play facebook twitter youtube instagram rss
Formula1 Sayın Misafirimiz, F1tr.com Platformuna Hoşgeldiniz. (Giriş YapınÜcretsiz Kayıt Olun)


#33 Max Verstappen
Sıra 1| Puanı 51
#16 Charles Leclerc
Sıra 2| Puanı 47
#11 Sergio Perez
Sıra 3| Puanı 46
#55 Carlos Sainz
Sıra 4| Puanı 40
#81 Oscar Piastri
Sıra 5| Puanı 28
#4 Lando Norris
Sıra 6| Puanı 27
#14 Fernando Alonso
Sıra 7| Puanı 20
#63 George Russell
Sıra 8| Puanı 18
#44 Lewis Hamilton
Sıra 9| Puanı 8
#18 Lance Stroll
Sıra 10| Puanı 7
#38 Oliver Bearman
Sıra 11| Puanı 6
#22 Yuki Tsunoda
Sıra 12| Puanı 4
#27 Nico Hulkenberg
Sıra 13| Puanı 3
#20 Kevin Magnussen
Sıra 14| Puanı 1
#24 Guanyu Zhou
Sıra 15| Puanı 0
#77 Valtteri Bottas
Sıra 16| Puanı 0
#31 Esteban Ocon
Sıra 17| Puanı 0
#10 Pierre Gasly
Sıra 18| Puanı 0
#23 Alexander Albon
Sıra 19| Puanı 0
#2 Logan Sargeant
Sıra 20| Puanı 0
#3 Daniel Ricciardo
Sıra 21| Puanı 0
Red Bull | Sıra: 1
Puan:97, Galibiyet:2
Ferrari | Sıra: 2
Puan:93, Galibiyet:1
McLaren | Sıra: 3
Puan:55, Galibiyet:0
Aston Martin | Sıra: 4
Puan:27, Galibiyet:0
Mercedes | Sıra: 5
Puan:26, Galibiyet:0
Haas F1 Team | Sıra: 6
Puan:4, Galibiyet:0
RB F1 Team | Sıra: 7
Puan:4, Galibiyet:0
Williams | Sıra: 8
Puan:0, Galibiyet:0
Sauber | Sıra: 9
Puan:0, Galibiyet:0
Alpine F1 Team | Sıra: 10
Puan:0, Galibiyet:0
Formula1 Japonya GP 7 Nisan 2024

Yorum: 2 | Görüntüleme: 449
Değerlendir:
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Analiz 2020 Türkiye GP’si Analizi (1. Bölüm)
20-11-2020, 22:10
paylaş
sadmin
Patron
KONU:
184,408
MESAJ:
539,429
F1 PUANI:
ÜYELİK:
02-03-2012
******
Pilot
Takım
C.Leclerc
C.Leclerc
Ferrari
Ferrari

Son Haberler
Bilgiler ve Teknik Yenilikler
Carlos Sainz kazandı, T...
Bilgiler ve Teknik Yenilikler
Ferrari'nin Dublesi, Ku...
Bilgiler ve Teknik Yenilikler
Öndeki Takımların GÜÇLÜ...
Formula 1 Komik
MotoGP Portekiz 2024 - ...
Formula 1 Komik
Avustralya GP 2024 - Mi...

Yorum: #1
2020 Türkiye GP’si Analizi (1. Bölüm)

[Resim: 38961.e77d763f.f1tr.com]

Yarışın ülkemize geliş sürecini ve ne kadar başarılı bir iş yapılmış olduğunu, “Türkiye GP’sine Hazırlık” yazımda belirtmiş, en başta Vural (Ak) Bey olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etmiştim. Orada yazdıklarım aynen geçerliliğini koruyor. Ufak tefek aksaklıkların ve memnuniyetsizliklerin bu başarıyı gölgelemesine kendi adıma izin vermeyeceğim. Benden eleştiri duyamayacaksınız.

Bu yarış, kimsenin memnun görünmediği, herkesin yarışlar sıkıcı oluyor dediği 2020 sezonundaki en keyifli yarıştı. F1’i takım tutmaksızın keyif almak amacıyla seyredenler için ikinci Avusturya GP’si (Grosser Preis der Steiermark), her iki İngiltere GP’si, Monza’daki İtalya GP’si, Mugello’daki Toskana GP’si, Nürburgring’deki Eifel GP’si, Portekiz GP’si ve dramatik dönüşlere sahne olan Imola GP’sinden sonraki kaliteli dokuzuncu yarıştı.

[Resim: 38962.979615fd.f1tr.com]
Istanbul Park, yeni nesil pistler içinde özel bir yere sahip.

Sürpriz pistler ve dramatik olaylarla birlikte, ilk iki takımı çıkarırsak, son 10 senenin en iyi orta sıra mücadelesi sezona renk katmaya devam ediyor.

Memleketimizin havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, yapılan işleri eleştirmek ve aşağı çekmeye çalışmak milli geleneklerimizden. Yabancıların eleştirilerine alışkınız ama içimizden yükselen fazla sayıdaki eleştiriyi anlamak çok da mümkün değil.

En başta asfalt konusu. Bu konuda bazı siyasi eleştiriler de var. Ben siyaset kısmına girmeden konuyu yarış mantığı açısından açıklayacağım.

Asfalt konusunda üç farklı eleştiri vardı: İlki asfalta gerek olmadığı, ikincisi asfaltın kalitesi, üçüncüsü de asfaltın zamanlaması.

İlk söylenti Lewis Hamilton’ın demeciyle tetiklendi. Hamilton, “Pist görevlilerinin asfalta gerek olmadığını söylediklerini, eski asfaltın temizlenerek yarışılabileceği yönünde telkinlerde bulunduklarını duydum. Belki de milyonlarca lira para harcamak yerine eski asfaltı temizlemek daha mantıklı olurdu.” dedi. Lewis kendi açısından çok da mantıksız değil. Ama organizatörler konuya farklı bakmakta haklı.

Kişisel görüşüme göre, eğer bütçem ve asfaltı dökecek zamanım varsa, ben de asfaltı yenilerdim. Burada da durum bu. Anladığım kadarıyla hükümetin topa girmesiyle bütçe sorunu aşıldı, yeni asfalt dökülmesi için yeterli zaman da vardı. Dolayısıyla her şeyin mükemmel olmasını isteyen bir ekibin böyle bir yenileme çalışması yapması bence de doğruydu.

İkinci eleştiri, asfaltın kalitesi. FIA, Grade 1 lisansı verdiği tüm pistlerdeki asfalt çalışmalarını yakından takip eder. Burada da sürecin başında FIA vardı ve her şey FIA’nın gözetiminde gerçekleştirildi. Öğrendiğime göre asfaltın yenilenmesine karar verilir verilmez, FIA ve pistimizin tasarımcısı Hermann Tilke’nin mimarlık ekibinden bir grupla bir araya gelinerek görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler sonucunda nasıl bir asfalt döküleceğine karar verildi ve asfalt döküldü. Yani kalite anlamında asfaltla ilgili herhangi bir konuda endişe etmemize gerek yok. Tüm çalışmalar standartlar doğrultusunda gerçekleştirildi.

Üçüncü eleştiri asfaltın kaygan olması üzerine. Bence tüm eleştirilerin arasında en manasız olanı da bu. Anlı şanlı gazetecilerimizin bile bu konuyu nasıl eleştirebildiklerini hayretle seyrettim. Hep yazdığımı tekrar yazayım. Yeni asfalt, her zaman kaygan zemin demektir. Dünyanın neresine giderseniz gidin, yeni asfalt döküldüğünde zemin kaygan olur. Bunun nedeni de asfaltın ham maddesi olan bitüm adlı malzemedir. Bitüm, petrol türevi bir ham maddedir ve içindeki yağlar asfaltın cinsine ve yolun kullanım sıklığına bağlı olarak 6 aya kadar yüzeyde kalır. Oysa bizim bitümün kayganlaştırıcı etkisini kaybetmesini bekleyecek zamanımız yoktu. Türkiye GP’sinin düzenleneceği henüz 2,5 ay önce belli olmuştu. Evet, asfaltlama çalışmalarını bitirecek zamanımız vardı ama bitümün kayganlaştırıcı etkisinin kaybolmasını bekleyecek zamanımız yoktu. Fakat bu durum, geçmiş yıllarda da bazı pistlere asfalt dökülmesine engel olmamıştı. Birkaç yıl önce Barcelona ve Silverstone; geçen yıl Fransa’nın bir kısmı; bu sene de Portimao bu şekilde yarıştan hemen önce asfaltlanmıştı.

Toplantılar, hazırlıklar, bütçenin planlanması ve asfaltlama işleminin süresini eklediğimizde, biz bu süreci yaklaşık 65 günde tamamladık. Bundan iki yarış önceki Portimao’daysa bu süreç yaklaşık 55 günde tamamlandı. Yani bizden sadece 10 gün kadar hızlılardı. Bu rakamlara, yarışın yapılacağının resmi F1 sitesinden açıklanması ve FIA’nın resmi onayı arasındaki süreyi hesaplayarak ulaştım. Portimao’nun, İstanbul’dan %14 oranında daha kısa olduğunu düşündüğümüzde, bizdeki çalışmaların biraz daha uzun sürmesi normal karşılanmalı.

Bu noktada akıllara, “Portimao’da neden bu denli sıkıntı yaşanmadı?” sorusu gelebilir. Yanıt basit. Çünkü bizi Portimao’dan ayıran bazı iklimsel koşullar vardı. Portimao’da yapılan yarışta hava sıcaklıkları çok daha yüksek, yağış ise çok daha azdı. Bu nedenle Portimao’da arabalar piste kauçuk bıraktıkça kayma azaldı, pist hızlandı. Ama orada da, “Yağmur yağsaydı ne olurdu?” sorusu hakkında fikir sahibi olmuştuk. Portimao’daki yarışın başlamasına dakikalar kala “çiseleyen” yağmur nedeniyle ilk 6 turda pistte durabilen araba sayısı sınırlıydı. Bakın, sadece yağmurun çiselemesinden bahsediyorum. Portimao’da, yağmurun çiselemesi 1–2 tur içinde durdu ve yarış 6–7 tur içinde normal akışına döndü.

İstanbul’daysa, her zamanki gibi hava tahmini yapan meteorologları yanıltan oynaklıkta bir sonbahar havası pilotları karşıladı. İstanbul’un klasik bir sonbahar gününde olduğu gibi nerede, ne zaman, ne yoğunlukta yağacağı belli olmayan bolca yağmur ve sınırlı güneş vardı.

Elbette yağış ve bitümün birleşimi muhteşem(!) kayganlıkta bir karışım ortaya çıkardı. Yeni dökülen asfaltla birleşen hava koşulları mühendisleri felç etti. F1 gibi teknolojinin en üst düzeyde kullanıldığı bir sporda, her şey rakamlara ve hesaplamalara dayanır. Pistteki garajlarda ve padok alanındaki motor home’larda, ekranların önünde oturan mühendislere ek olarak fabrikalardaki binlerce mühendis de bu koşullarda paralize oldu. Hesap yapamadılar, yarışı öngöremediler ve şikâyet etmeye başladılar. Şikayetlerini takım yönetimlerine ve pilotlara aktardılar. Daha sonra şikayet zincirine, zorlu koşullarda arabaları kontrol etmekte zorlanan pilotlar da eklendi. Kimi, Lewis, Russell, Sainz gibi pek çok pilot, pisti buz pistine benzeterek eleştirdi.

Ama aslında eleştirilerinin nedeni asfaltın kötülüğü değildi. Eleştirilerin nedeni belirsizlikten kaynaklanan stresti.

Cumartesi günü, beinSPORTS’dan Murat Türker ile yapmış olduğum kısa röportajda, “Zeminin kaygan olması sürpriz değil. Beklediğim bir şeydi. Arabalardan çok pilotları konuşacağımız, tamamen sürprizlere açık bir hafta sonu başlıyor.”demiştim. Kendi adıma konuşmam gerekirse, beklentilerim karşılandı.

Bu girişten sonra her zamanki gibi soru cevaplarla yarışta neler olduğunu anlamaya çalışalım.
Lastikler bazı takımlarda neden çalıştı? (Veya bazılarında neden çalışmadı?)

Lastik kullanımı, uzun yıllardır F1’in en kritik konusu olmaya devam ediyor. 1970’lerin başındaki yarışlardan itibaren lastik kullanımı, bu sporun odağına gelmeye başladı. Şu anda da sporun tam göbeğinde. Günümüzde, arabalar arasındaki farklar daha az olduğu için çok ince nüanslar lastik kullanımını ve pist üzeri performansı belirleyici bir unsur oluyor.

Bu yarışta da öyle olduğunu pilotların konuşmalarından anladık. Norris, “Lastiklerdeki topaklanma sorununu yönetmek çok zordu.” dedi.

Vettel, “İlk set lastiğimde çok agresiftim, lastiklerimi hırpaladım. İkinci sette daha yumuşak davrandım, o zaman da lastiklerimi çok geç ısıttım.” dedi.

Ricciardo, “Lastiklerimi ısıtmak için onlara gerekli enerjiyi (Energize ifadesini kullandı.) veremedim.” dedi.

Bu ifadeler karışık olsa da lastiklerin ardındaki sır perdesini bizim için araladı.

Yarışın ana lastiği olan Intermediate lastiklerin genel davranışı şu şekilde gelişti: Lastikler zor ısındı. Lastiklerin zor ısınması ve buna bağlı olarak kayması nedeniyle bir süre sonra lastiklerin tamamında topaklanma (graining) sorunu yaşandı. Topaklanma sürecinde pilotlar arabalarını pistte tutmakta zorlandı. Topaklanma sorununun ortaya çıktığı tur ve topaklanmanın süresi, her aracın ürettiği yere basma kuvvetine, pilotun lastik kullanım becerisine ve hata yapıp yapmamasına bağlı olarak değişti. Bazı pilotlar topaklanma nedeniyle yükselen tur derecelerinden çekindi ve panik oldu. Bu pilotlar hemen pite gelerek lastik değiştirdi. Pite gelen pilotlar kaybetti. Sadece üç pilot topaklanmaya rağmen pit yapmadı. O üç pilot, yarışı takım arkadaşlarının önünde bitirdi: Hamilton, Perez ve Kvyat.

Yarışta fark yaratan pilotlar ve takımlar, topaklanma sorununun etrafından dolaşmayı başaranlardı. 6.-12. turlar arasında pit stop yapan takımların tamamı 28. turdan itibaren topaklanma yaşamaya başladı. Yükselen tur dereceleri nedeniyle panik olan pilotlar ve takımları 30. turdan itibaren pite gelmeye başladı. Bu grubun tamamı, 36. turda pitini bitirdi. (Latifi hariç, o 38’de pite geldi.)

Pite 8. turda gelen pilotlardan sadece Hamilton topaklanma sorununu, diğerlerinden erken yaşadı. Hamilton, topaklanma sorununu 22. turda yaşadı. Çünkü Hamilton’a pit sırasında “kullanılmış intermediate” takılmıştı. Bu nedenle Hamilton bu sorunu daha erken yaşadı. Kullanılmış lastiğin yüzeyinde daha az kauçuk olduğu için de sorunu daha erken aştı. Ama yine de çok zaman kaybetmişti. 22. turda Vettel-Hamilton arasındaki fark 1 saniyeydi. 26. turdaysa fark 4 saniyeydi.

Hamilton durumu şöyle açıkladı: “Topaklanma sorunum nedeniyle önümdeki Vettel ile fark bir anda 4 saniyeye çıktı. Konsantrasyonumu yüksek tutmalı ve kendime inanmalıydım. Topaklanma sorunum çözüldüğü anda lastiklerim kendine geldi. O andan itibaren devamlı hızlandım.”

Aslında kendi kadar pit ekibine de inanmıştı. Bu inanç, onu pistte tuttu ve yarış galibiyetini getirdi.

Hamilton’ın pit ekibi açısından da bu kararı vermek kolay değildi. Çünkü pite girenlerin tamamı yeni lastiklerle de topaklanma sorunu yaşamıştı. Yeni lastiklerin çözüm olmadığı ortadaydı. Öte yandan ıslak zeminde topaklanma yaşayan pilotu pistte tutmak büyük riskti. Böyle bir durumda yol tutuş dramatik şekilde düşer. Bu kararı verebilmek için pilota güvenmek gerekir.

Bir noktadan sonra Hamilton’ın lastiklerindeki dişler (kanallar) tamamen aşındı. Dişlerle birlikte topaklanma sorunu olan katman da aşındı. Sorun kendiliğinden çözülmüş oldu.

[Resim: 38963.7645e659.f1tr.com]
Leclerc dehşet hızlıydı. Topaklanmaya rağmen…

Leclerc ve Verstappen topaklanmaya aldırmadan, ilk andan itibaren lastiklerini zorlayarak farklı bir yol seçtiler. Lastikler ilk takıldığı andan itibaren en iyi turlarını attılar. Doğruyu söylemek gerekirse lastiklerini korumaya çalışan pilotlarda da topaklanma olduğu için taktikleri işe yaradı. Lastiklerini korumaya çalışan ve iyi dereceler yapmak için lastiklerinin ısınmasını bekleyen pilotlar sadece kaybettikleri zamanla kaldılar. Yani bu yarış, lastiklerini koruyarak tek pit yapanlarla lastiklerini korumadan çift pit yapan pilotların öne çıktığı bir yarış oldu. Hem çift pit planlayıp, bir yandan da lastiklerini koruyanlar kaybetti.

Sonuç olarak, lastiklerine dikkat eden pilot da, etmeyen pilot da topaklanma yaşadı. Ama lastikler ilk takıldığı andan itibaren gaza basanlar avantajlı oldu.

Peki mantık bu işin neresinde?

Mühendislerin ve pilotların açıklamalarının tamamı kendi içinde mantıklı. Yağmur lastiklerini (wet) ve geçiş lastiklerini (intermediates) ideal sıcaklığa çıkarmak daha zor bir meseledir. Çünkü lastiklerin üzerinde su kanalları vardır. Kanallar ve dişler nedeniyle lastiklerin zeminle temasları azdır. Dolayısıyla sürtünme de daha az olduğu için lastikler zor ısınırlar. Ayrıca ıslak zeminden dolayı pist sıcaklığı düşüktür ve pilotlar ıslak zemin nedeniyle hızlı turlar atamadıkları için lastikleri ısıtacak enerjiyi yaratmakta zorlanırlar. Yani ıslak zeminde lastiklerin ısıtılması meseledir.

Lastiklerin ideal ısıya çıkmamasıyla gelen en önemli sorun da topaklanmadır. Topaklanma, kuru zemin lastiklerinin, yani slick lastiklerin yüzeyinde ölümcüldür. Ama Norris’in, Hamilton’ın ve mühendislerin açıklamaları, intermediate lastiklerde ilginç bir durum yaşandığını ortaya koyuyor.

Intermediate lastiklerde topaklanma sorunu, turlar geçtikçe, lastiklerdeki dişlerin azalmasıyla birlikte kayboldu ve lastikler intermediate-slick (Norris interslick dedi.) karışımı bir hal aldı. Kanallar aşındıktan sonra lastiklerde daha az kauçuk kaldığı için onları ısıtmak ve ideal sıcaklıkta tutmak da kolaylaştı. Çünkü az miktarda kauçuğu ısıtmak, çok miktardaki kauçuğu ısıtmaktan kolaydır.

[Resim: 38964.4c83aa3d.f1tr.com]
Norris inter-slick derken haklı. Lastiğin zeminle temas ettiği bölgelerde diş (su kanalı) kalmamış.

Böylece topaklanmaya rağmen pistte kalanlar ve bu süreçte arabalarını pistte tutmayı başaranlar, stratejik anlamda avantajlı oldu. Topaklanmayı görüp pite gelenlerse çift pit yaparak galibiyet şansını kaybetti.

Bu arada diğer zorluğu lastiklerin ısınma sürecinde spin atan veya pist dışına çıkan pilotlar yaşadı. Çünkü spin atmak, arabanın durması ve lastiklerin sıcaklığının aniden düşmesi anlamına geliyordu. Bir nevi her şeye sıfırdan başlamak gibiydi.

İşte bu zor koşullarda ilk defa kullanılan intermediate lastikler, tüm pilotları ve mühendisleri zorladı. Bu bilmeceyi çözmeyi en iyi başaran üç takım ve pilot, podyuma çıktı.

Değerli okurlarım, yarışın hikayesini pilotlar ve takımlar açısından da yazdım. Yazının devamını yarın çıkaracağım.

Görüşmek üzere,

Fırat KESKİN


(Son Düzenleme: 20/11/2020, 22:10 , Düzenleyen: sadmin.)
20/11/2020, 22:10
yamanmur
Üye
KONU:
0
MESAJ:
70
F1 PUANI:
5
ÜYELİK:
29-07-2019
*
Pilot
Takım
S.Vettel
S.Vettel
Ferrari
Ferrari

Yorum: #2
RE: 2020 Türkiye GP’si Analizi (1. Bölüm)

Şiir gibi yazıyor, tane tane asfalt olayını çok güzel anlatmış.



»»»»»»»»»»»» F1tr. com İmza ® ««««««««««««
yamanmur, Aramıza 29-07-2019 Tarihinde Katılmıştır.

[Resim: mybbsig.php]
20/11/2020, 23:15
Cevapla
sadmin
Patron
KONU:
184,408
MESAJ:
539,429
F1 PUANI:
ÜYELİK:
02-03-2012
******
Pilot
Takım
C.Leclerc
C.Leclerc
Ferrari
Ferrari

Yorum: #3
RE: 2020 Türkiye GP’si Analizi (1. Bölüm)

(20/11/2020, 23:15 )yamanmur yazdı: Şiir gibi yazıyor, tane tane asfalt olayını çok güzel anlatmış.

aynen seviyorum kendisini


20/11/2020, 23:29
Cevapla

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Yorum Hamilton vs Rosberg: Gümüş Okların Savaşı 2. Bölüm sadmin 0 79 23/03/2024, 1:30
Son Mesaj: sadmin
  Yorum F1 TARİHİNİN EN BÜYÜK CEZALARI | TÜRKİYE F1 CEZASI | SPYGATE sadmin 0 253 15/03/2024, 23:05
Son Mesaj: sadmin
  Yorum TÜRKİYE TAKVİME DÖNÜYOR MU? ARABİSTAN'A YENİ PİST! sadmin 0 246 08/03/2024, 1:05
Son Mesaj: sadmin

Hızlı Menü:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
Bunlar da ilginizi çekebilir! Close

© F1tr.com
★ Tüm hakları saklıdır
2012-2024

F1tr.com altyapı gücünü Özkula'dan alır.
Formula1Formula1