Modern Formula 1 araçlarında süspansiyonlar, birkaç bileşenin bir araya gelmesiyle araca performans kazandıran önemli parçalardan birisidir.
Süspansiyonlar; güç ünitesinin ürettiği gücü, kanatların ürettiği yere basma gücünü ve lastiklerin sahip olduğu yol tutuşunu dizginleyerek, hepsinin verimli bir şekilde kullanılıp pist üstüne aktarılmasında hayati öneme sahiptir.
Yol araçlarının aksine, sürücü konforu ön planda olmaz. Yay ve amortisör oranları, tümsek ya da bordüre vurulduğunda etkinin mümkün olan en kısa sürede yok olmasını sağlar. Yay, bu etkiyi emer, amortisör geri dönüşünde bırakır ve salınım kuvvetinin oluşmasını engeller. Topu zıplamasına izin vermek yerine onu yakalamak gibi düşünebilirsiniz.
1990'larda bilgisayar tarafından kontrol edilen aktif süspansiyonların yasaklanmasından bu yana Formula 1 araçlarında yer alan süspansiyonların elektronik etki olmadan kontrol edilmesi gerekiyor. Araçlarda çoklu bağlantılı ön ve arka süspansiyonlar bulunuyor. Bu, bazı yol araçlarında bulunan çift salıncak sistemli süspansiyonlara benzerdir. Üst ve altta yer alan süspansiyon kolları eşit uzunlukta olmuyorlar. Bu sayede virajlarda kamber açısının mümkün olan en iyi şekilde kontrolü sağlanıyor.
Merkezkaç kuvveti, aracın takla atmasına neden olduğu için alt süspansiyon kollarının daha uzun etkili çapı, lastiğin tabanının üst tarafından daha eğik olmasını sağlar. Bu da lastiklerin yol tutuşundan maksimumun alınmasını sağlar.
Yol araçlarının aksine, Formula 1 yayları doğrudan süspansiyon kollarına bağlanmıyorlar. Bunun yerine itme çubukları ve çan krankları ile uzaktan kontrol ediliyorlar. Bu da değişken yaylanmayı sağlıyor. İlk başta yumuşak olan süspansiyon, yayların sıkılaşmasıyla sertleşiyor. Süspansiyon bağlantıları daha güçlü ve hafif olması için karbon fiberden yapılıyor. Yaylar ile pist yüzeyi arasındaki bu bileşenlerin yer aldığı yaysız bölgede ağırlık tasarrufu yapmak hayati önem taşıyor.
Modern Formula 1 süspansiyonları çok ince bir şekilde ayarlanabiliyor. İlk olarak pist koşullarına göre genel ayar yapılıyor. Önceki senelerde elde edilen veriler, temel yay ve amortisör ayarı seçiminde yardımcı oluyor. Daha sonra piste çıkınca, pilotun isteğine ve lastik performansına göre ayarlarda değişiklik yapılabiliyor. Belli şartlarda süspansiyon geometrisi dahi değiştirilebiliyor. Ayarlar, pistin aerodinamik gereksinimlerine, hava koşullarına ve pilotun önden kayma ya da arkadan kayma tercih etmesine göre değişebiliyor.
Kurallara göre süspansiyonlar şu şekilde olmalı:
Formula 1 araçlarında geleneksel yaylı süspansiyonlar olmalı
İçten bağlantılı süspansiyon sistemlerine izin verilmez. Yani ön süspansiyonlar sadece önden uygulanan yüklere cevap vermeli. Arka süspansiyonlar için de aynısı geçerli.
Aktif süspansiyon gibi araç hareket halindeylen süspansiyonu ve geometrisini değiştiren sistemlere izin verilmiyor.
Süspansiyon bileşenleri genel uzunluk açısından simetrik profile sahip olmalılar.
Süspansiyonu araca bağlayan parça sayısı 6'yı geçemez.
Süspansiyon yapısında yer almayan parçalar karoser olarak kabul edilir.
Her tekerlek, aracın gövdesine iki zincir ile bağlanmalı. Araç kaza geçirdiğinde ve süspansiyonlar hasar gördüğünde bu zincirler, tekerleğin araçtan ayrılmasını engellemeli.
Bu zincirler aynı şekilde kopan lastiklerin pilotların kafalarına gelmeyecek kadar uzunluğa sahip olmalı.