Son yarışlarda Mercedes ve rakipleri arasındaki farkların artmasıyla rakip takımlar Mercedes'in bu farkı nasıl bulduğunu sorgulamaya başladılar.
Mercedes bir dönem W07'nin aerodinamik gelişiminde agresif bir yaklaşım sergiledi ancak rakiplerine göre bu güncellemeler, büyüyen farkı tam olarak açıklamıyor.
Geçen hafta çıkan iddialar, Mercedes'in süspansiyondaki gelişimle fark oluşturduğu yönündeydi. Auto Motor und Sport'a göre rakip takımlar, FIA'dan Mercedes'in bu alanda yaptıklarını yasaklaması yönünde talepte bulundular.
Öyleyse son tartışmalar ne? Mercedes ne durumda ve aradaki farkı nasıl koruyor?
FRIC'ten çıkarılan dersler
Geçen sene Brezilya'da Mercedes süspansiyon parçalarını test edince bazı tartışmalar çıkmıştı. O testlerde Mercedes bu sene için hazırlık kapsamında S-kanal sistemini test etmişti.
O testler takımın bir kaç senedir sürdürdüğü gelişim yönünü gösterdi. FRIC süspansiyon döneminde elde edilen bilgilerin kullanılmaya devam edildiği görüldü.
FRIC (İçten Bağlantılı Ön ve Arka Süspansiyon) 2014 sezonunun ortasında FIA tarafından yasaklanmıştı. Bu sistemde aracın 4 köşesi hidrolikle bağlanıyordu ve sistem aracın stabil hale gelmesinde yardımcı oluyordu. Bu sistemle mekanik ve aerodinamik performansta iyileşme oluyordu.
Şu anda şunu söylemek gerek: FRIC ya da herhangi hidrolik kontrollü süspansiyon aktif bir şekilde kullanılmıyor.
Bunun yerine pasif sistemler birbirlerine uyumlu bir şekilde çalışmaları için ayarlanıyorlar.
FIA, 2014 Britanya GP'den sonra bir direktif yayınlayarak FRIC süspansiyon sisteminin aracın aerodinamisine yardımcı olduğu için kural ihlali olduğunu duyurmuştu.
Ancak o dönemde sistemin bir çok takım tarafından kullanılıyor olması nedeniyle, sene sonuna kadar herhangi bir takım protesto etmezse sistemi görmezden gelecekleri belirtildi. Ancak, herhangi bir takımın protesto etmesi ihtimaline karşı FRIC süspansiyon kullanan takımlar bunu değiştirmeye hazır beklediler.
Devam etmekte olan gelişim
FRIC gibi sistemler yasaklansa da takımlar direkt olarak bu tür fikirlere sırt çevirmezler. FRIC'te çıkarılan dersler, süspansiyon sistemlerinde yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağladı.
FRIC sisteminin öncülerinden birisi olan Mercedes, şasinin frenlemede ve virajda genel manada stabil olması için hidrolik sistemleri geliştirmeyi sürdürdü. Mercedes pilotlarının kerb üstündeki sürüşleri ve lastik ömrünü etkilemeden daha agresif yarış çizgisi kullanabilmeleri bunu gösteriyor.
Mercedes W07'nin ön tarafı tamamen hidrolik bir sisteme sahip. Ön süspansiyonda yer alan kabarma ya da 3. süspansiyon elementi, bu sistemin diğer takımlardan ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. Bu parça, süspansiyon bağlantısının hemen arkasında yer alıyor ve süspansiyonun dikey hareketinin kontrolünde yardımcı oluyor. Bu bağlantı aracın arka tarafında da bulunuyor.
Tüm takımlar süspansiyon sisteminde 3. parçayı kullanıyor ancak sadece bir kaç tanesinde hidrolik üniteler yer alıyor. Ancak hiçbirisinin sistemi Mercedes'in ki kadar karmaşık seviyede değil.
Diğer takımlar yay destekli 3. süspansiyon kolunu kullanıyorlar. Red Bull ve Williams'ın bombeli yaylar kullandığı biliniyor.
Bu tasarımın arkasındaki püf noktası
Mercedes bu sistemi ayarlamak için gerekli paketlemede agresif tutum sergiledi. Üst koldaki geniş kama oradan alındı.
Charlie Whiting'in geçen sene Manor'un 2015 şasisini 2016'ya çevirebilmesi için şaside bazı şeylerin yapılmasına izin verilmesiyle buna izin verilmiş oldu.
Bu paketlemenin önünü açan bir diğer şey ise 2013'teki basamaklı burunları gizlemek için yapılmasına müsade edilen makyaj paneli oldu. O sistemle burundan şasi üstüne doğru hava akışı sağlanıyordu.
O dönemde, bu kuralı bütün takımlar süspansiyon bileşenlerini daha iyi kullanmak için kullanırken hiç birisi Mercedes kadar ileri seviyede kullanamadı.
Red Bull ve McLaren, süspansiyon bağlantı kollarını çok yüksek tutuyor. Makyaj paneli kuralı gelmeseydi muhtemelen böyle bir çözüm olmayacaktı.
Dönüm noktası
Böylesi karmaşık süspansiyon sisteminin faydaları çok açık.
Yarışlarda performansın belirlenmesinde en büyük etkiye lastik yönetimi sahip. Daha stabil bir şasi hazırlamak açık bir şekilde performansınıza ve lastik aşınmasının azalmasına yardımcı olur ancak aynı zamanda aerodinamik açıdan da faydalı olur.
Bir tur içerisinde virajların etkisine göre lastiklerin şeklinde ciddi değişiklikler oluyor. Bunu azaltabilirseniz şekil değişimini daha tahmin edilebilir yapabilirsiniz.
Bu tasarım ekibi için inanılmaz yardımcı olur. Böylece frenleme ve virajda stabil olmayan hava akışı azalır.
Aynı zamanda lastik içerisinde daha az dalgalanma olur. Lastin bacıncı ve sıcaklığı stabil olur: Pilotların lastikleri çalışma aralığı içerisinde tutmaları daha kolay olur.
Bu yüzden Mercedes lastik sıcaklıklarını kontrol etme konusunda rakiplerinden daha iyi görülüyor. Mercedes lastik sıcaklıklarını kontrol etme konusunda en iyi ekiplerden birisi olarak görülüyor. Mercedes'in kurallar kapsamında yarış başında zekice bir ısıtma yöntemi kullandığı hep söyleniyordu.
Ancak FIA'nın bu prosedürde değişiklik yapmasıyla bu iddialar yersiz çıktı. FIA artık lastik basınçlarını, lastikler araca yerleştirmeden takip ediyor. Buna rağmen Mercedes, lastik ısıtıcıları kullanmaya devam ediyor.
Macaristan'da Mercedes'in süspansiyondaki 3. elementte değişiklik yaptığı görüldü. Rakipler karşısında bu sistem sayesinde fark açıldığının görülmesi üzerine gelen şikayetler sonucunda Mercedes değişiklik yaptı.
Şimdi ne olacak?
Mercedes'in süspansiyonlar konusunda uyguladığı bu agresif tasarım son dönemin en çok konuşulan konularından birisi oldu.
Teknik patronların son toplantısında bu konunun gündeme geldiği iddia edilse de bu konunun hiç görüşülmediği ortaya çıktı.
Kısa vadeli bir değişiklik mümkün görünmese de bu konuda çeşitli lobiler oluşturulabilir.
Gelecek sene için belirlenen kurallarda artık geri dönüş yok. Bu konuda yasaklama için tüm takımların onay vermesi gerekiyor ancak bunun pek mümkün olması beklenmiyor.
Mercedes şüphesiz bu konuda gelişimi sürdürmeye devam edecek gibi görünüyor. FIA bu sistemi 2018 için yasaklasa bile diğer takımlar da Mercedes gibi bu sistemi geliştirmek zorunda kalabilir.