek istiyorlardı. Bir podyum bile kısa vadede arzuladıkları bir şeydi. Renault ise çalışma ekibini yeniden öne çıkarmaya odaklanmış durumdaydı. Mclaren bağımsız olmak istiyordu ve haklıydı.

Akıllardaki soru gene aynıydı ? Mercedes’i Mercedes motoruyla yenebilirler mi ? Ama Zac Brown’ın açıklamaları cesaret verici ve Renault’yu eşit imkanlarda yenebilen Mclaren Mercedes’i de müşteri takımı olarak yenebilir.Renault’yu Renault motoruyla yenebilen takım Mercedes’i de Mercedes motoruyla yenebilir.

Alıntı:“Mercedes motor tedariğinin eşit olacağından çok eminim. Telemetre verilerini görebiliyorsunuz. Onlara baktığınızda Mercedes’in kendi araçlarıyla Williams ve Racing Point araçlarının verilerinin aynı olduğunu görebiliyorsunuz. Biz takım olarak çok iyi iş çıkarabilirsek, o zaman onlarla mücadele edebiliriz. Ancak bunun için en iyi işi çıkarmanız lazım.”

Zac Brown

Zirveye Dönebilirler mi ?

Bence Mclaren’de her şey olumlu gidiyor. Mclaren iyi yöneticilerin ve doğru bir planlamanın her şeyi ne kadar değiştirdiğini gösteriyor.

“Sanırım ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Zirveye geri dönüyoruz, ama yine de gitmemiz gereken uzun bir yol var.Takım patronu Andreas Seidl ekibi yönetme konusunda inanılmaz bir iş çıkardı. İki harika sürücümüz vardı ve gelecek yıl yine öyle olacak. Ayrıca 2021’den itibaren bir Mercedes motoruna geçeceğiz.Buna ek olarak hem pistte hem de fabrikada harika insanlara sahibiz. Tüm bu unsurlar aracın gücüne katkıda bulunuyor.”

Zak Brown son dönemde defalarca havanın olumlu olduğundan ve her şeyin güzel gittiğinden bahsetti. Mika Hakkinen de Mclaren’in eski soğukluğunun olmadığını yönetimde çok iyi işlerin çıkarıldığını söylemişti.

Mclaren’in 2021 pilot kadrosu da gördüğüm en heyecan verici kadrolardan biri.Ricciardo gibi tek turdan çok yarışçılığı , geçiş koşulları ve strateji yönünden F1’in 2020’deki en iyi pilotlardan birinin yanına yarışçılığı umut veren, tek turda gerçekten bazen müthiş işler yapan pilotu koyuyorsunuz.Zaten bence kağıt üstünde ideal olan bir pilotun yarışçılığı , diğerinin tek turda ön plana çıkmasıdır.

Tabiki her bir pilotun komple pilot olması beklenilir ama bunu yapmak zor.Ve diğer konu da yaş. F1’in en iyi 5 pilotundan birinin yanına tecrübesinden yararlanabilecek f1’in gene potansiyel olarak gelecekteki en iyi 5 pilotundan birini koyuyorsunuz.

Doğru yönetim , doğru kadro mühendisliği ve doğru yapılanma ile Mclaren doğru sinyaller veriyor.

Hemen olmasa bile rüzgar tünelinin 2022’de tamamlanacak olması ve birbirini tamamlayan sürücü kadrosu ile Mclaren iyi adımlar atıyor. F1 tarihinin en iyi 2 takımından biri zirveye yavaş da olsa dönecek buna inanıyor ve öyle umuyorum.

Alıntı:“Açıkçası geçen seneye dönüp baktığımda, onların en çok ses getiren takım olduğunu söyleyebilirim.”

Daniel Ricciardo

01/01/2021

Not: Özelikle imlaya katkılarından , geri bildirimlerinden , Bengi Barış‘a teşekkürü bir borç bilirim.

Uğur Aslan