2017 Formula 1 sezonunun üçte birinden fazlasını geride bıraktık ve pilotlardan bazıları şampiyonada kendisini göstermekten uzak kaldılar. Bu pilotlar, takım arkadaşlarını yenmek için gerçekten güçlü yarışlara ihtiyaç duyuyorlar.

Her türlü sporda yetenek düzeyi o kadar yüksektir ki, sonlarda olup da ‘umut vaat etmiyor’ denilenler bile elit bir grubun parçasıdır. Formula 1’de de bu farklı değil. Dünyada sadece 20 kişi bu ayrıcalığa sahip olabiliyor ve bunlardan bazılarının kendisini kanıtlaması için performanslarını bir adım öteye taşımaları gerekiyor.

Jolyon Palmer



Takım arkadaşına göre sıralama farkı: +1.198s
Takımın puanlarına katkı yüzdesi: 0%

Palmer’in Renault’daki namı diğer sürücülerle sayesinde yürürken, Renault’nun neredeyse hiç hazırlık yapmadan katıldığı 2016 sezonundaki zorlu aracı altında kendisini gösteremediği tahmin edilerek performansı iyi kabul edilmişti.

Ancak ikinci senesinde işler böyle gitmedi. Yeni takım arkadaşı Nico Hülkenberg 18 puan alırken, Palmer hiç puan alamadı, takım arkadaşı beş kez son sıralama seansına kalırken, Palmer beş kez ilk seansta elendi.

Elbette Avustralya ve Rusya’daki kazaları da bu sonuçlara katkı sağladı. Ancak takım arkadaşına göre ortalama altı sıra geriden başlayan Palmer’in kendisini kanıtlaması için hızlanması gerekiyor. Takım patronu Cyril Abiteboul da İngiliz pilotun sıralama performansını geliştirmesi gerektiğini söylemişti.

Son zamanlarda Robert Kubica hakkında çıkan pek çok söylenti ve istek Palmer’i koltuğundan edebilir. Takımın test pilotu Sergey Sirotkin de Palmer’in üzerinde baskı kuranlardan.

Lance Stroll



Takım arkadaşına göre sıralama farkı: +0.901s
Takımın puanlarına katkı yüzdesi: 9%

Stroll ilk Formula 1 puanlarını kendi evinde, Kanada’da elde etti ve Williams takımı, bu sonucun çaylak pilotunun kendine güvenini yükselteceğinden emin. Ancak saf ve ağır gerçekler altında konuşmak gerekirse, Montreal’de dördüncü veya beşinci en hızlı araçla puan alması için birkaç pilotun yarış dışı kalması gerekti.

Daha öncesinde Formula 1 kariyerinin olması gerekenden fazla hızlı ilerlediği ve sadece para için tercih edildiği yönünde eleştiriler alan Stroll, zorlu bir sezon öncesi testinin ardından Çin’de son seansa kalabilmişti. Ancak Kanadalı pilot sıralama turlarında takım arkadaşının istikrarlı olarak uzağında kaldı.

Stroll’un Monako’daki kazası normal bir çaylak hatası olarak görülebilir, ancak Sochi’deki amatör spini soru işaretlerini güçlendirmişti.

Stroll’un şimdiki görevi sıralama performansında takım arkadaşı Felipe Massa’ya yaklaşarak lastikleri de anlamaya çalışmasıdır. Bakü’den sonraki yarışlar onun F3’te yarıştığı veya daha önce özel test yaptığı pistlerden olacak, bu ona yardımcı olacaktır.

Stoffel Vandoorne



Takım arkadaşına göre sıralama farkı: +0.473s
Takımın puanlarına katkı yüzdesi: Hesaplanamaz

Vandoorne’un çaylak kategorilerdeki başarısı inanılmaz, ancak Formula 1’e geçişi pek de beklendiği gibi olmadı ve oldukça sorunluydu. Sadece bir kez ilk seanstan dışarı çıkabildi ve performansı hayal kırıklığı yarattı.

İspanya GP’de Felipe Massa’yla olan kazası kötü bir çaylak hatasıydı. Monako’da yarışın yeniden başlatılmasıyla birlikte sıralamalarda çarptığı duvara sürttü ve Montreal’deki performansı, Fernando Alonso ile karşılaştırıldığında hiç de iyi değildi.

İkili benzer stratejiler kullandı, ancak 25 yaşındaki Belçikalı daha önce önde olduğu yarışta sürekli gerilere düştü. Fark gittikçe açıldı ve pit stoplarda 20 saniyeydi. Alonso yarış dışı kalırken ise tam olarak 36 saniyeye çıkmıştı.

Bu büyük bir olay. Ancak bunun sebepleri var, Vandoorne F1 açısından henüz deneyimsiz, sorunlu ve istikrarsız bir güç ünitesi ile boğuşuyor ve aynı zamanda yıllarca standart araçlarla yarıştıktan sonra sürekli değişen bir şey sürüyor. Takım arkadaşının da iki dünya şampiyonu Alonso olduğunu da hatırlatmak gerek.

McLaren’ın Vandoorne’a inancı tam, kendisinde şampiyon kanı olduğuna inanıyor ve formunun yükselmesini bekliyorlar.

Daniil Kvyat



Takım arkadaşına göre sıralama farkı: +0.029s
Takımın puanlarına katkı yüzdesi: 14%

Kvyat’ın 2017’de de Toro Rosso’da kaldığına pek çok kişi şaşırmıştı, ancak Red Bull’un ona bir şans daha vermek istediği açık. Sıralamalarda Kvyat ve Carlos Sainz’ın hız olarak görece denk olduklarını görebiliyoruz, ibre 4-3 olarak İspanyol pilotun yönüne doğru.

Ancak Sainz beş ilk 10 sonucu ile 25 puan toplamayı başarırken, Kvyat sadece 4 puan elde edildi. Bunu etkileyen etmenler vardı, Çin’de hidrolik sorunu, Monako’da puan alacakken Sergio Perez’in çarpması, İspanya’da gridin sonundan başlamasına rağmen puan alması bazı şeyleri açıklayabiliyor.

Ancak Kvyat dünyaya yeteneğini kanıtlayabilmesi için gerçekten özel bir yarışa ihtiyaç duyuyor. Bu performans, kendisinin Red Bull’un hiç olmazsa dördüncü en iyi seçeneği olabilmesi için gerekli.

Rus pilotun şansına Toro Rosso’nun radarında çok fazla genç yetenek yok, 2018 için tek aday GP2 şampiyonu Pierre Gasly.

###