Aston Martin bugün göz alıcı yeşil bir renge sahip AMR21 aracının örtülerini kaldırdığında, Formula 1 takımı için yeni bir hikayenin başlangıcını yapmış oldu.

Hafif pembe detaylarıyla yeşil ve siyah renkli araç, bu ay Bahreyn’de rakipleriyle mücadele ederken kesinlikle dikkatleri üstüne çekecek.

Böylece Aston Martin’in, F1’e geri dönüşünde yarıştıracağı ilk aracının renklerine karar vermek için geçirdiği çileli dönem de son bulmuş oldu.

Aston Martin’in adını taşıyan ilk aracında British Racing Green (İngiliz Yarış Yeşili) kullanacağı bilinen bir şeydi fakat tam renk paletine karar vermek hiçbir zaman kolay bir şey olmayacaktı.

Birçok sefer gerçek hayatta çok güzel renklere sahip araçların televizyonda ya da fotoğraflarda kötü çıktığına şahitlik ettik.

Bu yüzden Aston Martin’in yaratıcılık direktörü Marek Reichmen, tam olarak hangi yeşili kullanacaklarına karar vermenin çok zaman aldığını söyledi.

Son 16 yıldır Aston Martin’in yol araçlarını tasarlayan Reichman, “Aslında çok uzun bir süreç oldu.”

“Renk çok önemli bir şey. Rengi nasıl algıladığınız; ekranda, canlı olarak kendi gözlerinizle ya da Silverstone’da gri bir günde nasıl algıladığınız çok, çok önemli bir faktör.”

“Bir renk oluşturmak için 12 ay harcadık. Aracın renklerinde birçok farklı kombinasyon denedik – ve son günün son dakikasına kadar her şeyin doğru olması için detaylarda değişiklikler yaptık.”

“Aracı gördüğünüzde inanılmaz bulacağınızı düşünüyorum, sadece bunu isteyebilirdik. Ve kuşkusuz griddeki en güzel renk olacak.” dedi.

Aracın üstündeki yeşil, beklenenden biraz daha açık bir tonda fakat son renge karar vermeden önce göz önünde bulundurulması gereken başka faktörler de vardı.



Aracın renklerine karar verilirken takım patronu Otmar Szafnauer’le sürekli iletişimde bulunduklarını söyleyen Reichman, “Keşke Pantone renk kataloğuna bakıp doğru rengi seçmek kadar kolay olsaydı.”

“Aracın rengini geliştirmek başlı başına çok karmaşık çünkü bunu yol araçlarımıza da yansıtmamız gerekiyor. Sadece F1 aracına bir renk geliştirmiyoruz, çünkü bunu gören insanlar kendi araçlarında da bu rengi isteyeceklerdir.”

“Bu yüzden tam bir geliştirme sürecinden geçmeniz gerekiyor. Ve bunun içinde tekrarlanabilirlik, hasar görme durumu, onarabilme durumu vs. de var.”

“Ve elbette bir F1 aracı için boya tasarlıyoruz, bu yüzden Otmar’ın hafiflik ihtiyacını da göz önünde bulundurmalıyım. Ağır bir boya kullanmak istemezsiniz, bu yüzden bunu da hesaba katmamız gerekiyordu.”

“Aynı zamanda, F1 aracını boyamak için kullandığımız teknolojiyle oluşturabildiğimiz çok güzel rengin yansıtıcı doğasını, boya tabancalarımızla yol araçlarını boyadığımız zaman nasıl tekrarlayabiliriz? Bunu da düşünmemiz gerekiyor.” dedi.



Reichman aynı zamanda, rengin canlı görüldüğündeki gibi, televizyonda ve fotoğraflarda da güzel görünmesi için, Aston Martin’in uzun bir test sürecinden geçmesi gerektiğini söyledi.

“Ekrandaki kırmızı-yeşil ve mavi değerlerle (RGB) nasıl çalıştığını görebilmek için, tek tek panellerin görüntüsünü alıp bilgisayar ekranlarından inceledik.”

“Doğru 4K ve 3D kamera teknolojilerini kullanmanız gerekiyor çünkü şu anda bulunduğumuz çağın tasarım dünyasında büyütme ve kopyalama teknolojisi böyle.”

“Araçlarımızın çoğunun iç tasarımı CAD yoluyla dizayn ediliyor ve artık fiziksel model kullanmayı bıraktık. Bu yüzden hem rengi hem de şekil ve formu simüle edip bilgisayara, göz için doğru olup olmadığını sorma kapasitesine sahibiz. Ve bunu da böyle yaptık.”

“Fakat uzun bir süreç oldu, çünkü boya konusunda tutkulu insanlar genelde moda dünyasından oluyor ve renklere hakim olduklarından yaptığınız işi beğeniyorlar.”

Aston Martin’in yeni aracının renklerinin yeterince iyi olup olmadığı konusundaki son karar, sosyal medya kullanıcıları tarafından önümüzdeki günlerde verilecek.

Ve modern F1 araçları her ne kadar geçmişteki ikonik araçlar kadar güzel olmadıklarından dolayı eleştirilseler de Reichman, bir F1 aracının güzelliğini ölçmenin tek yolu olduğunu, fakat AMR21’in bunun da ötesine geçmesini istediğini söylüyor.

Reichman, “Estetikle uğraşan birisi olarak her zaman güzeli arıyorsunuz. Fakat Otmar’dan şu sözü çalacağım: hızlı güzeldir. Ve buna kesinlikle katılıyorum.”

“Bir sorunun her zaman birden fazla cevabı ve çözüm yolu vardır. Sadece birkaç hafta önce Otmar’ın şu anda bulunduğu fabrikadan çıkan Jordan’a bakıyordum ve o gerçekten güzel bir araçtı.”

“Ama elbette, her zaman bir şeylerin estetik açıdan daha tatmin edici olmasını istersiniz çünkü bir şey güzel olduğu zaman, insanlar ona bakarlar. Ona hayranlıkla gözlerini dikerler. Ve ben de bunun her zaman umut verici bir şey olduğunu düşünüyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.











tr.motorsport.com