F1’in dibinden 4.’lüğe giden yol taşlar, çakıllar ve bir sürü dikenle doludur. Ama bu engeller Force India’nın peri masalını gerçeğe dönüştürmesine asla engel olamadı. Ve şimdi Vijay Mallya’nın India’sı rüştünü ispatlamış ve ayakları yere sağlam basan veteran bir takım haline geldi.
Force India’nın 9 yıllık serüvenini fotoğraflar eşliğinde hatırlamaya ne dersiniz?
2007
Spyker(eski Mindland 2006, eski Jordan 1991-05) 2007’nin Ekim ayında, başını Hint milyarder Dr. Vijay Mallya’nın çektiği bir konsorsiyum tarafından satın alındı ve ekip 2008 sezonu için ‘Force India’ ismini aldı.
2008
Ekip ilk sezonunda puan almayı başaramadı, ancak hız konusunda etkileyici bir gelişim sergilemeyi başardı. Kimi Raikkonen, Monaco GP’sinin son turlarında tünel çıkışında F2008’in hakimiyetini kaybetmese Sutil’in takıma ilk puanları kazandırması işten bile değildi.
Sezon sonunda gerçekleşen yeniden yapılandırma sonucunda Vijay Mallya takım başkanlığına terfi ederken 2009 için McLaren’le teknik ortaklık koparıldı ve Ferrari motorundan Mercedes motoruna geçildi.
2009
VJM02’nin sezon başındaki downforce eksikliğine karşılık sezon boyunca getirilen güncellemelerle aracın hızı arttırıldı ve ekibin sezon boyunca kaydettiği gelişim tek kelimeyle çarpıcıydı.
Ekibin düşük downforce paketi çok iyi çalışıyordu ve takım Spa’da Giancarlo Fisichella ile ilk pole pozisyonunu elde ettiğinde herkes şok oldu. Bu form grafiği Pazar günkü yarışta devam etti ve Fisichella 2. olarak takıma ilk podyumu getirdi. Force India, bu formu Monza’da da devam ettirdi ve Sutil ile yarışı 4. tamamladı. Bu sonuçların ardından Force India 2009 sezonunu genel klasmanda STR’nin önünde 9. tamamladı.
2010
Başlangıçta 2009’un sonlarındaki momentum korundu ve takım düzenli olarak Q3 mücadelesi veren, puanlar kazanan güçlü bir takım haline geldi. Bununla birlikte sezon ortasında rakipler Williams ve Ferrari motoru kullanan BMW Sauber performans farkını kapattı ve Force India için puan almak zorlaştı. Nihayetinde Force India sezonu 68 puanla 7. noktaladı.
2011
Hızlı bir araç ve tecrübeli Sutil ile etkileyici çaylak Di Resta gibi istikrarlı bir sürücü kadrosuna rağmen, sezonun ilk yarısında 2010’un ilk yarısındaki gibi büyük bir adım atılamadı. Yaz arasından sonra hız bulundu ve yarışların çoğunda puan kazanıldı. Takımın sezon boyunca elde ettiği en iyi sonuç 6’ıncılıktı ve ekip genel klasmanda bir adım ilerleyerek 6. olmayı başardı.
2012
Sezon öncesinde Sutil takımdan ayrıldı ve Nico Hulkenberg takıma katıldı. Sezon boyunca birbirini ileriye taşıyan Di Resta ve Hulkenberg, takımın o güne kadar bir sezonda topladığı en yüksek puanı toplamayı başardı; 109. Hulkenberg’in Belçika’da, Di Resta’nın Singapur’da elde ettiği 4’üncülükler takımın en iyi sonuçlarıydı. Ve unutulmaması gereken bir diğer hadise de Hulkenberg’in Brezilya’da lider gitmesi ve Hamilton’la yaşadığı temas sonrası podyumu kaçırmasıydı. Tüm bu iyi sonuçlara rağmen Force India markalar klasmanında 7. olarak 2011’e oranla gerilemiş oldu.
2013
Sutil bir sezon aradan sonra eski takımına geri döndü ve ekip sezonun ilk yarışlarında iyi sonuçlar – Di Resta’nın Bahreyn’deki 4’üncülüğü ve Sutil’in Monaco’daki 5’inciliği- elde etti. Ancak İngiltere GP’sinin ardından lastik kuralları revize edilince Force India formdan düştü ve sezonun son yarışlarında puan almakta büyük güçlük çekti. Ekip topladığı 77 puana rağmen markalar klasmanını 6. noktalamayı başardı.
2014
Hibrit-turbo çağının en iyi motoru Mercedes’in de gazını alarak sezona başlayan Force India Sergio Perez’le Bahreyn’de 3. sırayı elde etti ve bu, takımın 2. podyum finişi oldu. Sezon boyunca başarılı sonuçlarla tarihin en iyi sonucuna imza atmayı başaran Force India, McLaren silkelenip kendine gelene kadar markalar klasmanı 5.’siydi. Fakat McLaren Singapur’dan sonra toparlandı ve Force India 155 puan toplamasına rağmen sezonu ancak 6. tamamlayabildi.
2015
VJM08 mali sorunlar yüzünden oldukça geç tanıtıldı ve takım sezona oldukça kötü başladı. Ancak Force India gerçekten F1’de olması gerektiğini kanıtlarcasına sezon ortasında yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz B şasisiyle piste çıktı ve sonuç gerçekten takdire şayandı. Sezonun ikinci yarısında genellikle Williams’la mücadele eden ekip sezonu markalar klasmanı 5.’si olarak tamamladı ve bu, takımın ilk kez yarıştığı 2008’den beri elde ettiği en iyi klasman sonucuydu.
2016
Force India’nın önlenemez yükselişi; markalar klasmanı 4’üncülüğü. Force India’nın bağımsız bir garaj takımı olarak bugüne kadar başardıkları zaten şapka çıkarılacak şeylerdi, ancak 2016 yıllar sonra birçok yeni nesle anlatılacak kadar destansı bir sezondu.
Sezon başlamadan takımın Aston Martin’e satılacağı söylendi. Tabii bu gerçekleşmedi ama Force India ayaklarının üzerinde durmayı çoktan öğrenmişti ve Perez, Monaco ve Azerbaycan’da ekibine iki podyum hediye etti. Hulkenberg de sezon boyunca iyi puanlar toplamayı başardı. Ana rakiplerinden Williams’ın da kan kaybetmesiyle Force India adım adım ilerlediği ve her sezon üzerine biraz daha eklediği başarılı serüveninde ilk kez bir sezonu 4. tamamladı. Bu, takımın kısa tarihindeki en iyi sonuçtu ve griddeki herkes bu başarıyı ayakta alkışladı. Artık ekibin büyük bir hedefi var; şampiyona 3’üncülüğü. Bakalım hedefledikleri şeyi başarabilecekler mi?
;;;