Martin Brundle’dan McLaren’in Monza Kararı Sonrası Piastri Yorumu: “Şampiyonluğu Etkiledi mi?”

Martin Brundle, McLaren’in Monza’da aldığı tartışmalı pilot değişimi kararının Oscar Piastri’nin Formula 1 şampiyonluk şansını etkileyip etkilemediğini sorguladı.

İtalya Grand Prix’si, McLaren’in o dönem şampiyona lideri olan Oscar Piastri’ye, takım arkadaşı Lando Norris’e ikinci sırayı geri vermesini emretmesiyle gündeme gelmişti. Norris, yavaş geçen bir pit stop nedeniyle pozisyonunu kaybetmişti.

McLaren, Red Bull pilotu Max Verstappen’in arkasında 2-3’lük sonucu korumak amacıyla, lider araç olmamasına rağmen Piastri’yi ilk pit stopa almayı tercih etti. Bu karar, Norris’in pit stopunda yaşanan aksaklıkla birlikte planlandığı gibi gitmedi.

Bu olayın ardından Piastri, ciddi bir form düşüşü yaşadı ve sonraki altı yarışta podyuma çıkamayarak ilk Formula 1 dünya şampiyonluğunu Norris’e kaptırdı.

Bu süreçte Azerbaycan’da Piastri için felaket bir hafta sonu yaşandı; Avustralyalı pilot hem sıralama turlarında hem de yarışta kaza yaptı. Piastri, daha sonra İtalya’daki takım emirlerinin Bakü’deki yarışta hâlâ aklında olduğunu itiraf etti.

Brundle, sezonun Abu Dhabi Grand Prix’siyle sona ermesinin ardından Sky Sports F1’deki köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Monza, Piastri’yi sezonun son bölümünde etkiledi mi? Norris hâlâ Piastri’nin mutlak, lazer hassasiyetinde ve cesur ataklarını yapamıyor. Pek çok yarışta Oscar, Çin, Bahreyn, Suudi Arabistan, Miami, İspanya, Belçika ve özellikle sezonun son galibiyetini aldığı Hollanda’da pistin tartışmasız en iyisiydi.

Monza’da, pit stopların ardından Lando’ya pozisyonu geri vermesi istendi. Bana göre bu, takım tarafından oldukça net bir karardı. Lando’dan, lider McLaren olarak pit stop önceliğini Oscar’a devretmesi istendi; bunun amacı takım arkadaşının Charles Leclerc’in yaklaşan Ferrari’sine karşı pozisyonunu korumasına yardımcı olmaktı ve undercut olmayacağı sözü verildi.

Lando, takım oyununu oynadı ve kendi çıkarlarına aykırı olmasına rağmen kabul etti. Piastri, 1,9 saniyelik hızlı bir pit stop aldı ancak Norris’in pit stopu 5,9 saniye sürdü ve kaçınılmaz olarak undercut gerçekleşti, Piastri öne geçti.

Takım, bu durumu pist üstünde düzeltti. Elbette yavaş bir pit stop, her Grand Prix sezonunun bir parçası olabilir fakat bu olay özel koşullarda yaşandı. En azından Piastri, Norris’in DRS menziline geri döndü ve serbestçe yarışabileceği söylendi, bu da net bir kazançtı. Norris, günün daha hızlı pilotu olarak farkı açtı.

Oscar’ın morali bu olay nedeniyle bozulduysa, buna izin vermemeliydi. Sonraki yarışta, Bakü’de iki kez duvara çarptı ve yarışa erken başladı, ardından Katar’a kadar podyum göremedi. Katar’da ise hafta sonunun en iyisiydi ancak 7. turda güvenlik aracı periyodunda pite alınmaması nedeniyle sadece ikinci olabildi.

Oscar’ın bu duraklama döneminin iki nedeni vardı: İlki, düşük tutuşlu zeminlerde hâlâ tam potansiyeline ulaşamamış olması; ikincisi ise Max Verstappen ve Red Bull’un son dokuz yarışın altısını kazanarak büyük bir form yakalamasıydı.”

Brundle’dan Norris’e Övgü: “Zihinsel Olarak Büyük Gelişim Gösterdi”

McLaren pilotlarının sezonun ikinci yarısındaki performansları büyük bir tezat oluşturdu. Norris, Ağustos sonunda Hollanda Grand Prix’sinde yaşadığı yarış dışı kalmanın ardından 34 puanlık farkı kapatmayı başardı.

Aynı süreçte Piastri podyuma çıkamazken, Norris Meksika ve Brezilya’da iki muhteşem galibiyet aldı ve iki kez daha ilk üçte yer aldı.

Brundle, değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Lando, bu sezon zihinsel yönetim konusunda büyük bir adım attı ve pole pozisyonunu ilk turda liderliğe çevirmeye başladı. Bunun en iyi örneklerinden biri, Meksika’da pole pozisyonundan kalkıp tüm grubu arkasında tutarak ilk viraja lider girmesiydi.

Aracını çok iyi konumlandırdı, dört aracın yan yana olduğu grupta kıl payı önde kaldı, doğru yerde ve doğru miktarda fren yaptı, ilk şikanı temiz geçti ve yarışı rahatça domine etti.

Baskı altındaki durumları çok daha iyi yönetti; ister sıralama turlarında, ister yarışta, isterse pist dışında olsun. Artık kendisine bu kadar sert davranmayı bıraktı, bu da rakiplerine avantaj sağlıyordu. Ancak yine de kim olduğunu ve yarışta nasıl davranmak istediğini korudu, kendisini eleştirmek istediği anlarda bunu bastırmayı öğrendi.

Yarış zekâsı her zaman iyiydi ve bu yıl daha da gelişti; daha keskin ataklar, savunmalar ve lastik yönetimiyle, özellikle Budapeşte’deki Pirelli’ye fısıldayan galibiyetiyle Piastri’yi hayal kırıklığına uğrattı.”

trf1.net