Mercedes patronu Toto Wolff, 2026 Formula 1 sezonuna yönelik hedeflerinin “yeterince iddialı” olup olmadığını sorguladı.

Alman üretici, F1’in yer etkisi (ground-effect) dönemini yalnızca yedi galibiyetle tamamlayarak, V6 hibrit çağının başındaki üstün performansının ardından Red Bull ve McLaren’ın gerisinde kaldı. Mercedes, 2025 sezonunda Red Bull ve Ferrari’nin önünde Takımlar Şampiyonası’nda ikinci sırayı elde etmeyi başarsa da, istikrarlı bir şampiyonluk mücadelesi ortaya koyamadı.

Takım, 2026 sezonuna girerken, özellikle kendi bünyesindeki güç ünitesi departmanının ilk dinamometre testlerinde öne çıkması sayesinde favoriler arasında gösteriliyor. Ancak, sporda yürürlüğe girecek tamamen yeni teknik düzenlemeler büyük bir belirsizlik yaratıyor ve sonuçlar konusunda öngörüde bulunmak oldukça güçleşiyor.

Wolff, bu belirsizliğin farkında olduklarını belirterek, Abu Dhabi’de sezonun son yarışı öncesinde yaptığı açıklamada, 2026 için her şeyin yolunda gittiğini ancak hedeflerin yeterince yüksek olup olmadığından emin olmadığını ifade etti.

“Bunu öngörmek gerçekten çok zor,” diyen Wolff, Motorsport Week ve diğer medya kuruluşlarına şu açıklamalarda bulundu: “Kendimize bazı hedefler koyduk ve bu hedeflere ulaşma yolunda ilerliyoruz. Ancak bu hedefler yeterince iddialı mı, öncelikler açısından doğru yerde mi belirlendi, bunu ancak zaman gösterecek.”

“Ve bu zaman da çok uzak değil. Sekiz hafta kaldı. Bunu söylemek aslında korkunç. Bugün sabah ilk kez ‘Bir yarış pistine gitmek istemiyorum’ diye düşündüm. Yani dürüst olmak gerekirse, hiçbir fikrim yok.”

2013-14 F1 Geçişi ile 2025-26 Dönemi ‘Karşılaştırılamaz’

Bu, sporda 2014’teki V6 hibrit motorların tanıtımından bu yana yapılan en büyük kural değişikliği olacak ve Mercedes o dönemi başarıyla domine etmişti. Yer etkisi öncesi dönemde takım, yalnızca bir Pilotlar Şampiyonası hariç tüm şampiyonlukları ve her Takımlar Şampiyonası’nı kazanmıştı.

2025’ten 2026’ya geçişin, 2013’ten 2014’e geçişle kıyaslanıp kıyaslanamayacağı sorulduğunda Wolff, günümüzde Formula 1’deki rekabetin çok daha geniş bir yelpazeye yayıldığını belirterek iki dönemin aynı olmadığını ifade etti.

“Brezilya’daki o basın toplantısını hatırlıyorum. Şampiyonada ikinci olabilmek için kaç puana ihtiyacımız olduğunu kalem kağıtla hesaplıyordum,” diyen Wolff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonunda üç yarış kazandık ve ikinci olduk. Geldiğimiz noktayı düşününce, bugüne göre çok daha neşeliydik.”

“Ve ardından 2014’e geçtiğimizde, kış aylarında ilk kez tam bir aracı dinamometrede çalıştırdığımızda içimde bir his vardı. Motorumuz, diğerlerine göre daha güvenilirdi. Diğer takımlar testlere çıktığında kimse doğru düzgün tur atamıyordu, biz ise atıyorduk.”

“Yani bu iki dönem karşılaştırılamaz. Şu anda grid, önceki yıllara göre çok daha rekabetçi.”

trf1.net