Eğer kış arasında gerçekten tatil yapması gereken çalışanlara sahip bir takım varsa, o da Force India’dır, yani yeni ismiyle Racing Point.

Şirket ismi biraz garip duruyor, ancak takımın adı 2019 sezonunun başında değiştirilecek. Ancak Force India’dan bu isme dönüşüm bile Silverstone’daki fabrikada bu yıl ne kadar büyük değişiklikler olduğunun bir göstergesi.

Yaz arasıyla birlikte iflas haberi geldi. Vijay Mallya ve Bob Fernley giderken, Lawrence Stroll ve başını çektiği konsorsiyum geldi. Resmi olarak ise Force India gitti, Racing Point Force India geldi.

Tüm bu karmaşada geriye kim kaldı? Otmar Szafnauer.

Şef yöneticilikten takım patronluğuna yükselen Szafnauer, takımın el değiştirmesi ile ilgili pek şeyin sır ortağı oldu. Onun iş yükünün bir gece üçe katlandığını düşünebilirsiniz, ancak önceki rolünde zaten fazlasıyla meşguldü ve kendisine göre bu görev değişiminin düşündüğümüzden çok daha az etkisi oldu.

“Daha önce yaptığıma göre devasa bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum. Bilirsiniz, belki biraz daha fazla yük vardır, ancak çok daha fazla değil. Bu yüzden daha önce yaptığımı yapmaya ve verimli kaldığımızdan emin olmaya devam edeceğim. Performansa odaklanıyoruz ve sahip olduğumuz ekstra yatırım desteği ile birlikte performans eklemeye bakacağız.”

“Bu şeyleri yaparsak, verimlilik seviyesini ek yatırım ile birlikte koruyabilirsek sadece araca performans eklemiş olacağız. Ve bunu pistte de görebilmeliyiz.”



Sezonun sonunda Szafnauer’in ajandasında Haas’ın başını çektiği ve ödül parası alımı için yapılan araç protestosu vardı. FIA temel olarak takımı yeni bir takım olarak spora kabul etmişti, ancak Haas, Racing Point Force India’nın 2016’da spora giren kendisi gibi bir süre boyunca ödül parası almaması gerektiğini düşünüyordu.

Szafnauer bunun üzerinde çok fazla zaman harcamak zorunda kaldığı bir durum olduğunu kabul ederken, gelecek planlarını etkilemediğini de söyledi.

“Benim gibiler için bir dikkat dağıtıcıydı, ancak teknik çocuklar için öyle olmadı. Yaptıkları şeyi yapmaya devam ettiler.”

“Gelecekte neler olacağını göreceğiz, ancak şimdiye kadar ödemeler gelmeye devam ediyor.”

Ticari baskı altındaki bir takımda para önemli bir konudur. İflas korumaya girmeden önce Force India griddeki en verimli takımlardan biri olma unvanını kazanmıştı, geçtiğimiz üç sezonda sahip olduğu bütçeye oranla aşırı rekabetçi bir araç üretebildiler.

Gözler artan maddi destek karşısında parıldarken, ki Sergio Perez bu konudaki heyecanını açıkça dile getiriyor, Szafnauer ise en büyük görevin ekstra parayı takımın gücüne etkisi olmayacak şekilde harcamamak olduğunu söylüyor.

“Verimli kalmamız çok önemli, bunu kaybetmememiz çok kritik. Ve önemli, gerçekten önemli olan diğer bir şey ise daha fazla estetik ve daha az performans bakımından pek çok değişiklik yapacağımızdır.”

“Yeni motorhome veya yeni garaj panelleri gibi ihtiyaç duyduğumuz şeyleri getirmek uğruna performansı elden bırakmamalıyız, çünkü sermaye giderleri konusunda idealden az miktarda olduğumuz bir süreç oldu ve şimdi bu şeyleri yapmamız gerekiyor.”

“Ancak bu şeyler zaman alıyor, genelde de performansa odaklanmış çocuklar örneğin aynı zamanda yeni bir fabrikadaki iş akışını da tanımlamak zorundalar. İkisini aynı anda yapamazsınız. Birini veya diğerini yapabilirsiniz, ve önceki kadar verimli olarak devam ettiğimizden emin olmalı ve daha da önemlisi performansa odaklanmalıyız. Bu benim işim olacak, bunu yaptığımızdan emin olmak.”

Söylemesi kolay. Çok daha büyük bütçeli takımların performans konusunda sorunlar yaşamasının paranın daha hızlı araç elde etmeyi garantilemediğini gösteriyor. Bu yüzden Szafnauer şimdiye kadar yapılan yatırım konusunda dikkatli olmak zorunda ve önceden bu yana çalışan takımda sadece küçük değişiklikler yapmaya çalışıyor.

“Şu an daha fazla kalite kontrol ekipmanı alıyoruz ki ürettiğimiz parçaların düşündüğümüz gibi olduğundan emin olabilelim. Bunlar rüzgar tüneli modelinin daha iyi ölçülmesinden daha ciddi olmayan şeyler.”

“Yatırım yaptığımız bir diğer şey ise hafta sonlarında daha fazla vardiya çalıştırmak, böylece makine atölyesi ve karbon üretim atölyesini hafta sonu boyunca tam zamanlı olarak çalıştırabileceğiz. Bu da parçaların daha çabuk getirilebilmesini sağlarken, aynı zamanda kendimiz yapacağımız kalite kontrolü de sağlayacak. Hepsi bu.”



Evrimsel yaklaşım takımın yakın geçmişi düşünüldüğünde mantıklı görünüyor. 2016 ve 2017’de üreticiler şampiyonası dördüncülüğü ve 2018’deki toplam puanları (iflastan öncesi ve sonrası) 110 ve bu da kendilerini dördüncü Renault’dan sadece 12 puan geride beşinci yapıyor ki, böylesi pist dışı endişelere sahip bir takım için takdire şayan bir başarı.

Takımın çalıştığı sürdürülebilir seviye düşünüldüğünde Szafnauer’in 2019 için sadece tek bir hedefi var: “Önümüzdeki yıl dördüncü olmalıyız.”

“Bu kolay değil. Bence Renault zorlu olacak. Carlos Sainz’a karşı bir şeyim yok, ancak daha gelişmiş bir sürücü kadrosuna sahip olacaklar. Önümüzdeki yıl güçlü bir sürücü kadroları olacak. Ve McLaren’ın da kendini toparlayacağından eminim.”

“Toro Rosso ve Red Bull da geçmişe göre çok daha fazla işbirliği yapacaklarını söylediler. Aynı güç ünitesi ve aktarma organlarına sahip olacaklar ve bu da bu işbirliğine imkan tanıyacak ve ben Honda ile çalıştım, onların nasıl yorulmaksızın çalıştıklarını ve F1’deki en iyi güç ünitesini üretmek için hiçbir ticari kaygıları olmadığını biliyorum. Bunu yapana kadar devam edecekler. Bunun ne zaman gerçekleşeceğini bilmiyorum, ancak rekabette zorlu olacaklar. Toro Rosso’nun bundan dolayı ileri yönde bir adım atacağını görebiliyorum. Bu yüzden dördüncülük bir mücadele olacak.”

Geçmiş ve şimdi karşılaştırması yapan Szafnauer artık artan güven ile birlikte önüne bakabiliyor. Artık maddiyat konusunda takımın daha önce pek çok kez karşılaştığıyla aynı düzey bir belirsizlik yok. Takımda yapılacak değişiklikleri küçük miktarda tutacaktır, ancak bu onu gelecekte daha da büyük sonuçları hedeflemekten vazgeçirmeyecek.

“Önümüzdeki yıldan sonra bizim sonraki yıllarda dördüncülükten de daha iyisini yapmak isteyeceğimizi biliyorsunuz, üçüncülükle farkı azaltmak, belki üçüncülük için savaşmak. Yapıyor olduğumuz şey bu olmak zorunda, odaklandığımız şey de bu.”

]]]