play facebook twitter youtube instagram rss
Formula1 Sayın Misafirimiz, F1tr.com Platformuna Hoşgeldiniz. (Giriş YapınÜcretsiz Kayıt Olun)


#33 Max Verstappen
Sıra 1| Puanı 51
#16 Charles Leclerc
Sıra 2| Puanı 47
#11 Sergio Perez
Sıra 3| Puanı 46
#55 Carlos Sainz
Sıra 4| Puanı 40
#81 Oscar Piastri
Sıra 5| Puanı 28
#4 Lando Norris
Sıra 6| Puanı 27
#14 Fernando Alonso
Sıra 7| Puanı 20
#63 George Russell
Sıra 8| Puanı 18
#44 Lewis Hamilton
Sıra 9| Puanı 8
#18 Lance Stroll
Sıra 10| Puanı 7
#38 Oliver Bearman
Sıra 11| Puanı 6
#22 Yuki Tsunoda
Sıra 12| Puanı 4
#27 Nico Hulkenberg
Sıra 13| Puanı 3
#20 Kevin Magnussen
Sıra 14| Puanı 1
#24 Guanyu Zhou
Sıra 15| Puanı 0
#77 Valtteri Bottas
Sıra 16| Puanı 0
#31 Esteban Ocon
Sıra 17| Puanı 0
#10 Pierre Gasly
Sıra 18| Puanı 0
#23 Alexander Albon
Sıra 19| Puanı 0
#2 Logan Sargeant
Sıra 20| Puanı 0
#3 Daniel Ricciardo
Sıra 21| Puanı 0
Red Bull | Sıra: 1
Puan:97, Galibiyet:2
Ferrari | Sıra: 2
Puan:93, Galibiyet:1
McLaren | Sıra: 3
Puan:55, Galibiyet:0
Aston Martin | Sıra: 4
Puan:27, Galibiyet:0
Mercedes | Sıra: 5
Puan:26, Galibiyet:0
Haas F1 Team | Sıra: 6
Puan:4, Galibiyet:0
RB F1 Team | Sıra: 7
Puan:4, Galibiyet:0
Williams | Sıra: 8
Puan:0, Galibiyet:0
Sauber | Sıra: 9
Puan:0, Galibiyet:0
Alpine F1 Team | Sıra: 10
Puan:0, Galibiyet:0
Formula1 Japonya GP 7 Nisan 2024

Yorum: 0 | Görüntüleme: 360
Değerlendir:
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Analiz Türkiye GP’si Analizi (2. Bölüm)
22-11-2020, 21:12
paylaş
sadmin
Patron
KONU:
184,422
MESAJ:
539,443
F1 PUANI:
ÜYELİK:
02-03-2012
******
Pilot
Takım
C.Leclerc
C.Leclerc
Ferrari
Ferrari

Son Haberler
Formula 1 Haberleri
McLaren: "Piastri çok g...
Formula 1 Haberleri
Marko: "Tsunoda artık h...
MotoGP
Liberty Media, MotoGP'y...
Formula 1 Haberleri
Ferrari, Sainz'ın "adan...
Formula 1 Haberleri
Tsunoda'dan RB'ye övgül...

Yorum: #1
Türkiye GP’si Analizi (2. Bölüm)

[Resim: 39018.24eae9ed.f1tr.com]

Cuma günü, ilk bölümünü yazmış olduğum Türkiye GP’sinin ikinci bölümünü beğenilerinize sunuyorum. Bu bölümde biraz daha takımlara ve pilotlara odaklanacağım.

Yine her zaman olduğu gibi soru cevaplarla ilerleyeceğim.
Verstappen yarışın favorisi miydi?

Evet. Yarışın mutlak favorisi Verstappen’dı. Yarıştan önceki akşam dostlarımızla yediğimiz yemekte, bahis oynamak isteyen arkadaşıma Verstappen’ın mutlak favori olduğunu söylemiştim (Bu arada ben bahis oynamam, ama oynayana karışmam.). Eğer yarış yağışlı olursa, Hamilton’ın podyumun son basamağına çıkabileceğini söylemiştim. Podyum için favori isimlerim Verstappen, Perez (veya Stroll) ve Hamilton’dı. Sürpriz isim olarak da Ricciardo’yu gördüğümü söyledim. (Benim yüzümden arkadaşım sembolik de olsa para kaybetti.)

Gerekçesi netti. Red Bull, Racing Point ve Alfa Romeo takımları araçlarını ıslak zemine göre ayarlamıştı. Arabalar yağışlı zemin için biraz daha yüksek ayarlanır. Bundaki amaç, arabanın altındaki suyun hızlı tahliye edilmesidir. Bu sayede hava akımı mümkün olduğunca kesintisiz olarak arabanın altından akar. Artan yükseklik nedeniyle süspansiyon sertliği de farklı ayarlanır.

[Resim: 39019.ce624df9.f1tr.com]
Verstappen, zaman zaman pistin en hızlısıydı. Ama temposunu tüm yarışa yayamadı.

Bunu cumartesi günkü sıralama turlarında anlamak mümkündü. Ferrari ve Mercedes’ler, arabalarını kuru bir yarışa göre, en azından çok kısa bir yağmur geçişine göre ayarladıkları ve sıralamalarda lastiklerini ısıtamadıkları için çok geride kalmışlardı. Bir Mercedes mühendisi, “Lastiklerimiz bu koşullarda 6 turda ısınıyor ama sıralamada 6 tur atacak zamanımız yoktu. O nedenle geride kaldık.” dedi. Ferrari de benzer sorundan muzdaripti.

Yani kuru zemine göre ayar yapmış takımlar nedeniyle yarışın Red Bull ve Racing Point arasında geçeceğini düşünüyordum. Fakat bir dizi talihsiz olay neticesinde, yarış bir anda yön değiştirdi.

Verstappen kötü bir start aldı. Kalkışta önce uzun süre patinajda kaldı. Sonra ayağını gazdan çekince aracın stop etmesini engelleyen anti-stall sistemi devreye girdi ve Verstappen biraz daha zaman kaybetti. Bunun sonucunda da ikincilikten beşinciliğe geriledi. Daha ilk turda lastiklerini ısıtamayan Hamilton’ın yaptığı hatayla 1 sıra kazandı.

Sonra hızlanmaya başladı. 11. turda pitini yaptı ve Perez’in hemen ardında dördüncü olarak yarışa döndü. Takım arkadaşının pite girişiyle de üçüncü oldu. Lider Stroll, ön kanadındaki hasardan dolayı yavaşlarken, Perez ve hemen ardındaki Verstappen dev adımlarla Stroll’e yaklaşıyordu.

O anda görüntü netti. Stroll geriye düşecekti ve Verstappen, Perez’den hızlıydı. Yarışın gizli lideri Verstappen’dı. Derken 17. tur geldi. Verstappen, Perez’i geçmek için (veya sadece yakından takip etmek için) virajda ona çok yaklaştı. 11. viraj yüksek hızlı bir viraj, dolayısıyla yüksek hızdan dolayı çok fazla türbülans (wake) vardı. Bu türbülans nedeniyle Verstappen, arabasının önündeki yere basma kuvvetini kaybetti, burundan kaydı ve arabayı toparlarken spin attı. Arabasını yolda tutmak için sert fren yapmıştı. Sert frenaj etkisiyle lastiklerinde yanık bölge oluştu. Arabadaki titreşimler arttı ve Verstappen bir daha pite gelmek zorunda kaldı. O anda yarışı bitti.

Yaptığı ekstra pitin etkisiyle arkalara düştü. Arka taraftaki düşük tempolu araçlar nedeniyle istediği tempoyu tutturamadı. Tempo olmayınca lastiklerini ısıtamadı ve rakiplerinin de katkısıyla iki spin daha attı. Her spin attığında lastikleri biraz daha soğudu. Çünkü spin atınca araba durdu ve Verstappen’ın lastikleri ısıtmak için geçirdiği onca tur da boşa gitmiş oldu.

Böylece kazanması gereken bir yarışı Perez’i olması gerekenden yakın takip ederken yaptığı hatayla çöpe atmış oldu.

Verstappen’ın kötü yarışına dair takımından bazı açıklamalar yapıldı. Ön kanat flapları ayarlanırken hata yapıldığına, kanat açıları arasında 6–7 derece fark olduğuna dair yapılan açıklama tek başına yeterli değil.

Neden değil?

Çünkü ön kanadın tamamından ziyade, sadece bir flaptaki açı farkından bahsediyoruz. Helmut Marko, ”Kanat açılarını ayarlarken yaptığımız hata, sağ lastiklerin daha çok aşınmasına neden oldu. Ama bu yarışa özel, lastiklerin aşınması sorun değildi. Çünkü lastikler, iyice aşınıp slick lastiklere döndükten sonra da yeteri kadar yol tutuşa sahipti.” dedi.

Yani Marko, yanlış açıyla ayarlanmış tek kanatçığın hıza değil, lastik kullanımına edeceğini söyledi. Verstappen’ın hızı, Marko’yu haklı çıkarıyor. Verstappen, belli bir noktaya kadar yarışın galibi Hamilton’dan da hızlıydı.

Bu arada dikkatli gözler, ilk pit sırasında arabada dikkat çeken bir değişiklik daha yapıldığını fark etti. Arabanın fren havalandırma kanalındaki bir parça sökülerek kanal genişletildi. Bildiğiniz üzere fren havalandırma kanalları, fren için olduğu kadar lastiklerin soğutulması için de son derece önemlidir. Listelenmiş parçalar (listed parts) arasındadır. Yani her takım bu parçaları kendisi tasarlamak zorundadır. Bu pit sırasında, Red Bull’un özgün tasarımını da görmüş olduk. Bu yarışta kanat açılarının ayarlanması, fren kanallarının genişletilmesi gibi unsurlar pit gibi kısa bir sürede bile araçlara nasıl devamlı müdahale edildiğini göstermesi açısından da önemliydi.

Sonuç olarak Verstappen, kazanabileceği bir yarışı Perez’in ardında attığı spin nedeniyle altıncı bitirdi. Ama önemli değil. Bu sezon, onun en iyi sezonu. Pek çok yarışta arabasının performansını aşmayı başardı. Bir yarışta performans olarak arabasının altında kalması onun bu sezonki performansının değerini azaltmaz.

Ferrari nasıl podyum yaptı?

Cumartesi günkü sıralamalardan sonra Ferrari taraftarları arasında panik havası hakimdi. Vettel, ıslak koşullarda takım arkadaşından 1,5 saniye kadar hızlı olduğu için Vettel taraftarları biraz daha olumluydu. Ama onlar da Vettel yarışa 11. sıradan başlayacağı için pek bir şey yapabileceğini düşünmüyorlardı.

[Resim: 39020.6df8ac46.f1tr.com]
Podyuma tekrar hoş geldin şampiyon!!

Ancak pistte sıralamaları seyrettiğimiz arkadaş grubuyla hemen sıcağı sıcağına yaptığımız kısa değerlendirmede, paniğe gerek olmadığını konuştuk. Ferrari’nin ve Mercedes’in dereceleri, arabaların kuru zemine göre ayarlandığını gösteriyordu. Çünkü yarış günü yağmur olasılığı sadece %22 olarak belirlenmişti. Kuru zemine göre yapılan ayarlar bu iki takımın lastik ısıtmada neden sorun yaşadığını da anlatıyordu. Nitekim Ferrari pilotları da lastikleri ısıtamadıklarını söylediler.

Pilotların, sıralamada lastikleri ısıtmak için yeterli zamanları yoktu. Ama yarışta vardı. Startta Vettel hemen 9 sıra kazanarak, geçen sene Almanya’daki startının şans olmadığını tekrar gösterdi. Fakat sonraki 6 turda dereceleri liderin oldukça gerisindeydi. İlk tur 3 saniye, ikinci tur 2 saniye, dördüncü tur 1,5 saniye, beşinci tur 2 saniye daha yavaştı. Altıncı turda sadece 0,6 saniye daha yavaştı. O turda liderle arasındaki fark 14,355 saniye olmuştu bile. Yedinci turdaysa ilk defa Stroll’den hızlıydı. En sonunda lastikleri ısınmıştı. Sekizinci turda da daha hızlıydı ki pite alındı. O an için stratejiye hatalı diyemeyiz.

Çünkü Ferrari, güvenlik nedeniyle DRS izni verilmediği için trafikte kalan Leclerc’i altıncı turda pite alarak geçiş lastiği (intermediate) takmıştı. Geçiş lastikleri, yoğun yağmur olmadığında ama zemin ıslak olduğunda takılır. Doğru koşullarda takıldığında yoğun yağmur lastiklerinden hızlıdır. Takımlar, doğru koşulların gelip gelmediğine pilotlarıyla görüşerek karar verir. Ferrari, Leclerc geçiş lastiklerinde çok iyi dereceler yaptığı için Vettel’i de pite alarak avantaj yakalamak istedi. Leclerc, bu erken pit sayesinde önündeki 4 pilotu ilk pitler sonunda geçerek undercut yapmış oldu.

Pitten sonra Leclerc hemen agresif turlar atarken Vettel daha muhafazakâr turlar attı. Vettel’in amacı, lastikleri ısınana kadar onlara çok yüklenmemekti. Ama bu noktada şanssızdı. Tam lastiklerinin ısınacağı turlarda sanal güvenlik aracı çıktı ve herkes kurallar gereği yavaşlamak zorunda kaldı. Bu süreçte arabalar yavaşlayınca, pilotlar lastiklerini ısıtmak için gerekli enerjiyi lastiklerine veremedi. Bu nedenle de lastik sıcaklıkları yeniden düştü. Sanal güvenlik aracından sonra, on dokuzuncu tura kadar yine lastik ısıtma periyodu başladı. Bu süreçte Leclerc ve Stroll, Vettel’e göre çok hızlıydı. Stroll’un hızlı olması arabasıyla, Leclerc’in hızlı olması lastiklerine acımamasıyla ilgiliydi.

İlk defa on dokuzuncu turda Vettel, lider Stroll’den 0,4 saniye daha hızlıydı. O andaki liderle arasındaki zaman farkıysa 22 saniyeydi. Vettel, ondan sonraki süreçte sadece zorluk yaşayan Stroll’den değil, onun takım arkadaşı Perez’den de daha hızlıydı. Vettel’in ikinci pite geldiği otuz üçüncü turda liderle arasındaki fark 9 saniyeye kadar düşmüştü. Stroll, ikinci pitten sonra lastiklerinde yaşadığı sorun nedeniyle, kırkıncı turda Vettel’in gerisinde kalınca artık podyum görünmüş gibiydi. Gerçi önünde halen üç pilot vardı. Ama tamamının pite girmesi bekleniyordu. (Sonradan bu pilotlardan ikisi pite girmedi.) İşte tam bu noktada denkleme Leclerc de dahil oldu.

Şimdiye kadar Leclerc’i yazmadığım için onun yarışını gözden kaçırdığım düşünülmesin. Leclerc kötü startın ardından erken pitle avantaj sağladı. Onu, Vettel’den ve gridin diğerlerinden ayıran en önemli fark şuydu: Leclerc, her pit sonrasında, yeni lastikleri taktığı ilk andan itibaren hızlıydı. Soğuk lastiklerinin topaklanma sorununa neden olacağını düşünmeden, anında lastiklerine yüklendi.

Bu defaya mahsus, bu lastikler onun sürüş stilini cezalandırmadı. Çünkü topaklanma, ilk anda lastiklerine yüklensin veya yüklenmesin, tüm pilotların ortak sorunuydu. Topaklanma olmaz umuduyla lastiklerine dikkat eden pilotlar sadece zaman kaybetmiş oldu. Böylece Leclerc, her stint başında fark kapattı.

Burada bir parantez açarak bir farkı ortaya koymam lazım: Topaklanma (graining), arabanın lastiklerin üzerinde kaymasıyla ortaya çıkan bir fenomendir. Kuru zemin lastiklerinde, lastikler soğukken onlara aşırı yüklenilmezse, topaklanma engellenebilir. O nedenle pilotlar, kuru zeminde lastikleri soğukken, arabalarını lastiklerin üzerinde mümkün olduğunca kaydırmamaya çalışırlar. Leclerc’in agresif sürüş stili Nürburgring ve Portimao gibi kuru zemin lastikleriyle yapılan yarışlarda Leclerc için sorun olurken, burada olmadı. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, ıslak ve kaygan zeminde, lastiklerini koruyanlar bile topaklanma yaşadı. Bu konuda en net açıklamayı Vettel yaptı. Vettel, “İkinci pitten sonra, başlarda lastiği korumaya fazla odaklandım. Onları daha fazla zorlamalıydım.” dedi.

Kırkıncı turda Vettel’i geçen Leclerc emin adımlarla lastikleri tükenen Perez’e yaklaşmaya başladı. Bu arada Vettel’in de lastiklerine inancı artmış, hızlanmıştı. Son turda Leclerc Perez’i, Vettel de Leclerc’i yakalamıştı. Yarış böyle bitecek dediğimiz anda neden ıslak zeminde ideal çizginin dışına çıkmamak gerektiğini hatırladık. Önce Perez ideal çizginin dışına çıkarak onuncu virajda momentum kaybetti. Leclerc onu hemen geçti. Sonra Leclerc, az önce Perez’den aldığı ikinciliği korumak için ideal çizginin dışında savunma yapmaya çalışırken yerini kaybetti. Leclerc, Perez’in atağını ideal çizginin dışına çıkarak savunmaya çalıştığı anda lastiklerini bloke etti ve virajı geniş alarak yerini hemen arkasındaki Vettel’e kaybetti. Hatta o kadar çok momentum kaybetti ki, neredeyse Sainz’e bile geçilecekti.

[Resim: 39021.fd2a99a1.f1tr.com]
Leclerc’in DRS’si açık ve önde. Perez yerini geri almak için savaşıyor. Vettel en arkada olanları izliyor. Leclerc ideal çizginin dışında. Pist, eskisi kadar ıslak olmasa da o bölgenin kaygan olduğunu Leclerc saniyeler içinde öğrenecek.

Sonuç olarak Ferrari öyle ya da böyle podyum yapacak bir yarış çıkardı. Bu podyum, Ferrari’nin artan ivmesinin de ispatıydı. Podyuma çıkan Leclerc de olabilirdi, Vettel de.

Bir küçük not daha: Lastiklerde topaklanma yaşandığında yol tutuş azalır. Leclerc’in topaklanma yaşadığı anlarda bile yüksek tempolu olması, onun saf hızını göstermesi açısından çok önemliydi. Ama kuru bir zeminde, ideal sıcaklığa çıkmamış slick lastiklerine bu kadar yüklenmesi durumunda lastiklerin onu cezalandıracağını söylememiz lazım. Bu yarışa özel intermediate lastikler bu yaklaşımını cezalandırmadı.

Hamilton nasıl kazandı?

Hamilton, doğal yeteneğiyle F1’e çıkan basamakları son derece hızlı tırmandı. Daha 2001 yılında, Köln’deki bir karting yarışında, o dönemde 4 kere F1 dünya şampiyonu olan Schumacher’in övgülerine nail olmuştu. Dördüncü şampiyonluğunu yeni ilan eden Schumacher, Japonya’dan uzun bir uçuşun ardından Almanya’ya ayak basmış, gençlerle piste çıkmıştı. İlk yarışı Hamilton, ikinci yarışı Schumacher önde bitirmişti. Hamilton, 2000 sezonunun Avrupa Formula A ve Dünya Formula A şampiyonuydu. Yarıştan sonra, Schumacher ve Hamilton karting arabalarını arka arkaya park etmişti. Schumacher Hamilton’a, “Seni dikkatle izliyorum. Geleceğin yıldızı olacaksın.” demişti.

[Resim: 39022.72e9adb8.f1tr.com]
Galibiyet, rekorlar ve göz yaşları…

Hamilton’ı 2006 yılında, İstanbul Park’taki F2 yarışında seyretmiştim. İkinci turda spin atan Hamilton on yedinciliğe düşmüş, sonra inanılmaz bir geçiş serisiyle yarışı ikinci bitirmişti. O kadar keyifli bir yarıştı ki, o gün İstanbul Park’ta tribünde oturan izleyiciler, F1 yarışı yerine F2 yarışını tekrar seyretmeyi tercih edebilirdi. O sezon Hamilton, bu geçişleri pek çok yarışta yapmıştı ve şampiyon olmuştu. Uzun yıllardır takip ettiğim, çıplak gözle hayran kaldığım bu genç için, “Acaba Ron, bu çocuğu F1’e almak için daha ne kadar bekleyecek?” diye düşünmüştüm. Çok beklemedi. 2007’de kokpiti ona verdi.

Hamilton, erken yaşta başladığı F1 kariyerinin ilk dönemlerinde müthiş bir sıralama pilotuydu. O yetenekleriyle Senna’yı anımsatıyordu. Aynı Senna gibi kazanma hırsıyla yanıyordu. Bu hırsı nedeniyle yarışlarda yanlış kararlar veriyordu. Performansını tüm yarışa yayamıyordu ve duygusal anlamda kırılgandı. Bu nedenle yarış performansı, sıralama yeteneklerinin gerisinde kalıyordu. Sonradan yarışlarda da tecrübe kazandı. Ama hala lastik kullanma ve taktik anlamında sıkıntıları vardı. Zamanla lastik kullanımını da düzeltti ve şu anda grid’deki lastiklerine en iyi bakan pilot oldu.

Bu sene Nürburgring, Portimao, Imola ve İstanbul’da farklı bir özelliği ortaya çıktı: Bu yarışlarda taktiksel anlamda da üst düzey kararlar vermeye başladı. Kendisini bu alanda da o kadar geliştirdi ki şu anda artık profesör lakaplı Prost seviyesinde taktik ve teknik becerisi var.

Doğal yeteneğinin ve saf hızının üzerine yıllarca pek çok özellik ekledi. Yeteneğini ilmek ilmek işledi ve bugünkü pilot karşımıza çıktı.

[Resim: 39023.efa20764.f1tr.com]
Şampiyonluk, takım çalışmasının sonucudur. Hep öyleydi. Ama fotoğraftaki sağ ön ve sağ arka lastikle bir yarış kazanmak tek başına yetenek göstergesidir.

Bu yarışa gelirsek, yarışın favorisi kesinlikle Hamilton değildi. Gerek araba ayarlarının yağışlı havaya uygun olmaması, gerekse de arabanın genleri bu yarışa uygun değildi. Merc’in zaman zaman sıralamalarda, zaman zaman da yarışlarda lastiklerini geç ısıtması karşılaşılan bir sorundu. Mercedes, ürettiği yüksek yere basma kuvveti nedeniyle lastiklerini çok zorluyor. Mercedes mühendisleri, arabanın lastikleri süratle ısıtarak yok etmesini engellemek için geçtiğimiz dönemde bazı teknik değişiklikler yaptı. Almanya 2019'dan beri toplam 11 noktada bu yönde değişiklikler yaptıklarını James Allison geçtiğimiz hafta açıkladı. Bu durumu 2019 Almanya’da tespit etmiş, sizlere de bu durumu yazmıştım. Ama ben o dönemde bunu bir sorun olarak görüyordum. Oysa ki mühendislerin, lastikleri korumak amacıyla aldığı bir önlemmiş.

Geç lastik ısıtma olayına en son Portimao’da şahit olmuştuk. Hamilton’ın lastikleri ısıtması 7–8 tur sürmüştü. İstanbul’daki düşük sıcaklıklar ve ıslak zemin de Mercedes’e bu anlamda tersti. Ama yarışı yine de Lewis kazanmayı bildi.

Vettel, “Lewis tek kelimeyle hayranlık uyandırıcı. Rekorları uzun süre yaşayacak. Bu yarış, aslında onun yarışı değildi ve buna rağmen yine de kazanmayı başardı. Bu bile kendi başına yeterli.” (“Lewis ist einfach bewundernswert. Seine Erfolge werden lange Bestand haben. Eigentlich war das nicht sein Rennen, und er hat es trotzdem gewonnen. Das spricht für sich.”) dedi.

Charles Leclerc, “Bu hafta sonu pek çok sorun yaşadıktan sonra kazandı ve bunu hiç kimse ondan kazanmasını beklemiyorken yaptı. Bundan gerçekten çok etkilendim. Tebrikler! Her şeyi hak ediyor.” dedi.

Eski pilot Jolyon Palmer ise, “Türkiye GP’si, son yıllarda Hamilton’ın en hızlı arabaya sahip olmadığı ender yarışlardandı. Ama o yine de kazandı — açık farkla.” (The Turkish Grand Prix was one of the rare occasions in recent years that he did not have the fastest car. But he still won — by a mile.) diye yorum yaptı.

Bir zamanların gelecek vadeden pilotu, şimdilerin yorumcusu Martin Brundle, “En zorlu koşullarda gerçek bir şampiyonun performansıydı, ekipmanının bile ötesine geçti ve sonunda rakiplerini mahcup etti.” (It was a true champion’s performance in the most challenging of conditions, transcending even his equipment and eventually humbling his opponents.) diye Hamilton’ı övdü.

Hatta Red Bull’un danışmanı Helmut Marko bile, “Max, Perez’e saldırdığında DRS’ye izin verilmemişti. Orada Hamilton sansasyoneldi. DRS aktive edilinceye kadar bekledi, ondan sonra da kolaylıkla geçti. Ve intermediate lastikleri slick lastiklere dönüştürme şekli ve temposunu ayarlaması, onun tüm tecrübesini ortaya koydu.” diyerek hem Max’e gönderme yaptı hem de saygısını gösterdi. (Als Max den Perez angegriffen hat, war DRS noch nicht erlaubt. Da war der Hamilton sensationell. Er hat abgewartet, bis DRS aktiviert werden durfte, und dann hat er mit Leichtigkeit überholt. Und wie er den Intermediate in einen Slick verwandelt und sein Tempo eingeteilt hat, zeigte seine ganze Erfahrung.)

Yarış günü pistteydim. Pistte, bir yandan önümüzden geçen arabaları takip edip, bir yandan çekim yapıyordum. Arada da kendi aramızda, yarışta bundan sonra neler olabilir diye konuşuyorduk. Bu konuşmalar sırasında ekranda göz ucuyla Hamilton’ın liderden 24 saniye geride olduğunu gördüğümü net bir şekilde hatırlıyorum. Yirminci turun başıydı ve Hamilton beşinci sıradaydı.

Hatta yirmi ikinci turla yirmi beşinci tur arasında Hamilton daha da yavaşladı. Lastiklerinde topaklanma sorunu ortaya çıkmıştı. “Oldukça sürprizli bir yarış oldu, adam podyum bile göremeyecek.” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bunu söylerken, bir önceki gün bahis tüyosu verdiğim arkadaşıma mesaj attım. Ona, “Sanırım Hamilton’ın podyuma çıkması hayal oldu. 3 TL’nin üstüne soğuk su iç.” dedim.

O mesajı yazdığım sırada Hamilton da Vettel ile artan farktan dolayı endişelenmişti ve telsizden Bono’ya, “Lastiklerimde topaklanma var. Bir şeyler düşünmeliyiz.” demişti. (I’ve got graining. We have to figure something out.)

Bono’ysa, “Başını öne eğ ve ne yapıyorsan yapmaya devam et.” dedi. Mercedes teknik ekibi paniğe kapılmamış, Hamilton’ı pistte tutmuştu. Gerçekten 27. turdan itibaren Hamilton hızlanmaya başladı ve hızlanmaya başladıktan sonra 4 tur içinde Vettel’i tekrar yakaladı.

Vettel’i yakaladı yakalamasına ama ideal çizginin dışı çok ıslak olduğu için geçemedi. Bir kere denedi gerçi ama denemesi pist dışı ziyaretiyle sonuçlandı. Tam bu yarış böyle devam eder derken, otuz üçüncü turda, Ferrari Hamilton’ın önünü açmaya karar verdi. O turda Vettel ikinci defa pite geldi. Önü açılan Hamilton, tur başına iki saniye daha hızlandı. Derken Albon spin attı, Stroll de ikinci pite gelince Hamilton bir anda kendisini lider Perez’in ardında ikinci sırada buldu.

Kan kokusunu alan Hamilton, DRS yardımıyla Perez’i kolayca geçti ve liderliği aldı. Geçiş yaptığı andan itibaren, önce pistin Leclerc’den sonra ikinci hızlı ismi (Leclerc’in lastikleri yeniydi), bir tur sonra da pistin en hızlı ismi oldu. 34 turluk lastikleriyle, 10 turluk lastiği olan pilotlardan 2 saniye daha hızlıydı. Hatta benzer ömürdeki lastiklere sahip Perez’den 3,4 saniye hızlıydı. Perez’i geçtikten sonra, sadece 4 turda, Perez’e 13,5 saniye fark attı.

Bir Mercedes’in, bir Racing Point’ten hızlı olduğu sır değil. Yarış temposunda, iki takım arasındaki fark 1,25–1,5 saniye arasında. Fakat Hamilton’ın Mercedes’i, Perez’in Racing Point’inden zaman zaman 3,4 saniye daha hızlıydı. Aradaki fazladan 2 saniyelik farkı yaratan kişi pilottu.

Tüm bunlar olurken, Hamilton bir yandan da pit ekibini yönetiyordu. Bono, “O lastiklerle pist kuruyana kadar dayanırsan kuru zemin lastiği takacağız.” dedi. Hamilton, “Zemin hiçbir zaman kurumayacak bence. Takacaksak intermediate lastikleri şimdi takalım.” dedi.

Otuz beşinci turda Bono, “Yeni inter ister misin?” diye sordu. Hamilton, “Don’t box me man.” (Beni pite almayın adamım.) dedi. Takım, 6 tur kala, yaklaşan yağmur nedeniyle güvenlik nedeniyle son bir pit stop yapmak istedi. Hamilton, yaklaşık 1 tur düşündükten sonra ona da hayır dedi. Yarıştan sonra 2007 Çin GP’sinde, güvenlik piti yaparken şampiyonluktan olduğunu hatırladığını söyledi. Bu, o tecrübeden bir şeyler öğrendiğini gösteriyor.

Pilotun nasıl bir fark yarattığını 2007 ve 2020 model Hamilton’ı karşılaştırarak anlayabiliriz. 2007 Çin GP’sindeki arabası da yarış kazanacak bir arabaydı. 2007’deki lastikleri de markası farklı olmasına rağmen intermediate’dı. 2007’deki takımı da güvenlik nedeniyle pit yapalım demişti. Ama Hamilton, 2007’deki Hamilton değildi. Pit yapmayı reddetti. Son turlarda lastiklerini koruyarak, tam 50 turluk lastikle, yarışı 32 saniye farkla galip bitirdi.

Yarış içinde verdiği kararların tamamı doğruydu. Portimao’da da doğruydu, İmola’da da doğruydu, burada da doğruydu. Bu nedenle ona “Prost”vari dedim.

Bu yarışta kalitesini yansıtan özellikleri lastik kullanımı, sabrı, ne zaman geride kalması gerektiğini veya hızlanması gerektiği yönündeki taktik becerisi, ıslak zeminde yol tutuştaki hissiyatı ve hızı.

Lastiklerini korurken dahi yüksek tempoyu tutturabilmesi, frenlemede, virajlarda veya gaza yüklendiğinde arabasını lastiklerinin üzerinde çok az kaydırdığını gösteriyor. Çok kaydırsa, lastikleri çok çabuk aşınırdı. Lastiklerin 50 tur dayanmasının başka bir açıklaması yok.

Hamilton’a burada nokta koyalım. Daha aslında yazacak çok şey var. Carlos Sainz’ın nasıl bir evrim geçirdiğini de bir ara yazmak istiyorum. Ama Türkiye GP’sine özel yazım toplam 12 sayfa sürdü ve yoruldum da. O nedenle yazıyı şimdilik burada bırakıyorum.

Görüşmek üzere,

Fırat KESKİN


22/11/2020, 21:12

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Yorum Hamilton vs Rosberg: Gümüş Okların Savaşı 2. Bölüm sadmin 0 79 23/03/2024, 1:30
Son Mesaj: sadmin
  Yorum F1 TARİHİNİN EN BÜYÜK CEZALARI | TÜRKİYE F1 CEZASI | SPYGATE sadmin 0 253 15/03/2024, 23:05
Son Mesaj: sadmin
  Yorum TÜRKİYE TAKVİME DÖNÜYOR MU? ARABİSTAN'A YENİ PİST! sadmin 0 246 08/03/2024, 1:05
Son Mesaj: sadmin

Hızlı Menü:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
Bunlar da ilginizi çekebilir! Close

© F1tr.com
★ Tüm hakları saklıdır
2012-2024

F1tr.com altyapı gücünü Özkula'dan alır.
Formula1Formula1