İlk olarak hangi sıklıkla yazacağım konusunda bilgi vermek istiyorum. Her yarıştan önce beklentiler/son durum, yarış sonrası yorum, yarış olmayan haftada da teknik konular olmak üzere 3 tipte yazı yazmaya çalışacağım. Avustralya yarışı öncesi ve sonrası yazılarımla ve Ferrari hakkındaki kısa teknik değerlendirmemle sözümü şimdilik tuttum. İş yoğunluğu vs. gibi etkenlerle eksikliğimiz olursa affola.
Değerli F1 severler, sezonun ilk yarışını büyük çoğunluk için sürpriz olacak şekilde bitirdik. Şimdi kısaca ikinci yarış öncesi son durumu yorumlayalım. Öncelikle hatırlatmak isterim ki daha yolun çok başındayız. Yarışlar öncesindeki amacım elimizdeki verilere bakarak bir takım tahminlerde bulunmak. Daha sezonun çok başında olduğumuz için şimdiki yanılma payım, sezon ilerledikçe yaşayacağım yanılgılara göre daha fazla olacaktır.
Öncelikle bazı yerli ve yabancı sitelerin veya F1 takımı çalışanlarının/patronlarının iddia ettiği gibi, bu yarışın sezonun geri kalanı konusunda karar vermemize yeteceğini düşünmüyorum. Bize sadece biraz daha ipucu verecek. Hatırlayacağımız üzere, geçtiğimiz seneki yarışı Ferrari kazanmasına rağmen sezonu Mercedes kazanmıştı. Dolayısıyla bu yarıştaki galibiyet sezonun geri kalanı için kesin bir resim vermez. Asıl resim Barcelona’da netleşmeye başlar. Bunu üzerine basa basa, her yazımda tekrarlamak istiyorum. Çünkü Barcelona; hızlı, orta hızlı ve yavaş virajların tamamının ideal bir birleşimine sahip, bozuk zeminli (cadde pistleri) veya kumlu (çöle yakın pistler) olmayan, yarışın gündüz koşulduğu, adamakıllı bir yarış pisti. Her zaman en net sıralama orada belli olur. Tabii ekstrem durumlar (yağmur, güvenlik aracı, favorilerin kaza yapması vs.) haricinde…
Bahreyn Pisti:
Sezonun sürprizlere açık pistlerinden. Hataya ve geçişe müsait pistlerden. Gerçek yarış koşulları ile hiç alakası olmadığı için FP1 ve FP3’ün pek bir anlam taşımadığı, dolayısıyla arabayı doğru ayarlara getirmek için aslında sadece FP2’nin değerli olduğu bir pist. Genellikle FP3 ile sıralama turları arasında pistte yaklaşık 20 derecelik bir ısı farkı oluşuyor. Hatta yarışın başı ile sonu arasında bile pist sıcaklığı yaklaşık 20 derece fark edebiliyor. Pirelli’nin Bahreyn’e getirdiği C1 ve C2 lastiklerinin ideal çalışma sıcaklıkları 90–120 derece, C3 lastiğinkiyse 110–130 derece. Dolayısıyla 20–30 derecelik çalışma aralığına sahip lastiklerin, yarıştaki yaklaşık 20 derecelik sıcaklık dalgalanmasından nasıl etkileneceğini öngörmek çok zor. Geçen seneki yarışta Vettel’in yumuşak lastiklerinin bitmesi ve Vettel’in bir pit daha yapması beklenirken, lastiklerin yarış sonuna kadar dayanması yarışı kazandırmıştı. Tabii ki Vettel’in kendisini Bottas’a karşı olağanüstü bir şekilde savunmasını da es geçmiyoruz.
Sıcaklık dışında takımları zorlayan ikinci etken, pistin yüzeyinin çölden esen rüzgarlar nedeniyle bir kum tabakası ile kaplı olması. Arabalar piste çıkarak turlar attıkça hem pist temizleniyor, hem de aşınan lastiklerin oluşturduğu tabaka ile yol tutuş dramatik şekilde artıyor. Fakat başka bir tehlike daha var, o da ideal çizginin dışının her daim kumlu olması. Dolayısıyla rakibini geçmek isteyen pilotların ideal çizgi dışındaki yolculukları zorlu bir süreç. Frenlemede sıkça blokaj ve kaçış alanları ziyareti olağan bir durum.
Pistin anatomisi, işaretlediğim bölgeler kritik.
Her pistin kendine özel, ün yapmış virajları var, İstanbul Park’ın 8’nci virajı gibi. Bu pistte de 8–9–10’ncu virajlardan oluşan kombinasyon özel. 9’ncu virajda başlayan ve sizi 10’ncu viraja taşıyan frenleme çok kritik. 10’ncu viraj için frenleme, 9’ncu viraj öncesinde başlıyor. 9’ncu viraj içinde merkezkaç kuvveti sizi viraj dışına doğru iterken, yani yükün tamamı arabanın sağ tarafına yığılmışken, fren şiddetini artırmanız gerekiyor. Bu sırada, daha hafif kalan sol ön lastiğin kilitlenmesi ve yanık bir bölge oluşması (flat spot) oldukça sık görülen bir durum. Yarışı zehir edebilecek, ekstra pit stop’a bile neden olabilecek bir durum.
Onun dışında geçen sene iki adet DRS bölgesi vardı, bu sene 3 olacağı söylentisi var, ancak F1 resmi sitesi şu anda halen 2 DRS bölgesi gösteriyor.
Arabaların Ayarları:
Burası ilk viraj. Kalkış ile ilk viraj arasındaki mesafe uzun. İyi bir kalkış pek çok sıra kazandırabilir.
Uzun düzlükler nedeniyle düşük rüzgar direncine göre ayar yapmak gerekiyor gibi görünse de az kanat ile piste çıkmanın bedelini özellikle ikinci sektörde ödüyorsunuz. Çünkü toplam 15 virajın 8’i bu sektörde. Bu 8 virajın 3 tanesi de dar radiuslu, aşırı yavaş viraj. Dolayısıyla beklenen ayar, düzlük sonlarındaki frenlemede dengeli, çok sayıdaki yavaş virajın çıkışında gaza yüklenildiğinde arabayı güçlü bir şekilde yere bastıracak bir arka kanat. Yani orta şiddette yere basma kuvvetinin istendiği bir pist.
Son Durum:
Ferrari teknik patronu Binotto, eksik yönlerini anladıklarını ve bu eksiklikleri düzeltecek bazı parçalarla geleceklerini belirtti. Tüm takımlar gibi 3 büyükler de mutlaka piste özgü ufak tefek değişiklikler yapacaktır, ancak 3 büyüklerden kayda değer değişikliklerle gelmesi beklenen tek takım Ferrari.
Onun dışında, orta sıradaki takımlardan Renault; soğutma, mekanik ve aerodinamik değişiklikleri kapsayan büyük bir paket getireceğini belirtti. Racing Point daha az kapsamlı, sadece Melbourne’e getirdikleri paketi tamamlayıcı nitelikte değişiklikler yapacaklarını belirttiler.
Favoriler:
Şu anda güç dengelerini okumak zor. Ancak Ferrari, Barcelona testlerindeki en hızlı tur karşılaştırmasında, yavaş virajlara sahip son sektörde Mercedes’in 0.3 saniye gerisinde kalmıştı. Orta hızlı ve hızlı virajlarda ise Mercedes’in 0.5–0.6 saniye önünde yer almıştı. Merbourne’de ise hem yavaş (özellikle 1, 3, 4, 13 no’lu virajlarda 0.4 saniye kaybettiler), hem de orta hızlı virajlarda Mercedes’in gerisinde kaldılar. Hızlı virajlar ve düzlüklerde ise eşitlik vardı.
Bahreyn Sakhir pistinde, Barcelona’nın 3’ncü sektörüne veya Melbourne gibi “stop and go” karakteristiğine sahip viraj sayısı oldukça fazla. Yani Bahreyn’de hızlı viraj sayısı az; şu ana kadarki duruma bakıldığında Ferrari için handikap. Şu anki görüntü itibarıyla özellikle resimde işaretlediğim 1, 4, 8, 10, 14’ncü virajlarda (belki 13’üncü viraj da) sorun yaşayabileceklerini düşünüyorum. Dolayısıyla nasıl bir yarış olacağını, Ferrari’nin bu virajlara yönelik set-up sorunlarını ne kadar çözdüğü belirleyecek. Ayrıca Ferrari’nin üst motor modlarını kullanma niyeti yarışın belirleyici ikinci etkeni olacak. Ferrari’nin tüm sorunlarını çözdüğü ideal bir hafta sonunda, başa baş bir yarış bekliyorum. Red Bull geçen yarış olduğu gibi sürpriz at. Böyle düşünme nedenim de, Melbourne’de 11 tur daha yeni lastiklere sahip Verstappen’in, hasarlı Mercedes’i geçememesi. Ancak ilk iki takımdan biri veya hatta ikisi sorun yaşadığı anda, Red Bull fırsatı kaçırmayacaktır.
Fırat Keskin