2022 Britanya Grand Prix'si, Ferrari'nin stratejisinin tartışmalara neden olduğu ilk Britanya yarışı değildi. 24 yıl önce bugün, Michael Schumacher, kendisine verilen 10 saniye dur kalk cezasını bitiş çizgisini geçmesinin ardından çekti ve buna rağmen yarışı kazanmayı başardı. Peki Ferrari ve Schumacher, kendilerine verilen cezayı yarış süresi içerisinde çekmemelerine rağmen 1998 Britanya GP galibiyetini korumayı nasıl başardılar?

1998 Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın 9. ayağı, Formula 1'in evinde, Silverstone'da gerçekleştiriliyordu. 16 yarıştan oluşan 1998 sezonunun ikinci yarısına başlarken, McLaren ile Ferrari arasındaki şampiyonluk mücadelesi de kızışmaya başlamıştı.

McLaren'in 1998 aracı, sezonun ilk bölümünde daha hızlıydı. İngiliz ekibin 1998 şasisi "MP4/13", Adrian Newey ve Neil Oatley gibi F1 tarihinin en yetenekli tasarımcılarından ikisi tarafından tasarlanmıştı ve bu iki deha, yeni kuralları oldukça başarılı bir şekilde yorumlamışlardı.

Bunun bir sonucu olarak da sezonun ilk 6 yarışından 4'ünü Mika Hakkinen kazanmıştı ve şampiyonada rahat bir şekilde liderdi. İlk 6 yarışın ardından Schumacher'in ise sadece bir galibiyeti bulunuyordu.

Alman pilot, sezonun 7 ve 8. yarışlarını kazanarak yeniden şampiyona mücadelesine dahil oldu. Silverstone yarışına gelmeden önceki son 2 yarışı kazanan Schumacher ile Hakkinen arasındaki puan farkı altıya inmişti.

Schumacher, Britanya'dan önce gerçekleştirilen 2 yarışı da kazansa da favori konumunda değildi. McLaren MP4/13, yere basma gücü üretme konusunda Ferrari'den daha üstündü ve Silverstone'un yüksek hızlı virajlarına McLaren'ın aracı daha iyi uyuyordu.

Dolayısıyla hafta sonu için favori Hakkinen'di ve cumartesi gününe geldiğimizde pole pozisyonu Fin pilota gitti. O dönemki Silverstone Pisti'ni 1:23.271 saniye içerisinde turlayan ve 1998'deki 6. pole pozisyonunu alan Hakkinen'in arkasında Schumacher yer alıyordu. Alman pilot, 1:23.720'lik derecesiyle sıralama turlarında ana şampiyonluk rakibinden 0.499 daha yavaş kalmıştı.

Bu seans, MP4/13'ün ve Hakkinen'in ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.



Pazar sabahı pilotları klasik İngiliz havası karşıladı. Yarış sabahı yağmur yağmıştı ve pist ıslaktı. Yarış startında yağmur yoktu ancak yarış boyunca yağmur geçişlerinin yaşanması bekleniyordu.

Sabah yağan yağmurdan ötürü pistte ıslak bölümler bulunuyordu ve koşullar çetrefilliydi. Pistin bazı bölümleri kuru olsa da sürücülerin neredeyse tamamı geçiş lastiğiyle start aldılar.

5 kırmızı ışığın sönmesiyle birlikte yarış başladı. Ön tarafta Hakkinen iyi kalktı ve ilk viraja girilirken liderliğini korumayı başardı. Schumacher ise Fin pilotun hemen arkasındaydı. Schumacher'in arkasında ise diğer McLaren pilotu David Coulthard vardı.

Schumacher, yarışın ilk turlarında Hakkinen'in uzaklaşmasına izin vermemişti ve aralarındaki fark yaklaşık 1 saniye civarındaydı. Coulthard ise öndeki ikilinin yaklaşık 2-3 saniye arkasında yoluna devam ediyordu.

Schumacher, ilk birkaç tur Hakkinen'le kalmaya çalıştı ancak McLaren daha hızlıydı ve Hakkinen aradaki farkı açmaya başladı. Hatta 3. sıradaki Coulthard, Schumacher'i yakalamaya başlamıştı ve kısa süre sonra geçti de. Böylelikle, McLaren'lar ilk iki sırayı aldılar ve gridin geri kalanıyla aradaki farkı açmayı başladılar.

On birinci tura geldiğimizde Hakkinen, turlamalara başlamıştı. İkinci sıradaki Coulthard 4 saniye, üçüncü sıradaki Schumacher ise 10 saniye gerisindeydi.

On altıncı tura gelindiğinde ise şiddetli bir şekilde yağmur yağmaya başladı ve bu yağmur, takımların stratejilerinin değişmesine neden oldu.

Yağmurun gelmesiyle birlikte yarış dışı kalan pilotlar gördük. Johhny Herbert, Mika Salo, Jarno Trulli gibi isimler; yağmur altında spin atarak yarışa veda ettiler.

Otuz yedinci tura geldiğimizde ise ikinci sıradaki Coulthard, spin atarak yarışa veda etti ve şampiyonluk hayallerini de büyük ölçüde kaybetmiş oldu.

Yarışın bu noktasında, Hakkinen ön tarafta fazlasıyla rahattı ve ikinci sıradaki Schumacher'le arasında 49 saniye gibi büyük bir fark vardı. Fakat 44. turdan itibaren her şey Hakkinen için kötüye gitmeye başladı.

Fin pilot, pistin belki de en hızlı bölümü olan Copse Virajı'nda aracının kontrolünü kaybetti ve 360 derecelik bir spin attı. Çim ve çakılın üzerinden uçmasının ardından aracını yeniden kontrol eden Hakkinen, piste katıldı. Yarış lideri, bu spin nedeniyle 10 saniye kadar zaman kaybetti fakat bundan daha önemlisi, ön kanadına hasar aldı.



Hakkinen, spinin ardından ön kanadındaki hasar yüzünden Schumacher'e vakit kaybediyordu ve tam bu esnada güvenlik aracı piste girdi. Yoğun yağmur altında başka pilotlar da spin atmışlardı ve bu pilotların araçları tehlikeli yerlerde durmuştu.

Yarış kontrol, araçların pistten alınabilmesi için güvenlik aracını piste yolladı ve böylelikle Hakkinen'in ön tarafta yarattığı büyük fark tamamen kapanmış oldu.

61 turluk yarış 50. turda yeniden başladı. Ön kanadı hasarlı olan Hakkinen, Schumacher'i arkasında fazla tutamadı. Fin pilot, yarışın yeniden başlamasından sadece 2 tur sonra, Becketts Virajı'nda aracını döndüremedi ve ikinci kez pistten dışarı uçtu.

Yarışın ardından konuşan Hakkinen, ön kanat hasarından dolayı Becketts'ta aracı döndürmediğini söyleyecekti.

Liderliği alan Schumacher ise ön tarafta rahattı ve Hakkinen ile arasındaki farkı hızlıca açmaya başladı. Bu noktadan sonra bitime 8 tur kalmıştı ve Ferrari pilotunun rahat bir şekilde galibiyete uzanacağı düşünülüyordu. Ancak pek öyle olmadı ve F1 tarihine geçen o meşhur olaylar silsilesi başladı.

FIA; Schumacher'in Alex Würtz'ü 43. turda güvenlik aracı altında geçtiğini tespit etti ve bundan dolayı Alman pilota, 10 saniye dur kalk cezası verildi.

Olay 43. turda yaşandı ancak Schumacher'in ceza aldığını belirten not, Ferrari'ye 58. turda ulaştı. Yarış 61 turluktu, yani Schumacher'in cezayı çekmesi için 3 turu vardı. Ferrari garajına ise kafa karışıklığı hakimdi çünkü FIA ile Ferrari arasında iletişim sorunu yaşanıyordu. İtalyan ekibe göre, FIA tarafından kendilerine gelen ve elle yazılmış olan not yeterince net değildi.

İtalyan ekip, 10 saniyelik cezanın Schumacher'in yarış süresine mi ekleneceğini yoksa 10 saniyelik bir dur kalk cezası mı olduğunu anlamadı.

Schumacher, Hakkinen'le arasındaki farkı 10 saniyeden fazlaya çıkarmıştı. Yani eğer 10 saniyelik ceza yarış süresine eklenseydi, Schumacher için bir sorun olmayacaktı. Ancak 10 saniye, Schumacher'in yarış zamanına eklenmeyecekti. Belirtildiği gibi FIA, orijinal olarak Alman pilota dur kalk cezası vermişti.

Ferrari, verilen cezanın türünden emin değildi ve bu yüzden garanti olması için son turda Schumacher'i pite çağırdı.

İşte sorun burada başladı. Schumacher, son turun son virajını da aldı ve dur kalk cezasını çekmek için pite daldı. Ancak bir sorun vardı: Silverstone'daki eski pit yolunda finiş çizgisi, Ferrari garajından önce yer alıyordu. Yani Schumacher pite girdi, sonrasında finiş çizgisini geçti -böylelikle yarışı tamamlamış oldu- ardından da 10 saniyelik dur kalk cezasını çekmek için Ferrari pit kutusuna geldi.

Schumacher 10 saniyelik dur kalk cezasını çekiyordu ama bitiş çizgisini geçmiş ve yarışını tamamlamıştı bile. Yani kendisine verilen cezayı yarış süresi içerisinde çekmemişti. Normalde bundan dolayı diskalifiye olması gerekirdi.

Bütün F1 padoğunda bir belirsizlik söz konusuydu. Resmi tablolarda Schumacher'in kazandığı yazıyordu ancak ne Hakkinen ne de Schumacher pozisyonları konusunda net değillerdi.

Yarış sonrasında konuşan Schumacher, yarışın orta noktasında radyosunu kaybettiğini ve son turda bir yakıt sorunu nedeniyle pite çağrıldığını düşündüğünü söylüyordu.

McLaren yarışın ardından elbette bu durumu protesto etti. İngiliz ekibin argümanı oldukça açık ve anlaşılırdı: Schumacher, kendisine verilen cezayı yarış süresi içerisinde çekmedi ve bundan dolayı diskalifiye edilmeli.

Ferrari ise kendini iki farklı argümanla savundu. İlk olarak, 1998 kural kitabına göre, Schumacher'in ihlalin yaşanmasından en fazla 25 dakika sonra Ferrari'ye ceza aldığının bildirilmesi gerekiyordu.

Ancak bu durumda, Schumacher'in 43. turdaki ihlalinden 31 dakika sonra Ferrari'ye ceza aldıkları bilgisi gelmişti. Ferrari, hakemlerin burada kural ihlali yaptığını ortaya koydu. İtalyan ekip, ayrıca, kendilerine verilen notun yeteri kadar anlaşılır olmadığını yeniden öne sürdü.

Tüm bu karmaşanın sonunda, hakemler şöyle bir karar verdiler: Alman pilotun 10 saniyelik dur kalk cezası, yarış zamanına eklenecek normal bir zaman cezasına çevrilecek.

Hakemler, dur kalk cezasını zaman cezasına çevirerek durumu toparlamaya çalışsalar da bu her şeyi daha da karıştırdı.

Çünkü o dönemde, sadece yarışın son 12 turunda yaşanan olaylar için zaman cezası verilebiliyordu. Schumacher'in olayı 60 turluk yarışın 43. turunda yaşanmıştı. Yani bu olay için zaman cezası verilemezdi.

Hakemler, ilk olarak dur kalk cezasını zaman cezasına çevirdiler ve sonrasında olay son 12 turda yaşanmadığından zaman cezası da veremediler.

Böylelikle Alman pilotun bütün cezaları düşmüş oldu ve yarış galibiyetini korudu. McLaren'ın protestosu da reddedildi.



Yaşananları toparlayacak olursak; 43. turdaki ihlalden dolayı ilk olarak Schumacher'e 10 saniye dur kalk cezası verildi ancak ceza haberi 57. turda yollandı. Hakemler, normalde 25 dakika içerisinde yollanması gereken haberi, 31 dakikada yollayarak ilk kural hatasını yaptılar.

Ardından FIA ile Ferrari arasında yaşanan iletişim sorunundan dolayı Alman pilot, yarış süresi içerisinde bu cezayı çekmedi ve bitiş çizgisini geçmesinin sonrasında Ferrari garajının önünde durdu.

Tüm bu karmaşanın ardından, Alman pilotun 10 saniyelik dur kalk cezası, yarış sonuna zamanına eklenecek normal bir zaman cezasına çevrildi. Ancak sadece yarışın son 12 turunda yaşanan olaylara zaman cezası verilebiliyordu.

Schumacher'in olayı ise son 12 turdan daha önce yaşanmıştı. Bu yüzden Schumacher'e 10 saniyelik zaman cezası verilemezdi. Bu da Schumacher'in cezalarının düştüğü anlamına geliyordu.

Böylelikle, Schumacher ceza almamış oldu ve galibiyetini korudu.

Şunu da belirtelim: Eğer 10 saniyelik ceza Schumacher'in yarış sonu zamanına eklenseydi, Alman pilot yarışı yine de kazanacaktı çünkü bitiş çizgisini Hakkinen'in 22 saniye önünde geçmişti. Ancak Schumacher, 10 saniye dur kalk cezasını çekseydi, muhtemelen yarışı kazanamayacaktı.

McLaren'ın takım patronu Ron Dennis, yaşananları anlamakta güçlük çekiyordu. Schumacher, 10 saniyelik dur kalk cezasını yarış süresi içerisinde çekmemesine rağmen yarışı kazanmıştı.

FIA, McLaren'a bir açıklama yaptı ve bu açıklamada, yarış hakemlerinin büyük hatalar yaptığını kabul ettiler. İlk olarak, Ferrari'ye 25 dakika içerisinde ceza aldıkları haberi gitmemişti. İkinci olarak, Schumacher'in dur kalk cezası iptal edilip zaman cezasına çevrilmişti. Ancak yarışın son 12 turunda yaşanmayan bir olaya zaman cezası verilemezdi ve bu da ikinci hatalarıydı.

Dünya Motor Sporları Konseyi'nin bir sonraki toplantısında, o günkü yarış hakemleri lisanslarını bıraktılar. Nazir Hoosein, Roger Peart ve Howard Lapsley; yaptıkları büyük hataların ardından lisanlarını bıraktılar ve bir daha hakemlik yapmadılar.

Dennis ve McLaren, hakemlerin hata yapmasından dolayı kendilerinin yarış galibiyetini kaybetmesine sinirlense de sene sonunda onların yüzü güldü ve iki şampiyonada da şampiyonluğa ulaştılar.



tr.motorsport.com