Efsanevi tasarımcı Adrian Newey, 1998 yılında Ron Dennis'le yaşadığı olayı anlattı.
1980 yılında McLaren'da görev almaya başlayan Dennis, Formula 1 dünyası tarafından disiplinli, sert ve titiz tavırlarıyla biliniyor.
1997 yılında Williams'tan Adrian Newey ile anlaşan McLaren, o dönem gridin en hızlı araçlarından birisini üretmeye başlamıştı.
Ron Dennis, McLaren fabrikasında öyle disiplinli davranıyordu ki, çalışanlar renk seçiminden, kahve veya çay içimine kadar pek çok konuda dikkatli olmalıydı.
Dennis'i en iyi tanıyan isimler arasında yer alan Newey, efsanevi patronla başından geçen bir olayı anlattı.
"Ron'un en sevdiği rengin gri olduğunu hepimiz biliyoruz. McLaren fabrikasındaki her şey -benim ofisim dışında- gri veya siyahtı."
"Ofisimde koyu renkli maun bir tavan, siyah bir masa, siyah pencere çerçeveleri ve koyu kahverengi renginde bir sandalye vardı. Ofise gidince ortamdan dolayı kendimi kaybediyordum. O zamanlar her gün gece yarılarına kadar çalışırdım ve gece geç saatlerde oda çok sıkıcı ve kasvetli bir hâl alırdı."
"Perşembe günü Macaristan GP'si için ofisimden ayrılıyordum ve fabrika yöneticisinden ofisimi biraz daha neşeli hâle getirmesini istedim. Yani güzel bir mavi renk olursa fena olmazdı."
"Macaristan'dan döndüğümde ofisime girdim ve karşımda siyahlar içinde parlayan mavi bir ofis gördüm. Çok memnun oldum, mutluluk vericiydi. Ama aynı şeyi Ron için söyleyemem."
"O gece Ron kaydettiğimiz ilerlemeyi tartışmak için ofisime geldi. Kapıyı açar açmaz dona kaldı. Yüzündeki ifadeyi unutamam! Kapıda öyle duruyordu ve suratı kıpkırmızıydı... Öylece baktı, kapıyı kapattı ve tek bir kelime dahi söylemeden gitti. Ama bu fırtına öncesi sessizlikti. Eşi Lisa'nın yanına gitti ve ona patladı."
"Kapımı ne zaman açsam, siyah beyaz bir fotoğrafın içerisinde yer alan renkli bir kare görüyor gibiydim. Çünkü fabrikada benim odam dışındaki her şey ya siyah ya da griydi."
"Ron Dennis öyle disiplinliydi ki, kahve veya çay içemez, masanın üzerinde sadece bir tane kişisel fotoğraf koyabilirdiniz. Onu da gece eve dönerken saklamak koşuluyla. Çok disiplinli bir ortamdı."
"Ayrıca Sir Norman Foster'ın tasarladığı yeni fabrika da gerçek bir işkenceydi. Uzun beyaz koridorlar düşünün, onlara bir girdiğinizde ofisinize gitmek yarım saatinizi alıyordu."
"Bir gün, ofisime giden yolu kısaltmak için çimenliklerin yanından başka bir yol buldum ve oradan gittim. Ertesi gün bir mail aldım. Mailde eğer ofisime giden gerçek yolu kullanmazsam benim hakkımda soruşturma açılacağı yazıyordu." dedi.
tr.motorsport.com