Selim Şengüdüz

İtalya GP’sinde damalı bayrağın sahibi Mercedes pilotu Lewis Hamilton. Yarışta ikincilik Nico Rosberg’in, üçüncülük ise Felipe Massa’nın oldu.

İtalya GP’sinde

Williams pilotlarının üstün başarıları

Hamilton’ın haklı galibiyeti

Ferrari takımının kendi evinde uğradığı düş kırıklığı

Ve Rosberg’in içerisinde de bulunduğu durum, yarattığı düşünceler bu hafta öne çıkan önemli notlardan sadece bir kaçıydı.

İtalya GP’si diğer yarışlardan gerçekten farklı bir boyutta koşuluyor. Bir ekol konumunda olan Monza pisti podyumunda Ferrari pilotu yok ama kazananları alkışlamak var. Ferrari pilotlarının güzel performansı yok ama yinede pilotlara yoğun bir ilgi var. Sadece Alonso’nun durumu enteresan. Fernando Alonso, Ferrari takımının evinde yarış dışı kaldı. Garaja dönerken yine taraftarları selamladı ve taraftarlar yani tifosiler ona sevgi gösterisinde bulundular. Peki Alonso, sevgi gösterisine ne kadar uyum sağlıyor. F14T’de ki performans düşünlüğünü ne zaman giderecekler, hem Raikkonen hem de Alonso yaşananları hiç düşünmüyor mu? En önemlisi gelecek sezon bu pistte hangi tulum ile mücadele edecek?

Williams pilotları Bottas ve Massa’yı tebrik ediyoruz. Belki zafer için biraz hatalı yarıştılar ama yine de mücadeleci performanslarından ötürü diğer pilotlardan ayrı konumda olduklarını bir kez daha gösterdiler.

Gelecek sezon bu ikili yine Williams takımı adına yarışacak. Ferrari takımı gönderdiği pilotu kendi evinde başka takım adına podyumda görmesi konusunda ne düşünüyordur bilmiyoruz ama Bottas, tam anlamıyla büyük bir takım pilotu olduğunu bir kez daha gösterdi.

Start pozisyonunda kaybettiği avantajı yarışta çok rahat bir performans çıkartarak geri alması onun kendine olan güvenini gösteriyor. Umarım şampiyonluk için mücadele eden bir takımda yarışma zamanı en yakın zamanda gelir. Belki de Williams takımı performansı ile gelecek sezon şampiyonluğa da oynayabilir. Bekleyelim, görelim.

Hamilton – Rosberg farklılığı

Çok değil Belçika GP’sinde yaşanan gelişmeleri, ardından yapılan açıklamaları ve sonucu sanırım o kadar derinlemesine anlatmama gerek yok. Hala aklımızda olan sürecin ne kadar da sanal ve senaryo olduğunu İtalya GP’sinde görme imkanımız oldu.

Artık 2014 sezonu dünya şampiyonu ister Rosberg olsun, ister olmasın bu performans ile takım arkadaşına ve takımına yaptığı ihanetten sonra şampiyonluğu hak etmiyor.

“İki kere iki dört eder” sözü ile durumu açıklamak lazım. Belçika GP’sinde neden Hamilton’a vurdun ve haksız olarak avantajlı konuma geçtin! Neden yarışın ardından takım toplantısında Hamilton ve takım yönetiminden özür diledin! Ve neden 29. turda liderliği Hamilton’a verdin! Bu sorulara cevap verirsen, sonunda da şampiyonluğu hak edersin diye düşünüyor tüm takım ve Formula 1 dünyası.

Bir pilot hatta şampiyona lideri Belçika GP’sinde ki hamleyi yapmaz, yapmamalı. Eğer bilerekte yaparsa sonra özür dilememeli. Bu çok net bir olay! Olayı herkes anlıyor. Pistte yenemediğin pilota karşı kural dışı saldırmak hangi kitapta yazıyorsa bize de söyle bakalım.

Pilota çarpasın “Evet çarptım” diye açıklama yaparsın ve takımın verdiği cezayı ödersin yoluna devam edersin. Pilota, takım arkadaşına çarpıp toplantıda özür dilersen olmaz!

Formula 1’de rekabet ve mücadele belki de tüm spor organizasyonlarından farklı bir şekilde yaşanıyor. Pistte her pilot rakibine centilmen oluyor ama pist dışında açıklama düellolarını yapabiliyorlardı. Bu sezon bu güzellik Rosberg ile kırıldı, yok oldu gitti.

İspanya, Monaco ve Belçika GP’sinde yaşanan olaylara bakıp rekabet adı altında iki pilotunda hataları vardı diye yorum yapabiliriz ama İtalya GP’sinde yaşananlar ne olacak?

Mercedes takım yönetimi Belçika GP’sinden sonra her iki pilot arasında ki rekabetin artık serbest olduğunu belirtti. Bir anlamda “ayar verdi” diyebiliriz. Ayarı bu performansı ile sanırım Rosberg aldı ve kendi çapında güzel de uyguladı.
Start pozisyonunda Hamilton’ın kalkışta ki durumunu her pilot yapabilir, Bottas’ta aynı durumdaydı. Ama Rosberg’in durumu biraz farklı.

29 tur boyunca pistte en yakın rakibine karşı üstünlük kur ve daha sonra nedense 29. turda virajı es geç! Hayırdır, ne oldu?

Şimdi bu performansı ve durumu kimse anlatamaz artık yaşananlar ortada ve çok net. Mercedes pilotu Nico Rosberg takımını ve Hamilton’ı bir senaryoya alet etmeye çalışıyor. Kısmen bunu yapıyor ve kısmen yapamıyor. Pistte yenemediği Hamilton’a Belçika GP’sinde bilerek vuran Rosberg, İtalya GP’sinde kendini affettirir gibi Hamilton’a zaferi hediye ediyor.

Her iki aracın performansı ortada Rosberg, 29. turdan sonra hangi durumdaydı. Hamilton’a geçildi fark 2,5 sn civarında, 35. turda fark 4.4 sn civarında. Şimdi araçta sorun mu var?
Rosberg’e soruyoruz? Fren noktasını kaçırıp liderliği Hamilton’a mı verdin? Yoksa elektrik sisteminde sorun mu oldu? Lastiklerden istenilen verimi o turda alamadın mı? Senin düşündüğün senaryoya uygun sorular soruyoruz Nico Rosberg…

Belçika GP’sinde rakibine kural dışı davranırsan İtalya GP’sinde o malum görüntü yaşanır. Hiç kimse Hamilton’ın startta o hatayı yapacağını düşünmezdi. Ama oldu, sonra Rosberg yeni bir senaryo yazdı. Takım ile iplerin kopma noktasına geldiğini fark eden Nico Rosberg kendi kendine bir fren noktası kaçış denemesi ve sonunda başarılı bir rol çalmayı başardı. Elbette yaşananlar kendi çapında oldu, yine belirtelim.

Yine soruyoruz 29. turda değil de Hamilton üçüncü sırada yarışa devam ederken örneğin 20. tur da virajı es geçip zaman kaybetsen de belki yine bu düşünce hakim olurdu. O zaman her pilotun başına gelebilecek bir durum diye yorumda yapabilirdik ama Hamilton’a liderliği verip, sonra hiçbir şey olmamış gibi ikinciliği, 18 puanı düşlemek senin bir senaryo yazıp, uyguladığını gösteriyor.

Yaşananlar elbette takımdan da kaynaklanıyor. Binek otomobil dünyasında liderlik vb şeylere girmeyeceğim ama bu sezon ve son haftalarda yaşanan durumlar Mercedes takımında yaşanıyor. AMG – Mercedes çatısı altında yaşanıyor? Sizce bu normal mi?

Bir pilotunuz takım için önemli değer olan 2008 dünya şampiyonu takım arkadaşına bilerek çarpıyorsa ve bunu kendisi açıklıyorsa hatta İtalya GP’sinde de özür niteliğinde gelişme yaşatıyorsa sadece gelişmeleri izler misiniz?

Kontratını bozup onu takımdan uzaklaştırır mısınız? Yoksa artık frene basacaksın ve şampiyon Hamilton olacak kontratını imzalatır mısınız? İki tercihin yapıldığını düşünüyoruz isteyen istediği şıkkı işaretler ama sanırım birinci şık daha değerlidir. Çünkü Ferrari Başkanı Luca di Montezemolo her açıklamasında şunu der “As olan takımdır” yorumunu belirtir ama bir türlü nedense uygulayamaz.

“As olan takım” ise Rosberg’in takımdan gitmesi gerekmez mi? Kontratında ne yazarsa yazsın onu ödersiniz ve teşekkür edersiniz yolunuza Hamilton ile mi devam edersiniz? Yoksa yine iki pilot ile devam edip kapalı kapılar ardından yeni bir kontratı mı yürürlüğe koyarsınız.

Rosberg’in performansını örneğin Bottas yapamaz mı? Yapar sanırım ama yaşananları uygular mı o konuda net cevabımız yok. Şampiyonluk kazanılır, kaybedilir aynen bir zafer veya pol pozisyon gibi ama sonuçta rakibi alkışlamak çok önemlidir. “Senden daha iyi ki rakibin seni geçti” olay bu kadar net. Sende iyi çalış, sende yap. Ama rakibin önünde iken ona kasten çarpma ve sonra hatayı yeni bir hata ile tetikleme olmuyor, spora, Formula 1’e yakışmıyor.

Diğer analizlerde görüşmek üzere…