Yamaha, MotoGP’de eski rekabetçiliğine dönebilmek için V4 motor projesine yoğunlaşmış durumda. Ancak son dönemde yürüttüğü pilot pazarı stratejisi, teknik olduğu kadar yönetsel anlamda da değişime ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor.
Yamaha, MotoGP’de eski rekabetçiliğine dönebilmek için V4 motor projesine yoğunlaşmış durumda. Ancak son dönemde yürüttüğü sürücü pazarı stratejisi, teknik olduğu kadar yönetsel anlamda da değişime ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor.
Yamaha, uzun süredir Jack Miller-Miguel Oliveira ikilisi ve bazı Moto2 pilotlarıyla temas kurarak Pramac'da Toprak Razgatlıoğlu'nun yanına gelecek ikinci adayı belirlemeye çalışıyordu.
Motorsport.com’un edindiği bilgilere göre Japon üretici, önümüzdeki günlerde bu koltuğu Jack Miller’a emanet edeceğini resmen açıklayacak. Toprak Razgatlıoğlu ile birlikte Miller, takımın 2026 kadrosunu oluşturacak.
Miller tercihi kimilerine göre deneyimli bir isim olan V4 motorun potansiyelini daha iyi ortaya çıkarabileceği gerekçesiyle mantıklı görülürken, bazılarına göre ise 'genç yetenekleri MotoGP’ye kazandırmak' amacıyla kurulan bu ikinci takım yapısına uygun değil. Tartışmalı süreçte esas dikkat çeken nokta ise Yamaha’nın bu kararı alma biçimiydi.
Miller, geçtiğimiz hafta gazetecilere yaptığı açıklamada Yamaha’ya duyduğu kırgınlığı açıkça dile getirmişti: “Artık yeterince sabrettim. Beni istiyorsan, istiyorsundur. İstemiyorsan da değilsindir. Ama zaman geçiyor ve kendimi istenmeyen biri gibi hissediyorum.”
Aynı gün Yamaha motorhome’una giren Miller’ın, Japon yetkililerden özür dilediği iddia edilse de, bu açıklamanın mantıklı bir temeli bulunmuyor.
Motorsport.com’un ulaştığı kaynaklar, Miller’ın 2026 sezonunda takımda kalacağını doğruluyor. Ancak Avustralyalı sürücünün bu süreçte ikinci planda kaldığını hissettiği açık. Daha da rahatsız edici olan ise takım arkadaşı Oliveira’nın durumu.
Sözleşmesi 2026 sonuna kadar geçerli görünse de performansa dayalı fesih maddesi nedeniyle bu sezonun yaz arası öncesinde Yamaha sürücüleri arasında puan tablosunun en altında yer aldığı için kontratı geçersiz sayıldı. Oliveira dört yarış kaçırmıştı.
Yamaha’nın bir süredir Diogo Moreira ile görüştüğü, hatta Brezilyalı pilotun Yamaha Brasil ile bağının bu iş birliğini güçlendireceği düşünülüyordu. Ancak Japon üreticinin kararsızlığı, Honda’nın devreye girip Moreira’ya üç yıllık fabrika destekli LCR koltuğu önermesiyle sonlandı. Bu karar, Yamaha’nın potansiyel bir yıldızı kaçırdığı yönünde yorumlandı.
Tüm bu süreçte Yamaha’nın gelecek planı olarak lanse ettiği V4 motor, nihayet Misano’da Augusto Fernandez’in ellerinde piste çıkacak. Bu kadar gizli tutulan bir motorun pistte test edilmeden kamuoyuna duyurulması, fabrikanın iç ve dış algıyı yönetmeye çalıştığını gösteriyor. Çünkü asıl hedef, hâlâ takımda tutmaya çalıştıkları Fabio Quartararo.
Kısacası Yamaha’nın sadece motor performansını değil, karar alma mekanizmalarını da yeniden yapılandırması gerekiyor.
Miller, Oliveira, Moreira veya Gonzalez gibi isimlerin kırılganlıkları bir şekilde telafi edilebilir; fakat “Diablo” lakaplı yıldız sürücünün sabrını taşırmak, markanın geleceği açısından daha büyük bir krize yol açabilir.
tr.motorsport.com