Motorsporlarında kazanmak zordur. Hem fiziksel, hem de mental bir savaştan çıkan yarışçılar adrenalin ve endorfin patlaması yaşadıkları galibiyetlerden beş dakika sonra sakin duramazlar. Bazıları planlı, bazıları plansız pek çok galibiyet sevinci de biraz bu etkilerden dolayı hafızalara kazınmıştır. Dan Gurney'nin şampanya geleneğini başlatması, Ayrton Senna'nın kolunda kuvvet kalmamasına rağmen güç bela kaldırabildiği kupa, Schumacher'in meşhur zıplaması, Mark Webber'in internet fenomeni haline gelen podyum sıçraması akla gelenlerden yalnızca birkaçı. Biz de sizler için yarış galibiyetleri sonrası akıllara kazınan diğer örneklere baktık.
Shoey
2016 motorsporları sezonu, Avustralyalıların gayet başarılı geçtiği bir sezon oluyor. Buna karşılık, hijyene verilen önem giderek azalıyor. Önce Jack Miller'ın MotoGP'de kazandıktan sonra şampanyayı botundan içerek yaptığı kutlama Avustralya'nın yaygın eğlencelerinden. Genellikle "bogan" adı verilen kesimin pek sevdiği bu ağız ekşiten aktiviteye de "shoey" deniliyor. Formula 1 gridinin en eğlenceli pilotlarından Daniel Ricciardo, bu trendi Formula 1'e taşıdığında Almanya Grand Prix'sinde üçüncü olmak bir shoey için yeterli görünmüştü. Ricciardo durumu şöyle açıklıyor:
"Bu bir Avustralya geleneği, biz buna 'shoey' diyoruz. Sezon başından beri eğer bir yarış kazanırsam bunu yapacağımı söylüyordum. Sonra Jack Miller yarış kazandığında arkadaşıma mesaj attım, 'Shoey geliyor' diye. Gerçekten de yaptı. Bugün 100'üncü yarışım, podyuma çıktım, yaz tatiline çıkacağız, eğer bu sezon yarış kazanamazsam diye Avustralyalıları gururlandırmak için bir shoey yaptım."
Ricciardo sezonun geri kalanı boyunca birkaç kez daha podyuma çıktı, sonunda Malezya'da aradığı galibiyete ulaştı. Ricciardo'nun ayakkabısından şampanya içenler arasında Christian Horner, Max Verstappen ve Nico Rosberg de vardı. Malezya'da podyum röportajlarını yapan eski Red Bull pilotu David Coulthard ise bu teklifi reddederek ayakkabıyı taraftarlara fırlatmıştı.
Austin'deki yarışta aktör Gerard Butler shoey'den nasibini aldı, ancak o alkol kullanmadığından Daniel'ın ayakkabısından Red Bull içti. Acaba fazladan kanatlandırıyor mu?
Ters Takla
Son zamanlarda Johann Zarco'nun Moto2 galibiyetleri sonrası gördüğümüz bu jimnastik hareketinin motorsporlarındaki en iyi temsilcisi ralli efsanesi Sebastien Loeb. Gençliğinde ulusal seviyede bir jimnastik sporcusu olan Loeb, WRC galibiyetlerinin tamamında zafer takına geldiklerinde aracının üzerinden bir ters takla attı. Hepsinde de yere kusursuz bir iniş sergiledi. Çeşitlilik anlamında yeryüzündeki en iyi pilotlardan biri olan Loeb, kokpitine geçtiği her otomobilde zafer mücadelesi verebilecek yetenekte. Fransız efsane şimdilerde Dünya Rallikros Şampiyonası'nda yarışıyor, orada kazandığında da ters taklayı göreceğimize eminiz.
En pahalı donut'lar
Hindistan'da aldığı galibiyetle üç yarış kala dördüncü Formula 1 dünya şampiyonluğunu elde eden Vettel, kapalı parka gitmek yerine aracını start finiş düzlüğüne getirmeyi tercih etmişti. Red Bull pilotu sonra aracıyla 'donut' yaptı, ardından da araçtan inip Red Bull RB9'unun önünde diz çöktü. Bu kutlama Alman pilota 25.000 Euro'ya mal olsa da, Hindistan'da sadece ineğe değil, boğaya da tapılabildiğini gösterdiği ve Vettel'i efsane mertebesine yükselten şampiyonluğu getiren yarış sonrası ortaya çıktığı için bu kutlama fazlasıyla iz bıraktı.
Koş Jenson koş
2009 Jenson Button için gerçek bir peri masalıydı. Yıllarca Honda'da süründükten sonra Japon marka Formula 1'den çekilmiş, takımdan kalanları takım patronu Ross Brawn toparlayarak Brawn GP'yi kurmuştu. Çift katmanlı difüzörlerle sezonun ilk yarısını domine eden Brawn GP, Jenson Button'a ilk ve tek şampiyonluğunu getirmişti. O yıl Monaco GP'sini de kazanan Button, Prenslik'e özel kuralı unutmuş ve zafer turu sonrası aracını podyumun önüne, yani start finiş düzlüğüne getirmek yerine podyum dışında kalan pilotların araçlarını koyduğu pit alanındaki kapalı parka bırakmıştı. Sonrası herkesin hatırında, heyecan ve sevinçten havalara uçan bir Jenson Button, ve az önce bir Grand Prix mesafesini geride bırakmamış çeviklikte sevinç dolu bir koşu. Biraz daha eğlenmek isterseniz, o görüntülerin arkasına Mirkelam'dan Bu Yüzden Her Gece Ben şarkısını açabilirsiniz.
Kırmızı peruklular
Benetton'da yaşadığı iki şampiyonluğun ardından 1996'da Ferrari'ye geçen Michael Schumacher, bir türlü o istediği şampiyonluğa kavuşamamıştı. 1999'da Silverstone'daki kazası olmasa, 1997'de Jacques Villeneuve'ün üzerine aracını sürmese belki bu hedefe daha erken uzanabilirdi, ama Schumi'nin zamanı milenyumla birlikte geldi. 2000 Japonya Grand Prix'sini kazandığı o harika sürüş sonrası şampiyonluğu garantileyen Schumi, sezonun son yarışı olan Malezya'ya rahat bir biçimde geldi. Griple boğuşan takım arkadaşı Rubens Barrichello ile birlikte birinciliği ve üçüncülüğü alan Schumacher, 1983'ten sonra ilk kez Ferrari'ye ikinci arka arkaya markalar şampiyonluğunu getirdi. Sepang pistinin podyumunda kırmızı peruklarla Ferrari'nin başarısınız kutlayan Schumacher ve Barrichello, bu hoş ve eğlenceli görüntüyle akıllara kazındı.