İtalya GP’sinde Hamilton, zor da olsa kazanarak takım arkadaşı Rosberg ile arayı kapatmayı başardı. Yarışa polden başlayan Hamilton, pole en hızlı turu da ekleyerek hat-trick yaptı. Mercedes motorlu otomobillerin büyük üstünlük kurduğu yarışta, galibiyet için büyük bir çekişme yaşanmasa da podyum dışında gerçekten keyifli bir mücadele izlendi. Özellikle Bottas ve Ricciardo’nun yükselişleri keyif verdi. Ferrari ise hem performans, hem de dayanıklılık sorunları nedeniyle kendi evinde büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Antrenmanlarda Mercedes otomobilinin, her zamanki gibi hızlı, ama zaman zaman problem çıkarttığı görüldü. Hamilton ikinci, Rosberg üçüncü antrenmanda piste çıkamadı ve önemli bir zaman kaybetti. Bu iki pilotun karşılaştırmasını yaptığımızda, özellikle Lesmo virajları ile dolu ikinci sektörde Hamilton Rosberg’ten çok daha hızlıydı. Benzer şekilde Ascari şikanında İngiliz pilot, Alman rakibinden daha hızlı gözüktü. Ayrıca senenin en düşük downforce seviyesine karşı, daha oynak olan bir arka tarafla daha iyi başa çıktığı için fren dengesini biraz daha geride tutuyordu. Bu da İngiliz pilotu frenlemede daha fazla enerji depolamasını ve dolayısıyla daha az benzin harcamasını da sağlıyordu.
Sıralamada, sonunda Hamilton…
Hamilton, sıralama turlarında uzun bir zaman sonra sorunsuz bir seansı geride bıraktı ve takım arkadaşına etkileyici sayılabilecek 0.3 saniye fark attı. Mercedes otomobilinin ardından yine aynı güçlü ve torku yüksek motoru kullanan Williams pilotları Bottas ile Massa yer aldı. Üçüncü çizgiye geldiğimizde ise McLaren pilotları Magnussen ve Button vardı. Ferrari’de Alonso ‘100 tur daha atsam daha iyisini yapamam’ dediği turun ardından ancak yedinci sırayı alabildi. Yine de İspanyol pilot Mercedes motoru kullanmayan en hızlı isim oldu. Alonso’nun ardında Red Bull ile Vettel ve Ricciardo yer aldı. Diğer Ferrari ile Raikkonen, ikinci bölümde elenerek hayal kırıklığı yarattı. Toro Rosso’dan Kvyat, bu sene altıncı motoru kullanarak ceza alan ilk pilotu oldu.
Startta kabus yaşayanlar Hamilton, Bottas ve Ricciardo…
Belçika yarışı sonrasında yaşanan tartışmalar, açıklamalar ve Mercedes’in iki pilotu yönetme çabalarıyla beraber Hamilton sanki biraz daha rahat gözüktü Rosberg’e oranla. Ancak aylardır rahat ve sorunsuz bir yarışın hayalini kuran Hamilton umduğunu Monza’da da bulamadı ve start anında geriye düştü. Formasyon turu başlangıcında Hamilton istediği start moduna otomobili alamadı. Bu problem pilotlar gride tekrar geldiğinde yine baş gösterdi. Dolayısıyla Hamilton, idealden çok daha farklı ayarlarla start almak zorundaydı.
Durum böyle olunca ışıklar söndüğünde Rosberg, rahatça liderliği aldı. Üçüncü çizgiden gelen Magnussen, harika bir startla ikinciliğe yükselirken, Massa üçüncü sıradaydı. Hamilton’ın daha da gerilere düşmesini engelleyen iki şey oldu; Ricciardo ve Bottas’ın çok kötü startları. Bu kötü kalkışlar, arkadakileri biraz maskelerken, ikisini de ilk onun dışına kadar geriletti ve iki pilotun da yarışını çok zorlaştırdı. Aslında yaşadığı büyük probleme karşın hala dördüncü sırada olduğu için durumu iyi kurtardı diyebiliriz.
Beklenti yarışta herkesin tek bir pit yapmasıydı. Çünkü bu taktik iki pit-stopa göre 12 saniye kadar daha hızlıydı. Magnussen ve Massa, ilk turdan itibaren çekişmeye başladılar ve beşinci turda Williams pilotu, genç rakibini geçerek ikinciliğe çıkmayı başardı. İlk şikan ve Grande Curve boyunca devam eden çekişme sırasında, Magnussen ikinci şikanda ideal çizgiden uzaklaşınca; Hamilton Lesmo girişinde güzel bir atakla rakibini geçti. Önde Rosberg, Massa ve Hamilton tur başına bir saniye ile arayı açmaya başlayınca; başını Magnussen’in çektiği bir tren ortaya çıktı ve arkada Vettel, Button, Alonso, Perez ön taraftan uzaklaşmaya başladı.
Altıncı turun sonunda Rosberg, dört saniye önde idi ve yarış mühendisinin tavsiyesi ile arka lastikleri korumak için fren dengesini biraz daha ön tarafa doğru kaydırdı. Dokuzuncu turda Rosberg, sezonun en büyük frenleme noktasında 350’den 70 km/s’e inilen ilk şikanda freni kaçırdı ve kaçış yolundan piste dönerek yaklaşık 1.5 saniye kaybetti. Bu noktada Rosberg´in aklında muhtemelen Belçika yarışı vardı; orada ortaya çıkan yanık nokta nedeniyle fazladan bir pit yapmış ve stratejisi dağılmıştı. Bu nedenle Rosberg, virajı düzgün şekilde dönemeyeceğini anlayınca düz gitmeyi tercih etti. Bir tur sonra da Hamilton Massa’yı geçince Mercedesler yeniden ilk iki sıraya yükseldi. Hamilton yavaş yavaş arayı kapatmaya başladı ve beş turda 2.5 saniyeden 1.4 saniyeye indirdi.
Geride Massa rahat şekilde üçüncüydü; çünkü Magnussen tur zamanı olarak yavaş olmasına karşın düzlükteki hızıyla gerideki pilotların hepsini tutuyordu. Diğer Williams ile Bottas, ilk on turu sakin geçirdikten sonra atağa başladı ve Raikkonen, Vettel, Alonso, Button dörtlüsünü ilk şikanda sekiz tur içerisinde yaptığı benzer ataklarla geride bıraktı. Öndeki Magnussen’i hala geçemeyen Vettel, Button’ın arkasına gelmesinin ardından pit yapmak durumunda kaldı ve Red Bull McLaren’den kurtulmak için agresif şekilde Vettel’i erkenden 18. turda pite aldı. Bu orta sıralardaki pilotların erken pite girmesini tetikledi. Bir yandan da, Vettel’in piti Ricciardo için yarışın anahtarı oldu. İlk bölümü çok sakin geçiren Avustralyalı öndekiler erken pite girerken 27. tura kadar pistte kaldı ve böylece yarışı ikinci bölümü için bir lastik avantajını yakalamış oldu.
Hamilton’ın direnişi ve Rosberg’in hatası…
23, 24 ve 25. turlarda sırasıyla Massa, Rosberg ve Hamilton yarış içindeki tek pitlerini yaptı. Hamilton yarışa döndüğünde takım arkadaşının 1.8 saniye arkasında idi ve yarış mühendisi yaklaşık 2 saniye farkla Rosberg’in arkasına oturarak bölüm sonuna kadar gidip orada atak yapmayı önerdi. Ancak 2008 şampiyonunun kafasından geçenleri farklıydı ve Hamilton taze lastiklerle beraber tempoyu arttırarak iki tur içerisinde farkı bir saniyenin altına indirdi. Mercedes’te nefesler tutulmuştu ve Belçika’nın ardından neler yaşanacağını herkes merak ediyordu. 28. turun sonunda fark 0.7 saniye idi ve Hamilton, DRS mesafesine gelmişti. Ancak Rosberg, yarışta ikinci kez ilk şikanda freni kaçırdı ve kaçış yoluna girmek zorunda kaldı. Böylece Hamilton, pist üstünde atak yapmadan, startta kaybettiği liderliği almış oldu. Tabi o noktada saatte 360 kilometre hızla giden otomobillerin, bir saniyede 100 metre yani bir futbol sahası kadar mesafe kat ettiğini ve freni 0.1 saniye kaçıran pilotun 10 metre dışarıya uçacağını değerlendirmek lazım.
Komplo mu?
Bu anın hemen ardından ekranlara gelen ve Toto Wolff’ün gülümsediği kare ise komplo teorisi yapanların ekmeğine yağ sürdü. Rosberg’in bilerek ve isteyerek takımın talimatı ile pist dışına çıktığına dair teoriler, yarıştan sonra çokça konuşuldu. Ancak Mercedes gerçekten böyle bir şey yapacaksa; bunu birkaç saniye yavaş bir pitle veya yarım tur için ortaya çıkan gizemli bir arıza ile daha kolayca yapabilirdi. Rosberg’in lastiklerini yakma pahasına, takım arkadaşının baskısı altında hata yapmış gözükme pahasına böyle bir şeyi muhtemelen kabul etmezdi. Gerçekten de Alman pilot, ‘Baskı altında olduğunu, Hamilton’ın yaklaştığını ve lastiklerini yakarak bir kez daha pite girmek zorunda kalmamak için düz gittiğini’ açıklayacaktı.
Ferrari’nin serisi Monza’da bitti…
Tam da bu sıralarda Ferrari’de Alonso start düzlüğünün sonunda ortaya çıkan ERS sorunuyla, 2010 Malezya’dan tam 86 yarış sonra mekanik bir arıza nedeniyle yarış dışı kaldı. Ferrari´nin dört sene sonra yaşadığı arızanın Monza’ya denk gelmesi, İtalyan takımı için büyük bir şanssızlıktı. Hemen bir tur sonra Ricciardo, Raikkonen’i geçince yarışta kalan tek F14 T biraz daha geriledi. Avustralyalı pilotun önünde iki eski takım arkadaşı, Perez ve Button harika bir yarış çıkarıyordu. Bu arada pitin ardından gerileyen Bottas, ilk bölümde geçtiği pilotları yeniden geçmek zorundaydı. Ön tarafta Hamilton, liderliği aldıktan sonra bir daha arkasına bakmadı. Rosberg ile farkı dört saniye civarına sabitledi ve yarışın kalan kısmını rahat geçirdi. Bottas, 37. turda ilk şikanda Magnussen’ dışarıdan atak yaptı; McLaren pilotu ise iyi savunma ile Bottas’ın ikinci virajı dönmesine izin vermedi. Aslında makul bir yarış çekişmesi olarak görülebilecek bu olay, Magnussen’e yarıştan sonra 5 saniye zaman cezası getirecekti. Perez ve Button bir sonraki turun neredeyse yarısını yan yana geçti. Gerçekten de nefesler tutulmuştu; çünkü Ricciardo aynı anda her ikisini birden geçebileceği bir fırsat kolluyordu. İki tur sonra Bottas, Vettel’i geçerek dördüncü sıraya çıktı; ancak burası gelebileceği son noktaydı, çünkü takım arkadaşı Massa çok ilerideydi.
Son bölümler…
Red Bull ile Ricciardo, hem Button hem de Perez’i geçtikten sonra, yükselmeye devam etti. Avustralyalı, 44. turda Magnussen’i geçerek altıncı sıraya çıktı ve takım arkadaşının peşine takıldı. Sekiz tur daha yeni olan lastiklerle avantajlı olan Ricciardo, ilk şikanda Vettel’in yanına geldi; ancak dört kez dünya şampiyonu iyi savunma yaptı. İki pilot bir sonraki Grande Curve’ye neredeyse yan yana başladılar ve burada Ricciardo, sağdan geçecek gibi yapıp sola dalarak harika bir atakla takım arkadaşını geçti. Beşincilik ve altıncılık gerçekten de Red Bull’un alabileceği maksimum sonuçtu. Ön bölümde Hamilton finişe kadar rahat gitti ve Rosberg ile arayı yedi puan kapatmış oldu. Mercedes’lerin 20 saniye arkasında olan Massa, kariyerinde Ferrari dışındaki ilk podyumu yakaladı. Magnussen ceza alınca, Perez, Button ve Raikkonen birer sıra yukarıya çıktı. Bu arada Toro Rosso ile Kvyat, sondan ikinci turda ortaya çıkan fren arızasına karşın Raikkonen’e çarpmadı ve otomobil kontrol altına alarak bir bakıma ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi. Rus pilotun harika götürdüğü yarışı, bu nedenle puansız noktalandı.
Hamilton, gerçekten de problemli başlayan yarışı konsantrasyonunu kaybetmeden, gerçekten yüksek tempoyu yakalayarak kazandı. Mercedes’te gerçekten Hamilton ve Rosberg arasında yarıştan önce bir anlaşma yapılmış olabilir miydi? Evet, olabilir. Belki Rosberg’e Hamilton’u zorlamaması gerektiği söylenmişti. Ancak böyle bir şey varsa bile, bu anlaşma zaten startta yattı Hamilton geriye düşünce. Sonuç olarak psikolojik anlamda gergin olan Mercedes kampı, pist üzerinde bir savaş yaşamadan 1-2 olmanın tadını çıkardı. Podyum için çok fazla çekişme göremesek de, orta sıralar gerçekten çok keyifli bir mücadele yaşandı Monza’da ve böylece Formüla 1, Avrupa sezonunu kapatmış oldu. Sırada sezonun en hızlı yarışın ardından gelen sezonun en yavaş ikinci yarışı, Singapur GP’si var.
Serhan Acar