1995–2000 yılları arasında sadece Gr.N dört çeker ve Gr.A önden çeker (KitCar) otomobillerin yarıştığı İngiltere Ralli Şampiyonası, geçtiğimiz yıl sadece iki çeker otomobillere açık bir şampiyona haline getirildi. 90’lı yıllarında şampiyonaya büyük ivme kazandıran ve bir çok otomobil üreticisini ve parlak pilotları parkurlara taşıyan, 70’li 80’li yıllarda rallinin anaokulu olarak görülen ve WRC’ye pilot yetiştiren British Rally Championship / İngiltere Ralli Şampiyonası nam-ı diğer BRC, bu yıl özlenen günlerden uzak bir yıl yaşadı.



Geçtiğimiz yıl nispeten birkaç markayı parkura çekmeyi başaran şampiyona, bu yıl adeta Citroen DS3 R3T Kupası tadındaydı. Sadece Citroen Sport UK Takımı’nın marka kaydı yaptırdığı şampiyonada, geçen yıl BRC parkurlarına ara veren son yılların en başarılı BRC pilotu İrlandalı Kieth Cronin ve WRC koltuğu mertebesine çıkan ikinci nesil Galli Sihirbaz Elfyn Evans’ın yokluğuyla iyice tatsızlaşan şampiyona, 2011 yılının Pirelli Star Driver’ı geçtiğimiz yıl Skoda Fabia R2’si ile kendinden güçlü Ford Fiesta rakiplerine karşı iyi dereceler yapan Fin pilot Jukka Korhonen, bu yıl Citroen DS3 R3T direksiyonunda şampiyonluğu göğüslemeyi başardı.

Peki şampiyonanın beklenen ilgiyi yaratamamasının sebepleri nelerdi?



1994 yılı sonunda şampiyonasını WRC yada o zamanki adlarıyla Gr.A/8 otomobillere kapatan BRC, 1994 yılı itibariyle sporun ucuzlamasını, rekabetin artmasını hedefleyerek ortaya çıkan Gr.A Sınıf7 yani iki litre atmosferik KitCar yada diğer deyişle F2 sınıfı otomobillere kapılarını açarak müthiş bir ivme yakalamıştı. 1995-2000 yılları arasında sadece önden çeker ve Gr.N dört çeker otomobillere müsaade eden BRC, bu vesile ile parkurlarına Renault, Nissan, VW, Vauxhall, Peugeot, Seat gibi markaları çekerek 1970’lerin sonu 1980’lerin ortasına kadar bir çok WRC pilotunun yetişmesine olanak sağladığı eski misyonunu geri almak arzusundaydı. Bu misyonunu tam anlamıyla gerçekleştiremese de bir çok ulusal şampiyonadan daha renkli ve rekabetin yüksek olduğu bir şampiyona yaratmayı başarmıştı.



Bu dönemden yukarılara tırmanan bazı isimleri hatırlamakta fayda var; Toni Gardemeister, Alister McRae, Harri Rovanpera, Mark ve David Higgins Kardeşler, Tapio Laukkanen, Jarmo Kytolehto, David Llwellin gibi uluslararası arenaya çıkmayı başarmış pilotların yanı sıra Birleşik Krallık ve İrlanda Ulusal Şampiyonları’nı kovalayan bir çok pilotun yetişmesini sağlamıştır. O yıllarda bizim de hafızalarımızdan hiç silinmeyen hatıra ise; 1996 sezonunda Nissan Motorsport’un ikinci pilotu Mark Higgins’in takım arkadaşı olarak yarışan ve bizi gururlandıran Ercan Kazaz Ağabeyimizdir. Çok güzel derecelere imza atan fakat Kilder Ormanı’nda ünlü ko-pilotu Roger Freeman’ın yaptığı hata ile puansız kalan ve şampiyonanın sonuna doğru yaşanan sponsor krizi olmasa, Ercan Ağabey şampiyonayı ilk beş içerinde bitirecekti, bu da beni ve Türk BRC takipçisi bir çok arkadaşımı üzen yegane BRC hatırasıdır.



2001 yılında Deli Dana hastalığı nedeniyle iptal edilen şampiyona, 2002 yılında tekrar WRC otomobillere açılarak yeniden eski günlerin heyecanını bir nebze de olsa yakalamayı başardı.

2006 yılında yeniden Gr.N dört çeker ve önden çeker otomobillere dönüş yapan şampiyona Kitcar otomobillerin tedavülden kalkması sonrası, Gr.N/4 sınıfının hegemonyasına girdi. Bu kez Subaru’nun zayıflaması üzerine Mitsubishi Lancer Evo IX kupası haline dönen BRC, 2011 yılı sonunda sadece önden çeker otomobillerin şampiyona kovalayabildiği bir hale dönüştürüldü. Bu hamle ile Citroen, Ford, Renault gibi markaları ilk başta parkura taşımayı başarsa da, geçtiğimiz yıl Citroen DS3 R3T otomobillerin yakaladığı başarı ve Citroen UK ‘nın başarılı pazarlaması sayesinde bu yıl neredeyse tüm pilotlar Citroen otomobillerle yarıştı. Sürat, dayanıklılık ve mücadele konusunda üst düzey bir performans görülse de, görsel açıdan seyirciyi tatmin etmeyen bu otomobiller şampiyonayı tek marka kupası haline çevirdi.



Bizde de geçtiğimiz yıl bazı çevreler tarafından 2014 için teklif edilen Türkiye Ralli Şampiyonası’nın sadece iki çeker otomobillerin yarışacağı bir duruma getirilmesi bu yıl sonunda tekrar gündeme gelecektir. Zaten seyirci ilgisi olmayan sporun iyice seyircisiz kalmasına neden olması muhtemeldir. Otomobil kültürü, motorsporları sevgisi ve ilgisi en üst düzeyde olan Birleşik Krallık’ta rallilerde seyirci azalırken, bizde zaten “biz, siz, onlar” tarafından seyirci bulan Türkiye Ralli Şampiyonası’nın iki çeker otomobillere açık hale getirilmesinin seyirci sayısını iyice azaltacağını tahmin etmekteyim. Fakat federasyon liderliğinde iyi projelendirilerek yapılacak bir şampiyona, fabrika takımlarının tekrardan spora kazandırılması, kuvvetli sponsorlar vasıtasıyla yapılacak makro tanıtımlar, şampiyon pilotların tekrardan rekabetin içine çekilmesi şampiyonanın seyirci ve basının ilgisini tekrardan çekmesini sağlayabilir.



2013 yılı BRC şampiyonası seyir açısından tatsız bir yıl olsa da şüphesiz dünyanın en güzel ulusal şampiyonalarından birisi olmayı sürdürüyor. Önümüzdeki yıl 2010 yılında takvimden çıkarılan Manx International yada diğer adıyla Rally Isle Of Man ‘in tekrardan şampiyonaya dönüşü haberini aldığımız BRC ‘nin 2014 sezonunda eski pırıltılı günlerine dönmesini umut ve temenni ediyorum.