2019 Formula 1 sezonunun başlamasına aylar, haftalar varken artık günleri ve saatleri sayıyoruz. Her sene başında, daha doğrusu her yeni başlangıçta olduğu gibi herkes heyecanlı ve herkes çok umutlu. Sezon başladıktan sonra ise kimisi mutlu, kimisi umutlu olurken kimileri de hayal kırıklığı yaşayacak.

Abu Dhabi'de sezonun bitmesinin ardından Formula 1 dünyası birkaç aylığına eski temposundan uzaklaşır. Sezonun son damalı bayrağının sallanmasının ardından bir süre sezon analizi yapılır, geride kalan sezona dair keşkeler gündeme gelir, şampiyonluğu kaybettiren / kazandıran hamleler değerlendirilir, anketler düzenlenir. Abu Dhabi'deki yarışta ve sezon sonu testlerinde yapılan röportajlardan biriktirilen açıklamalar ölü sezonda sitelerin hayatta kalması için dengeli bir şekilde yayınlanır, değişen kurallara dair analizler yapılır ve yeni araçlara dair spekülasyonlar ortaya atılarak aralık ayı geçirilir.

Ocak ayı geldiğinde artık yeni sezona dair beklentiler yavaş yavaş gündeme gelmeye başlar. Takımların yarışacakları renkler, yeni araçta yer alacak fikirler, yeni araçların lansman tarihleri gündemi meşgul eder. Çizim konusunda iyi olan takımlar, kişiler ya da sayfalar, yeni kurallara göre hazırladıkları tasarımlarıyla sosyal medyada büyük ilgi uyandırırlar. Dünyanın dört bir yanında taraftarlar Formula 1'i ne kadar çok özlediklerini yüksek sesle dile getirmeye başlarlar. Bu dönemde hasret artık tavan yapmış olur.

Şubat ayında, kış testlerinden önce başlayan lansman haftasıyla her yeni bir aracın doğuşu, daha doğrusu görücüye çıkışı özellikle taraftarı bol olan takım / pilotların taraftar grubunda büyük heyecan uyandırır. Araçların görünüşüne bakarak, araçta yer alan güncellemelerin şekline, sayısına, karmaşıklığına ve takım içerisinden gelen yorumlara bakarak yeni sezona dair ilk fikirler ortaya atılır. Bu bölümde kimin taraftarı olduğunuzun bir önemi yoktur. Tüm araçlar az çok herkeste heyecan uyandırır. Yeni sezonun yaklaştığı artık kesinleşmiştir.

Kış testlerinin ilk günü, sezonun belki de yarışlardan bile daha çok ilgili duyulan günüdür. Sadece bizim sitemizde 1000'in üzerinde kişi testleri canlı anlatım üzerinden anlık olarak takip eder. Bu kişilerin birçoğu o kadar heyecanlıdır ki - bu çok normal, aynı heyecanı biz de yaşıyoruz - pist üstünde yaşanan en ufak heyecan verici gelişmeyi canlı anlatımda bulunan editör arkadaşlardan önce yorumlarda paylaşma yarışına girerler. Yanlış anlaşılmasın bunu takdir ediyorum ve bize yardımcı olduğunu belirtmek istiyorum. Kesinlikle o günler sezonun en güzel günleri oluyor çünkü herkes büyük ölçüde bir kardeşlik içerisinde paylaşımlarda bulunarak, analizler yaparak diğerlerinin faydalanmasını sağlar. Tabii olmazsa olmazımız, bu dönemlerde troll hesap adı verilen kim olduğu belli olmayan hesaplar da artış gösterir. Artık dünyadaki amaçları her neyse...



Testler ilerledikçe tur zamanları düşer. Kimi takımlar tur zamanlarıyla, kimi takımlar ise attıkları tur sayısı ve dayanıklılığı ile göz kırpar. Her bir tur, her bir hızlı derece ilgili takım ya da pilotların taraftarlarına heyecan verir. Atılamayan her hızlı tur ve kat edilemeyen her bir kilometre, yaşanan her bir sorun ise ilgili pilot ya da takım taraftarlarının içten içe üzülmesine neden olur. Ancak bunlar sadece testtir. Yarışta yaşanmasındansa testlerde yaşanması daha iyidir. Üç büyüğün attığı hızlı tur gerçek, orta grupta atılan her hızlı tur ilerlemenin işareti ya da reklam amaçlı olan sıralama turudur.

Testlerin sonuna gelirken, daha doğrusu testlerin bitmesiyle birlikte yeni sezona dair tüm tahminler büyük önem taşır. Türkçe ya da yabancı tüm kaynaklar taranır, mutlu olacağımız sonuçları görme umuduyla sezon öncesi tahmin sıralamaları kontrol edilir. Dereceler lastik farkına ve tahmin edilen yakıt miktarına göre dengelenir ve genel bir görüş elde edilmeye çalışılır. Pist üstünde yer alan uzmanların genel görüşleri, yapılan sıralamaların doğruluğunu onaylama açısından büyük önem taşır. Sıralama hoşumuza gittiyse, bunun sezona yansıması için dua edilir; hoşumuza gitmediyse ise tutulan ancak geride kalmış takımın / pilotun daha ağır yakıt miktarıyla piste çıktığı ve motorun tam güçte kullanılmadığı umut edilir.



Ancak birçok analizde yer alan genel bir ifade dikkatten kaçmayacaktır: "Gerçek sıralama Avustralya'da cumartesi günü öğleden sonra ortaya çıkacak. Hatta orada bile değil, normal pistlere gittiğimizde ortaya çıkacak. Daha doğrusu Avrupa sezonu öncesinde alınan her puan, podyum ya da galibiyet, şampiyonluk mücadelesi açısından büyük önem taşır çünkü asıl sezon her zaman, İspanya GP'ye getirilecek güncellemelerle başlar. Çünkü Katalonya pistinde çalışan araç, sezon boyunca hep güçlü olacaktır..."

Derken mart ayı gelir... Testlerden sonraki boşlukta takımlara ait araçlar ve tüm ekipmanlar Avustralya GP için güzel bir şekilde paketlenerek yola çıkarılır. Bu bizler için yeni sezonun başlayacağı manasına gelir. Sezon yaklaşırken sosyal medya hesaplarında yapılan sayma işleminde tek haneli sayılara kadar düşülür. Tek haneye düşülmesiyle birlikte heyecan ters orantılı bir şekilde artış gösterir.

Bugün çarşamba. Geri sayım yapan sosyal medya hesaplarında Avustralya GP için 4 gün kaldığı yazacak ancak bana göre, bu yazıyı okuyacak birçok okuyucumuza / arkadaşımıza göre yazı yayınlandığında 2 günden daha az vakit kalmış olacak.

Cuma sabahı, daha doğrusu perşembeyi cumaya bağlayan gece başka hiçbir şey için olmayacağı kadar büyük bir heyecanla saatlerimizi 03:45 ya da 03:50'ye kurarak Avustralya'daki ilk antrenman seansını takip etmeye, ilk gerçekçi izlenimleri edinmeye çalışacağız. Gerçekten o saatte başka hangi güç ya da motivasyon çoğunuzu uykudan kaldırmaya yeter?

İşte o ilk seanstan itibaren yeni sezon, yeni heyecanla başlamış olacak. Testlerde herkes farklı saatte, farklı ayarlarda, farklı modda, farklı yakıt yüküyle, farklı programı uygularken resmi antrenman seanslarıyla birlikte artık herkes aynı anda, aynı şartlarda benzer programı uygulayacak ve eğriyi doğruyu daha net görmeye başlayacağız. Bu kapsamda testlerde elde ettiği verileri antrenmanlarda doğrulayanlar mutlu olurken, kış döneminde yeteri kadar çalışmayan, yeteri kadar iyi iş çıkaramayan takım(lar) yeni sezona hayal kırıklıklarıyla başlayacaklar. Doğal olarak takımı için büyük umutlar besleyen taraftarlar da sezona hayal kırıklığı ile başlamış olacaklar.



Tipik bir F1 taraftarıysanız, yukarıda bahsetmiş olduğum şeyleri okurken muhtemelen büyük çoğunluğunuz kendinizden bir şeyler buldunuz. Bizler için kış uykusu sona erdi arkadaşlar, artık derin uykudan uyanma saati.

21 yarışlık oldukça uzun bir takvim bizleri bekliyor. Başlıkta da belirttiğim gibi "Yeni bir sezon, yeni heyecanlar, yeni hayal kırıklıkları..."

Yeni sezon öncesinde merak ettiğiniz her şeyi, Kemal Şengül'ün "Ön Bakış: Formula 1'de heyecan yeniden başlıyor!" yazısında bulabileceğiniz için ben bu sezona farklı bir giriş yapmak istedim.

Her zaman olduğu gibi; pist üstünde bol mücadele izlediğimiz, hiçbir pilotun ya da takımın diğerlerinden kopmadığı, şampiyonun Abu Dhabi'deki son damalı bayrağa kadar belli olmadığı (biraz ütopik olsa da birçok örneğini yaşadık) heyecan, gerilim, aksiyon dolu, sakatlık ya da kayıpların olmadığı tarihe geçecek klasik bir F1 sezonu olmasını diliyorum. İyi olan, son damalı bayrakta kazansın.

Hoş geldin 2019 F1 sezonu...

tr.motorsport.com