Audi RS2, dikkatinizi onu ilk gördüğünüz anda çeken bir otomobil değil.
Bu bir Audi station wagon, üstelik küçük bir station wagon. Ama canlı mavi rengine rağmen, aslında bu çok gizemli bir otomobil.
Audi'nin şimdiki süper station wagon otomobillerine kıyasla bu pek de büyük değil. Dışarıdan baktığınızda bu aracın ne kadar özel olduğunu anlamak pek mümkün değil. Alaşım jantları ve bir de ön tamponunun altında birkaç parça hava girişi var. Bu aracın okul ve süpermarket işleride yardımınıza koşmaktan fazlasını yapabileceğini sadece bu işaretler gösteriyor.
Ama aracın yan taraflarından büyük çamurluklar yok. Bu da Audi RS2 üzerine kaynar su dökülmiş bir kedi gibi yerinden fırladığında insanların yaşadığı şaşkınlığı daha da artırıyor. Çünkü emin olun ki RS2'nin gizemli görünüşünün altında çok ama çok ciddi bir makine yatıyor. Bu model sadece 1994 ve 1995 arasında, bir yıl üretildi. Üretim sadece 2200 adetle sınırlı olacaktı ama Audi talplere karşı gelemeyerek bu sayıyı 2891'e çıkardı.
Demek ki insanların çeken, bu aracın görüntüsü değişdi. Aracın iç tasarımı da insanları ellerinde çek defterleriyle satıcılara koşturacak kadar belirgin değildi. Üstelik bu otomobil pek de düşük bir fiyattan satılmadı.
Direksiyonda biraz deri kullanılmıştı. Recaro koltuklarda aracın dış rengi kadar canlı bir mavi renkle alınabiliyordu. Ama yine de insanların 160 bin TL civarında fiyatı ödemesi için bunlar yeterli değildi. İnsanların RS2'yi istemesinin nedeni, tamamen aracın sürüşüydü. Bu araç kendisinden önceki hiçbir araca benzemiyordu.
Kesinlikle Audi süper hızlı, dört çeker roket gemisi konseptini takım elbise içine sokmuştu.
Bu Audi ve Porsche arasında ortak bir projeydi. Audi 80 gövde parçaları elden geçirilerek Porsche'nin Stuttgarttaki fabrikasına gönderilmişti. Burada 2.2 lt'lik motor ve büyük bir turbo ile buluşmuş buna bir de altı ileri manuel şanzıman ve Porsche 968 Clubsport jantları eklenmişti. Bu o zamanlar başarılı bir ortak çalışmaydı.
Araca girip motoru çalıştırdığınızda beş silindirli motordan gelen düzensiz ama hoş bir gürültü duyuyorsunuz. Aracı hareket ettirdiğinizde onun gerçekten de çok hızlı olduğunu anlıyorsunuz. Sadece bir stationwagon araca göre ya da eski bir araca göre hızlı değil her bakış açısına göre hızlı bir otomobil. 0-100 km/s hızlanması sadece 5.4 sn sürüyor, maksimum hızı ise 260 km/s. Ancak bu sayılar arasında öyle bir maharetle dans ediyor ki aracın verdiği kontrol hissini alabiliyorsunuz. RS2 aynı zamanda oldukça ciddi bir araç. Dört tekerlekten çekiş sistemi de ona yüksek bir güvenlik ve ciddiyet hissi katıyor. Gösteriş yapmadan lastikleri eritmeden sadece işine odaklanıyor. Bu sanki bir terminatör robot kullanmak gibi.