Merhaba. Bugün Honda’nın F1‘den çekilmesi sonrası yakın zamanlarda bu spora büyük beklentilerle girip de hüsran yaşayan ya da aradığını bulamayan bazı büyük markalardan bahsetmek istiyorum.
1 – Peugeot
McLaren ile 1994’te F1‘e katıldılar ve o sezon 8 podyum elde ettiler fakat motor ne yeterince güçlüydü ne de dayanıklıydı. McLaren-Peugeot 1 sezonda 17 defa yarış dışı kaldı.
Bu ortaklık 1 sezon sürdü ve daha sonra Jordan ile çalışmaya başladılar. 3 sezon süren bu ortaklıkta da Jordan takımı 5 podyum elde etti ve 1997 sezonunda artık Peugeot motoru griddeki en güçlü motorlardan biri halini almıştı.
1998 sezonu ile beraber Prost GP ile çalışmaya başladılar ve takımı adeta bir fabrika takımı haline getirdiler fakat yine istenilen başarı bir tülü gelmedi. 3 sezonda sadece 5 yarışta puan alabildiler ve 1 kez podyuma çıkabildiler.
7 sezon süren bu başarısızlık silsilesinin ardından 2000 sezonu sonunda Peugeot F1‘den ayrıldı.
2- Yamaha
1989 – 1997 yılları arasında F1‘de bulundular. Team Zakspeed ile spora giren Japon marka 1 sezon sonra Brabham ile , 1 sezon sonra da Jordan ile çalıştı. Bu üç takımla kısa süreli birlikteliklerin ardından Tyrrell’a 4 sezon boyunca motor sağladı.
1997 yılına geldiğimizde bu sefer de Arrows’a motor vermeye başlayan firma sezon sonunda F1‘den ayrıldı. 116 yarışta sadece 2 podyum elde edebildiler.
3- Lamborghini
Turboşarjlı motorların devrinin bitmesiyle 1989 – 1993 yılları arasında F1‘de motor tedarikçisi olarak yer aldılar. Bu süre zarfında sadece bir kere podyumu elde edebildiler Aguri Suzuki ile meşhur 1990 Japonya GP’de.
Lotus ve Ligier ile de kısa süreli çalıştılar hatta 1991 sezonunda Modena Racing adıyla da fabrika takımı olarak 1 sezon F1‘de yer alsalar da aradıklarını bulamadılar.
Honda’nın ani ayrılığı sonrası McLaren ile de motor tedarik için adımlar atıldı hatta Senna ve Hakkinen , Lamborghini motorlu McLaren ile testler de yaptılar fakat hiç yarışmadılar. Ron Dennis’in 1994 için Peugeot’yu seçmesi sonucu F1‘den 1993 sezonu sonunda ayrıldılar.
4- Jaguar
Yakından takip edenler bilecektir şimdiki Red Bull takımı Jaguar’ı satın alarak F1 ‘e adım atmıştı. Jaguar markası F1‘e kendi fabrika takımı ile katılmıştı.
Ford markasının bünyesinde yer alan Jaguar başta büyük yatırımlarla spora katılsa da zamanla başarı gelmedikçe finansman giderlerini kısmaya karar verdi ve bir nevi aradığını bulamayıp 2000 yılında katıldığı F1‘den 2004 yılı sonunda ayrıldı.
Bu süreçte Eddie Irvine ile aldıkları 2 podyum dışında kayda değer bir başarı elde edemediler.
Jaguar’ın belki de F1 'de en iz bırakan olayı 2004 Monaco’da yaşandı. Ocean’s Twelve filminin taıtımı için araçların burunlarına tanesi 250.000 dolar değerinde elmaslar takılmıştı. Christian Klien’in kazası sonucu kendi aracındaki elmas kayboldu ve bir daha hiç ortaya çıkmadı.
5- BMW
Bu markalar arasında gerek katılımıyla gerekse de bulunduğu dönemde beni en çok heyecanlandıran marka olmuştu BMW. 1950’ler , 60’lar ve 80’lerde kısa süreli görünmelerinin ardından 2000 yılında Williams F1 takımı ile spora yeniden giriş yaptılar.
Williams takımının F1‘de düzenli olarak rekabetçi olduğu son yıllarda motor partneri olmuştu BMW. Daha sonra marka Williams’ı satın almak ve takımı fabrika takımı haline getirmek isteyince Frank Williams’ın takımı satmama kararı sonrası ortaklıklarını bitirdiler.
Sauber takımını satın alıp kendi adlarıyla 2006 sezonunda yarışmaya başladılar. Son derece ivmeli bir takım yükselişle 2007’de podyum ardından 2008’de Kubica ile ilk zaferlerini elde ettiler.
2009 sezonu kuralları sonrası bir sezon daha yarışıp , yeni kuralların kendilerine yol otomobillerinde bir fayda getirmeyeceğini öne sürerek F1‘den ayrıldılar.
Listedeki markalar arasında yine en başarılısı olsalar da onlar da bir tülü istenilen başarıyı elde edemediler.
Williams ile 10 , kendi markaları ile 1 yarış olmak üzere 10 yıllık yeniden dönüş serüvenlerinde 11 yarış zaferi elde ettiler. 2007 sezonunda McLaren’ın şampiyonadan diskalifiye edilmesi sonucu sezonu markalar şampiyonasında 2. Bitirmeleri en büyük başarıları oldu.
6- Toyota
Gelelim listenin en büyük başarısızlık veya aradığını bulamama hikayesine. Toyota F1‘e çok büyük umutlarla katılmış bir markaydı. Ezeli rakibi Honda’nın geçmişteki başarıları ve yeniden BAR ile spora geri dönmüş olması onları da buraya sürükleyen önemli bir sebepti.
2002 – 2009 arasında F1‘e adeta para akıttılar (1milyar dolardan fazla) fakat bir türlü o istenen galibiyete ve şampiyonluğa ulaşamadılar. 139 yarışta 13 podyum ve 3 pole pozisyonu elde edebildiler.
Bu arada olaylı 2005 Indianapolis GP'de de pole pozisyonunu Toyota pilotu Jarno Trulli kazanmıştı.
2007 – 2009 yıllarında Williams F1 takımına da motor tedarik ettiler. Beklenen başarıların gelmemesi ve 2009 yılında patlayan küresel ekonomik kriz sonrası F1‘den çekildiler.
durkalkcezasi