Formula 1 CEO’su Stefano Domenicali, F1’in geçmiş yıllarındaki teknik tartışmaların spora kattığı heyecanı özlediğini itiraf etti. Domenicali, bu tür tartışmaların F1’in “baharatı” olduğunu vurgularken, günümüzdeki tartışmaların görece daha küçük ölçekli olduğunu belirtti.

Ferrari’de 1991 yılında başladığı kariyerinde, takım direktörlüğüne kadar yükselen ve sonrasında F1’in tepe yönetimine geçen Domenicali, Autosport‘a verdiği röportajda geçmiş yılların teknik kargaşalarını şu sözlerle hatırladı:

“Malezya ’99, çift katmanlı difüzör, FRIC (ön-arka bağlantılı süspansiyon), kütle amortisörler, F-duct gibi birçok tartışmalı olayı yaşadım.”

“O zamanlar teknik ve sportif kuralların tartışmalarında her Pazar günü birebir yer alırdım.”

“Yıllar önce gri alanlar çok daha genişti. F1 insanları her zaman sınırları zorlamayı bilir, ama o dönemde kurallarda boşluklar çok daha fazlaydı.”

“Bugün tartışmalar daha küçük çaplı. Aslında biraz daha böyle şeyler olsaydı güzel olurdu – çünkü bunlar sporu renklendiriyordu.”

Özellikle 1999 Malezya GP’sini örnek gösteren Domenicali, Ferrari’nin bargeboard kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle iki sürücüsünün de diskalifiye edildiğini, ancak itirazla bu kararın geri çevrilmesinin spora olan bağlılıklarını ve dönemin belirsiz kurallarını gösterdiğini hatırlattı.

“Teknoloji ve eğlence arasındaki denge değişti”

Domenicali ayrıca, günümüz Formula 1’inde teknolojinin ve taraftar ilgisinin nasıl evrildiğine de değindi. Bazı teknik alanların artık izleyiciler için çekiciliğini yitirdiğini belirten Domenicali, örnek olarak şanzıman tasarımlarını gösterdi:

“Benim kuşağımdan gelen taraftarlar, performans ve teknolojik ilgiyi artık farklı şekillerde düşünmeli.”

“Sürdürülebilir yakıtlar üzerinde yoğunlaşmak kesinlikle doğru bir yön. Ama şunu da söylemeliyim ki, takımların kendi şanzımanlarını tasarlamak için devasa yatırımlar yapması artık mantıklı değil. Performans kazanımları çok minimal ve taraftarlar artık bu alanı heyecan verici bulmuyor.”

“Teknoloji ve eğlence kesişiminde doğru noktaları bulmamız gerek. Bir zamanlar çığır açıcı görünen birçok şey artık büyük yatırımları hak etmiyor. Bu değişimi kabul edecek cesarete sahip olmalıyız.”

trf1.net