Sebastian Vettel yaptığı açıklamada, Ferrari ile ilk görüşmesinin 2008 yılında olduğunu ve Red Bull'da yarıştığı sezonlarda Ferrari ile gizli toplantılar yaptığını belirtti.

Formula 1'de ilk tam sezonunda Ferrari'nin motor desteği sağladığı Toro Rosso ile kariyerinin ilk galibiyetini alan Vettel, Ferrari'ye geçmeden önce 2010-2013 yıllarında dört kez dünya şampiyonluğu kazanmıştı.

Gazzetta dello Sport'a açıklamalarda bulunan Vettel, ilk görüşmelerini anlattı.

"Toro Rosso'ya geldiğimde, Ferrari takım patronu Stefano Domenicali ve benim motorumun geliştirmesinden sorumlu Ferrari teknisyenleri ile görüştüm."

"2008 yılında Red Bull desteğiyle yarışmaya başladığımdan itibaren Domenicali, gelecekte Ferrari takımında yarışma potansiyelimden bahsetti."

"2010 yılında bir kez daha görüşmelerimiz oldu ancak herhangi bir anlaşma sağlanmadı."

"2012 sezonundan sonra kış aylarında Maranello'ya giderek Montezemolo ile gizlice görüştüm." dedi.

Vettel, Ferrari ile görüşmelerinin geçen sezon boyunca devam ettiğini belirtirken, Schumacher'in menajeri Sabine Kehm'den tavsiye istediğini sözlerine ekledi.

"Domenicali bıraktıktan sonra Marco Mattiacci ile görüştüm ve Luca di Montezemolo tekrar konuştuk."

"Ancak bir noktada Montezemolo ve Mattiacci de takımdan ayrıldı. Ferrari ile görüşmelerim devam etti ve Sabine Kehm'e görüşünü sordum. Ne yazık ki Schumacher ile konuşamadım."

"Stefano Domenicali ile görüşmelerime başladığımda Schumacher'e bu görüşmeleri sorma fırsatı yakalamıştım. Bana, Maranello'da harika bir atmosfer ve coşku bulacağımı söylemişti."

"Bunlar benim için bir rüyaydı ve şimdi rüyamı gerçekleştirdiğim için mutluyum." dedi.

Sebastian Vettel ayrıca Red Bull'da birlikte yarıştığı Mark Webber ile aralarının çok kötü olmadığını belirtti.

Özellikle 2010 Türkiye ve 2013 Malezya yarışı haftalarca gündemden düşmemişti.

"Bu günlerde Webber benim en yakın arkadaşım değil ve aynı zamanda ben de onun en yakın arkadaşı değilim."

"Ancak bazı şartlarda konuşmaya devam ediyoruz. Geçen yıl Porsche ile yaptığı kazadan sonra onunla konuştum."

"En azından birlikte öğle yemeğine gidebiliriz." dedi.