Küçük sınıfın ekonomik modellerinden biri olan Renault Clio, yeni R.S ile rakiplerine karşı adeta kükrüyor.
Rakipleri arasında; üç kapılı karoseriyle Peugeot 208 GTi, Seat Ibiza Cupra, MINI Cooper S gibi önemli modeller olan Clio R.S.'in karoseri göz önünde bulundurulduğunda şimdilik yeni Polo GTI ve Skoda Fabia RS yollara çıkana kadar rakipsiz. Beş kapılı karoserli diğer küçük sınıf temsilcilerine göre daha sportif görünen Clio R.S. bunu, cam çerçevelerine gizli kapı kollarının yarattığı coupe etkisine borçlu. Standart Clio HB'ye göre daha geniş hava girişine sahip ön tampon, bagaj kapağı üstündeki spoyler, arka tampon altındaki difuzör ve çift egzoz çıkışıyla ayrılan Clio R.S., konunun uzmanı olmayanlar tarafından standart bir Clio ile karıştırılabilir.
Otomobilin içerisine geçtiğimizde de Clio HB'den farklı bir tasarım ile karşılaşmıyoruz. Direksiyon üstünde, kapı içlerinde, vites kolu ve havalandırma çerçevesinde turuncu renkli kaplama kullanılmış. Bu kaplama ucuz hissettirirken, orta konsoldaki piyano siyahı, parlak siyah kaplama beklenilen sportif imajı sağlayamıyor. Üstelik yansıma yapan bu malzeme spor otomobil için doğru bir tercih değil. R.S. logolu kafalıklara sahip koltuklara oturup, kırmızı renkli emniyet kemerlerimizi takıyoruz. Sadece önde değil arka koltuklarda kırmızı renkli emniyet kemerleri tercih edilmiş, ön koltuklar ise Clio R.S.'in özel olduğunu hissettirmeyi başaramıyor. Ama yolcuları destekleme görevini başarıyla yerine getirdiğini söyleyebiliriz.
Direksiyon ve koltuk ayarlarını yaptıktan sonra Clio R.S.'in sürüş pozisyonunun bir spor otomobil için yüksek hissettirdiğini fark ediyoruz. Kalın tasarlanan direksiyon simidini uygun sürüş pozisyonuna alıp, şanzımanı da D konumuna getirdikten sonra yola çıkmaya hazır sayılırız. İç mekan hakkında malzeme, ergonomi ve estetik açılarından etkileyici bir genel izlenim elde edemedik.
Ama asıl beklentimiz hareket ettikten sonra yaşayacağımız tecrübenin iyi olması. Motoru, start tuşuna basıp çalıştırıyoruz. Egzozdan tatlı bir homurtu kabini dolduruyor. Bu homurtu kükremeye dönüşüyor. Alt devirler beklediğimiz kadar canlı değil. Ancak bunun neden tercih edildiğini de anlıyoruz. Beş kapılı karoser ve otomatik şanzımanı anladığımız gibi! Günlük olarak da kullanılabilecek bir spor otomobil üretme arzusu alt devirlerde sinirli bir yapıdan uzak durulmasına sebep olmuş. Gaz pedalı hassas. Ufak tepkiler hızla cevap buluyor. Devir 2000 d/d'yi biraz geçtikten sonra Renault Sport kısaltması olan R.S., logoları daha anlamlı hale geliyor. İşte aradığımız hızlanma azmi burdaymış!
Manuel şanzıman seçeneği olmayan Clio R.S.'in 6 ileri çift kavramah EDC'si vites değiştirme hızıyla oldukça başarılı. Kendiniz vites değiştirmek isterseniz direksiyon arkasındaki vites kulakçıklarının elinizin altında olduğuna sevineceğiniz garanti. Ancak vites yükseltme tercihlerini sanzımanın kendisine hızlı bir şekilde motor freni yapabilmek için bu özelliği kullanın.
Hızlandığı kadar da iyi yavaşlayabilen R.S. test ölçümlerinde ardı arkasına yapılan frenlerde performansını koruduğunu gördük. Sadece 19 cc ile 1,6 lt silindir hacmi sınırını aşıp, Türkiye'nin vergilendirme sisteminde üst dilime girme talihsizliği yaşayan R.S.'in direksiyonu başındayken bir an olsun bunu unutuyorsunuz. Clio R.S.'in yola tutunma konusundaki başarısının altında ön amortisörlerdeki hidrolik basınç kontrollü bir sistem de yatıyor. Hızlı geçilen dar açılı virajlarda bile karoser aşırı esnemiyor. Kontrol edilebilirlik hissini yitirmeyen otomobilin ön tekerleklerinin de dizginlenmesinde elektronik sınırlı kaydırmalı diferansiyel kilidi etkili oluyor. Viraj içerisinde hızlanmaya çalıştığınızda bile Önden kaymaları dizginlemeye çalışıyor.Otomobilin potansiyelini ortaya çıkartmak için vites kulakçıklarını kendinize çekip Launch Control fonksiyonunu devreye almalısınız. Ama bu otomobili hergün kullanıp, arada bir de yarış pistine çıkarsanız hakkını veriyorsunuz demektir. Sizi buna teşvik etmek isteyen mühendisler, R.S. Monitör sistemiyle kendi hızlanma sağlıyor, pist turlarınızı ve daha birçok araç parametresini incelemenize izin veren çok başarılı bir donanım eklemişler. İlk kalkış anının kayıpsız olması için tasarlanan Launch Control sistemi, vites kulakçıkları aynı anda çekildiğinde, hazırda bekleyen sağ ayağınız ile haykırırcasına sağlıyor. Bunun için devrede olması gereken R.S. Drive ile artan motor devri, keskinleşen gaz tepkileri, hızlanan vites geçişleri (150 ms) ve sertleşen direksiyon sistemiyle bu kalkış, R.S.'i özel kılan yeteneklerin özeti gibi hissetiriyor: Kolay kullanılabilen, günlük spor otomobil.