Son günlerde Türkiye pazarının ana başlığı malum; ÖTV artışı.
Çoğu yerde “düzenleme” adı altında geçse de uzun yıllardır bu kelimenin aslında “zam” anlamına geldiğini biliyoruz.
Son düzenleme de tahmin edildiği gibi hiçbir aracın fiyatını düşürmediği gibi zaten adil olmayan sistemi biraz daha adaletsiz kılacak gibi görünüyor.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi zammın söylentisi bile otomobil fiyatlarında oynamalara neden olmaya başladı. Sıfır araçlarda fiyat artışları henüz gerçekleşmese de 2. el pazarı duruma hemen adapte oldu. Durum böyle olunca otomotiv devlerinin yöneticilerinden beklenen açıklamalar da gelmeye başladı. Bizleri bekleyen tablo çok karamsar olsa da firmalardan gelen bültenlerin, durumun vahametini tam olarak aktarmadıkları görülebiliyor.
Hatırlarsanız zamanında 1.6-2.0 litre ve 2.0 üzeri hacimlere sahip motorlarla donatılmış otomobillerin vergileri artırılırken en alt kademeye dokunulmayacağı belirtilmiş, açıklama üzerinden geçen aylardaysa ÖTV %34’ten %45’e yükseltilmişti. Şimdi de sadece belli fiyatın üzerinde yer alan otomobillerin etkileneceği belirtilen vergi artışında olayın bu kadar kolay özetlenemeyeceği açık.
Özellikle, son yıllarda çok popüler olan C segmentinde bazı araçların ÖTV oranı, bir üst donanım paketi alındığında birden %45’ten %74’e fırlayacağından arada oluşan uçurumu bir şekilde kapamaya çalışacak olan şirketler alt versiyonların fiyatlarında da oynama yapacaktır.
Bir diğer kötü haber döviz fiyatındaki artış veya diğer adıyla Türk Lirası’nın değer kaybetmesi, son bir ayda %10 gibi bir maliyet bindirimine neden oldu. Şu sıralar üreticiler bu artışı fiyatlarına yansıtmasalar da yeni yılla birlikte oynamalar yaşanacağı aşikar. İşin içerisine bir de ÖTV üzerine eklenen KDV girince zamların oranı bir anda inanılmaz seviyelere çıkacak.
Bütün bu olumsuzluklar düşünülünce otomobil satın almak için daha iyi bir zaman olmadığı görülebiliyor. Şu anda 100.000 TL fiyata satılan bir aracın iki aya kadar 120.000 TL’ye alıcı bekleyecek olması potansiyel müşterilerin ellerini çabuk tutmaları gerektiğini gösteriyor.
2017 yılında otomobiller üzerinden 19.9 Milyar TL ÖTV tahsil edilmesi planlanırken vergi artışı ve döviz durumunun satışları ne derece düşüreceği tahmin edildi mi bilemiyorum fakat bu gidişle, zaten çoğunluğu kiralık otomobillerden oluşan araç parkımızın kimseyi otomobil sahibi olmaya itmeyeceği bir gerçek.