Castrol Power 1 motosiklet sınıfında ilk sırada yer alan Xavier De Soultrait, etaplar arasında mola verdiği bir köyde ufak bir dikkatsizlik sonucu kaskını nasıl yaktığını anlattı ve ralliyi değerlendirdi.
Daha önce çok kez Dakar Rally’sinde başarılara imza atmış Xavier De Soultrait, bu yıl TransAnatolia'ya KTM 690R motosikletiyle katıldı. Fransız sürücü, TransAnatolia Rallisi'ne 2020 yılında da katılmıştı ve motosiklet klasmanında zafere ulaşmıştı.
Soultrait, bu yıl 2020'ye kıyasla daha büyük bir motosiklet olan 690 R ile yarışıyor fakat yeni motosikletine alışmayı başardı ve 6. günün sonunda Castrol Power 1 motosiklet klasmanında ilk sırada.
Fransız sürücü, 6. günün sonunda Motorsport.com Türkiye mikrofonlarına konuştu ve günü değerlendirdi.
Can: Xavier, etaplar hakkında konuşmaya başlamadan önce kaskını soracağım. Bugün kaskını yaktığını gördüm. Nasıl oldu anlatır mısın?
Soultrait: "(Gülüyor) İki etap arasında gölge bulmak, dinlenmek, bir çay içmek için bir köyde durdum. Oldukça küçük bir köydü, bir evde gölgede oturup dinlenmek istedim ve evdeki adama oturup oturamayacağımı, bir çay içip içemeyeceğimi sordum."
"Adam çok misafirperverdi, hemen izin verdi."
Can: Evet, Anadolu insanı çok misafirperverdir.
Soultrait: "Gerçekten öyle, bu çılgınca. Ortam çok güzel olduğu için bir fotoğraf çekmek istedim ve kaskımı bıraktım. Kaskımı, o pişirme aletinin (soba) üzerine bıraktım."
Can: Biz ona Türkiye'de 'soba' diyoruz.
Soultrait: "Soba, güzelmiş. Kaskımı sobaya koydum ve fotoğraf çekmeye gittim. Sobanın öyle olduğunu ve kasımı bırakmamın yanlış olduğunu bilmiyordum. Sorun olmaz diye düşündüm. Hayatımda hiç 'soba' görmemiştim. Fransa'da onu mutfakta pişirme aleti olarak kullanıyoruz. Dışarıda olmuyorlar."
Can: Sobalar sadece pişirme için olmuyor. Isınmak için de kullanılıyor.
Soultrait: "Güzelmiş açıkçası. Kaskımı oraya koydum ve bıraktım. Sonra oturduk, çayımı içtim, konuştuk. Sonrasında arkadaşım Ejder, 'Bir koku geliyor, bir şey mi yanıyor?' dedi ve beni uyardı. Kaskın sadece biraz plastiği yandı, günün geri kalanında kullanabildim. Eğlenceli bir anı olarak kalacak."
Can: Xavier, 6. gün de tamamlandı ve her gün daha da yoruluyorsunuz. Bu seni nasıl etkiliyor, hatalar artmaya başladı mı?
Soultrait: "Evet, ralli oldukça uzun ve zorlayıcı. Neredeyse bütün günü motosiklet üzerinde geçiriyoruz. Elim biraz ağırlaşmaya başladı, nasırları da görüyorsun.
Dün olduğu gibi, bugün de çok zevk aldım. Rallinin bu bölümü çok hızlı, bana Dakar'ın sonunu hatırlatıyor. Şili ile Arjantin arasındaki son bölüm gibi hissettiriyor. Dakar'la tamamen aynı his var. Yüksek hızda gidiyorsun, navigasyon çetrefilli, yarışması çok zevkli. Diğer iyi sürücüler neden gelmiyor bilmiyorum."
"Bu ralli harika bir antrenman ve çok eğlenceli. Doğru yönü bulmak hiç kolay değil, organizasyon ise süper. Bence burada 50 sürücü daha olsa organizasyon bunu kaldırırdı."
Can: Bugün meşhur bir 98. kilometre vardı, neredeyse herkes kayboldu orada. Sen de oraya gelince bir yavaşladın ama doğru yola girdin. Etabın genelinde navigasyon nasıldı, kayboldun mu?
Soultrait: "Hayır kaybolmadım, belki bir 50 metre kadar saptım ama kaybolmadım. Yüksek rakımda, dağlarda yarışıyoruz. Enerjinizi o yükseklikte sürmeye ve hata yapmamaya harcayınca, bazen yolu bulma konusunda konsantrasyonu kaybedebiliyorsunuz."
"Bana 5-6 yıl önce Güney Amerika'daki yarışları hatırlatıyor, o hissi yeniden yaşamak güzeldi."
tr.motorsport.com