Yuki Tsunoda’nın sezonun ilk yarısında Red Bull’a sadece 4 puan kazandırmış olması, takımdaki koltuğunun sağlamlığının tartışılmasına ve yerine Isack Hadjar’ın geleceği söylentilerinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Sergio Perez’in geçtiğimiz sezon takımdan ayrılmasıyla Red Bull’un ikinci koltuğu, eski değişken haline geri döndü. Takımın önceki sezonlara kıyasla dominasyon açısından düşüş yaşadığı 2025 sezonunda, Max Verstappen’ın sarsılmaz Red Bull koltuğu hakkında bile söylentiler ortaya çıkmışken Yuki Tsunoda için de aynı durum bir süredir söz konusu.

Red Bull, Perez’le yolları ayırdıktan sonra Liam Lawson’ı Verstappen’a takım arkadaşı olarak uygun görmüştü. Fakat Lawson’a ayrılan süreyi oldukça kısa tutan Red Bull, sezonun üçüncü yarışı Japonya’dan itibaren ikinci koltuklarını Tsunoda’ya devretti.

Kendisinden önce Lawson’ın ve hatta Perez dönemi öncesi Pierre Gasly ve Alex Albon gibi isimlerin de zorlandığı koltukta, Tsunoda İngiltere Grand Prix’sine kadar takımına ancak 4 puan kazandırabildi. Performansında oldukça düşüş yaşayan Tsunoda’nın yerine ise Racing Bulls’un çaylak pilotu Isack Hadjar düşünülüyor.

Red Bull’un genç pilotları yetiştirmek için oluşturduğu programlarda yetişmiş Hadjar’ın hedefi, birçok pilotun hayali olan Red Bull’da Verstappen’ın yanında yarışmak.

İngiltere Grand Prix’si öncesi bu konu hakkında konuşan Hadjar, “Dört yıl önce Red Bull ile sözleşme imzaladığımda hedefim Red Bull’a ulaşmaktı. Bu hala değişmedi.” dedi.

Yakın tarihe bakıldığında Red Bull’un ikinci koltuğu, bazı pilotları hem performans hem de özgüven anlamında olumsuz etkilerken bazılarının ise kariyerini bitirmişti. Bunun asıl sebeplerinden biri, aracın hassas hız ayarlarının Verstappen’ın kendine özgün sürüşüne göre düzenlenmiş olması.

Aynı zamanda, dominasyonuyla bilinen bir takımın parçası olmanın yanında dünya şampiyonu olmuş bir pilotun takım arkadaşı olarak yarışmanın getirdiği psikolojik bir baskı var. Bütün etkenler birleştiğinde ikinci koltuk pilotlara ağır bir yük olabiliyor.

F1’in en zor koltuğundan Racing Bulls’a geçiş yapması, Lawson’ın performansında açık bir yükseliş meydana getirdi. Aynı şekilde Tsunoda, Racing Bulls’ta yarışırken daha iyi sonuçlar elde ediyordu. Kendisini bu istatistiklerin rahatsız edip etmediği sorulduğunda Hadjar, Red Bull koltuğunu merak ettiğini ve zamanı geldiğinde kendini orada denemek istediğini belirtti.

Hadjar, “Bu gerçekten ilginç. Kesinlikle meraktan kendimi denemek ve görmek isterim.”

“Red Bull’da Max çok hızlı. Bu onun aracı ve limitlerini sonuna kadar kullanıyor. Yüksek hızlı virajlarda daha verimli bir araç ancak onu kullanmak zor."



“Orada neler oluyor bilmiyorum. Ama söyleyebileceğim tek şey Yuki’nin oldukça hızlı oluşu olur.” dedi.

Çaylak pilot, Racing Bulls’a geldiğinden beri gerek aldığı bütün sonuçlara olgun yaklaşımıyla gerek hızlı performanslarıyla herkesin ilgisini çekmeyi başardı. Kendisini Red Bull’a geçmesi dahilinde de nelerin beklediğinin farkında.

Hadjar, “Bu, hafta sonuna her zaman geride başlayacağın anlamına gelir. Max hata yapmaz. Q3’te her şeyi birleştiriyor. Çok patlayıcı. Ritme çok hızlı bir şekilde giriyor. Her zaman tur zamanını telafi etmen ve oraya ulaşmaya çalışman gerekiyor. Bu kesinlikle daha öncesinde tecrübe etmediğim türden farklı bir yaklaşım çünkü hiç 4 kez dünya şampiyonu olmuş biriyle karşı karşıya gelmedim.” dedi.

Verstappen gibi zor koşullar altında bile iyi performans sergileyen bir pilotun yanında yarışmak, teknik açının yanında zihinsel olarak da güçlü kalmayı gerektiriyor. Bazı sürücüler Hollandalı pilotun yarış ritmine yetişmeye çalışırken aracın yanında kendilerini de zorlama eğiliminde oluyor.

Hassas ayara sahip Red Bull araçlarında ise bu zorlama, pilotların sürekli hata yapmalarına sebep oluyor. Bu hatalar ise günün sonunda sürücülerin özgüvenlerini zedelerken araca olan güvenlerini de sarsıyor. Üst düzey bir takım olarak kalmayı hedefleyen Red Bull ise bu tarz kısır döngüleri genellikle yeni bir pilot alarak kırmayı planlıyor.

Hadjar, olası bir Red Bull terfisinde psikolojik olarak önünde bir engel olmadığı söyledi. Bu konuda kendine güvenen pilotun asıl endişesi ise Red Bull aracı için yeterince iyi olduğunu öngörememesi. Formula 1’deki ilk yılını henüz tamamlamamış çaylak pilot, durumunu şu sözlerle özetledi: “Psikolojik olarak evet. Güçlü olduğumu biliyorum bu yüzden bunun için endişeli değilim. Eğer iyi olduğum bir şey varsa o da budur.”



“Tek mesele şu: ‘Bunun için yeterli becerilere sahip miyim? Verstappen’ın becerilerine sahip miyim?’ Bilmiyorum. Henüz bilmiyorum."

Red Bull terfisi gelse de gelmese de, genç pilotun odağı Racing Bulls’ta daha iyi bir ikinci yarı geçirmek ve hafta sonları daha çok puan toplayarak takımını tabloda yükseltmek.

Kendisini F2’den tanıyanlar bilir ki Hadjar’ın ikinci olmasındaki en önemli özelliği öz eleştiriyi iyi ve yerinde yapabilmesidir. Sezon başlangıcından beri hem sıralamalarda hem de yarışlarda istikrarlı bir şekilde iyi performans sergilemesinde analiz yeteneği büyük bir rol oynuyor.

Şimdiden Racing Bulls’ta 21 puan toplamış Hadjar, neden daha iyisini yapamadığını analiz etmeye ve hangi noktaları iyileştirebileceğini tanımlamaya çalışıyor. Çaylak pilot, kendini geliştirmeye devam edebilmesi için Racing Bulls’ta kalmasının daha mantıklı bir senaryo olduğuna inanıyor.

Hadjar, “Geri dönüp bakıyor, analiz ediyor ve ikinci yarının daha iyi olması için uğraşıyorum.”

“Şu anda kontrol tamamen elimde değil. Her hafta sonu puan almıyorum. Hala öğrenilecek çok şey var. Bu yüzden şimdilik olduğum yerde kalmak daha mantıklı. Buna şüphe yok.” dedi.

tr.motorsport.com