Lewis Hamilton'ın bu yılın başlarında Red Bull koltuğunu hedeflediğine dair iddiaların ardından Abu Dabi Grand Prix'si öncesinde Formula 1 padoğundaki dedikodu kazanı patladı.

Haber ilk olarak Daily Mail gazetesinde yer aldı ve Hamilton'ın yeni Mercedes sözleşmesini imzalamadan önce Red Bull ile görüştüğünü iddia etti.

Gazete şu iddiada bulundu: "Lewis Hamilton'ın bir temsilcisi, Mercedes'te kalmak için 100 milyon sterlinlik bir anlaşma imzalamadan önce, dünya şampiyonluğunu kazanan takımda Max Verstappen'e ortak olması konusunda Red Bull ile temasa geçti ve ayrıca Ferrari ile de görüşmeler yaptı."

Haber, Red Bull takım patronu Christian Horner'ın gazeteye verdiği uzun bir sezon sonu röportajının bir parçası olarak yaptığı bir yorumla tetiklendi.

Horner'ın şu sözleri aktarıldı: "Lewis'in katılımı konusunda yıllar boyunca birçok görüşme yaptık. Birkaç kez bizimle temasa geçtiler. En son, yılın başlarında, herhangi bir ilgi olup olmadığına dair bir soruşturma vardı."

Bu açıklama hikayeyi ve dramatik manşeti başlatmak için yeterliydi, daha sonra F1 medyası Abu Dabi'ye geldiğinde ve Hamilton'a bu konuda sorular sorulduğunda yeni bir yön aldı.

Perşembe günkü basın toplantısında konuşan Mercedes pilotu hikayenin saçma olduğunu ve Horner tarafından kendisine ulaşıldığını iddia etti.

Red Bull bağlantıları sorulduğunda Hamilton, "Takımdaki herkesi kontrol ettim ve kimse onlarla konuşmamış. Ama onlar bize ulaşmaya çalıştılar."

"Temel olarak, evde bulduğum ve üzerinde eski numaramın yazılı olduğu eski telefonumu elime aldım ve açıkçası yüzlerce mesaj geldi. Christian'dan sezon sonunda bir araya gelip sohbet etmek için bir mesaj geldiğini fark ettim." dedi.

Hamilton ve Horner'ın açıklamaları birbiriyle çelişiyor gibi görünüyordu ve aynı olayın çelişkili yorumlarının olduğu klasik bir F1 'o dedi, bu dedi' vakasıydı.

Bununla birlikte, durumu iyi bilen padok kaynaklarıyla yapılan konuşmalara göre, padok pembe dizisi, önde gelen oyuncular arasında gerçekleşen oldukça normal konuşmalardan başka bir şeyden kaynaklanmamış gibi görünüyor.
Christian Horner, Red bull Racing shakes hands with Lewis Hamilton, Mercedes



ziyaret ederek o zamanki koltuk olasılığı hakkında bilgi aldığı kötü şöhretli zamanın bir tekrarı olmaktan ziyade, bu seferki meseleler daha çok her zaman gerçekleşen sıradan gayri resmi konuşmalar gibi görünüyor.

Unutmayalım ki her takımın ve her sürücünün işlerinden biri de gelecek için masada hangi seçeneklerin olduğunu tam olarak bilmektir.

Eğer bir sürücü menajeri her bir takımla konuşmuyorsa ve bir takım her bir sürücüyle durumu kontrol etmiyorsa, o zaman işlerini yapmıyorlar demektir.

Bu nedenle Horner'ın bahsettiği sözde 'yaklaşımın' Hamilton'ın babası Anthony'den geldiği, ancak bunun durup dururken bir yarış koltuğu talebi olmaktan çok uzak olduğu yaygın olarak kabul ediliyor.

Bunun yerine, çeşitli konularla ilgili uzun bir mesajlaşmanın ortasında Hamilton'ın geleceği konusunun gündeme geldiği ve baba Hamilton'ın Horner'ın yedi kez dünya şampiyonu olan Hamilton'la konuşmasında bir sakınca olmayacağı önerisinde bulunduğu anlaşılıyor.

Horner'ın Hamilton'ın eski telefonuna attığı ve cevapsız kalarak bu hafta başında Daily Mail'e bahsedilene kadar tarih kitaplarında yerini alan mesajın nedeni de buydu.

Horner'ın bunu ifşa etmesinin masum bir dil sürçmesi mi yoksa kasıtlı olarak ortalığı karıştırmak mı olduğu sadece kendisinin bileceği bir şey.

Ancak açık olan bir şey varsa, o da her ne konuşulduysa, bunun Hamilton'ın Mercedes'ten bir çıkış yolu bulmaya çalışması meselesi olmadığı.

Horner'ın hikayenin bu kadar büyümesi hakkında, "Bu konunun bu kadar ilgi çekmesi olağanüstü. Bu yüzden Daily Mail'e bu habere özel olarak yer verdiği için teşekkür ederiz."



"Bu bir 'O dedi, bu dedi, kim dedi, ne dedi' sorusu. Sürücülerin, sürücü temsilcilerinin, sürücü ailelerinin yıl boyunca farklı konuşmalar yapması son derece normal."

"Ama bakın, Lewis ile ciddi bir görüşmemiz olmadı. Hiçbir zaman boş bir koltuk olmadı."

"Anthony Hamilton'ı uzun yıllardır tanırım, iyi bir adamdır. Kendisi gururlu bir yarışçı baba ve kaçınılmaz olarak pilotlar zor bir dönemden geçtiğinde -ki kabul edelim Lewis iki yıldır Grand Prix kazanamıyor- padokta bu tür soruların sorulması kaçınılmazdır."

"Ama hiçbir zaman bir ilişki olmadı ve kimin kimi temsil ettiğini ya da ne olduğunu bilmiyorum ama aynı soyadı taşıdıkları için oldukça yakın olduklarını düşünebilirsiniz. Bunu söylemek zor ama hoşbeş dışında bir [teklif] olmadı."

"Anthony sürmek istemediği sürece, 'gelecek yıl Red Bull için sürebilir miyim' diye bir şey yoktu. Yani evet, ama dediğim gibi bu alışılmadık bir durum değil. Yani, tahmin edebileceğiniz gibi, bir yıl boyunca haber aldığımız pek çok sürücü var." şeklinde konuştu.

Mercedes sürücüsü için, kendi eseri olmayan bir medya fırtınasının merkezinde olmaktan kaynaklanan bir bıkkınlık hissi vardı.

Belki de Mercedes'e olan sadakatini sorgulama potansiyeli taşıyan bir hikaye olması, onun bu hikayenin kökenleri hakkında sivri bir yorum yapmasına neden oldu.

Kendisine bu konuda şaşırıp şaşırmadığı sorulduğunda Hamilton, "Pek değil. Eğer gerçekten düşünürseniz, burada pek çok insan konuşmalarında benim ismimden bahsetmek istiyor çünkü bunun ses getireceğini biliyorlar."

"Ve eğer biraz yalnızsanız ve fazla ilgi görmüyorsanız, bu yapılacak mükemmel bir şey. Sadece ismimden bahsedin." şeklinde cevap verdi.

Netflix'in Red Bull ve Hamilton arasında yaşanan bu olaydan, büyük bir senaryo çıkaracağını hayal edebilirsiniz.