Biliyorum bu yazı için biraz, (epey!) geç kaldım, ancak hala bu fikrin dile getirilmediğini gördüm ve yazmak istedim. Ben yazıyı yazana kadar Felipe Massa’nın spora geri dönmüş olması da aslında bahsedeceğim şeyi destekliyor.

Peki Felipe Massa 15 yıllık Formula 1 kariyerinden kendi isteğiyle mi ayrıldı? Yoksa bir başka Maldonado’ya yer açmak için kovuldu mu?

Bildiğiniz gibi Massa 2016 İtalya GP hafta sonu öncesinde sezon sonunda emekli olacağını açıklamıştı. Massa kendi evi Brezilya’daki bol yağmurlu yarışa kaza yaparak erken veda etmiş ve bir sonraki ve sezonun son yarışı Abu Dhabi GP sonrasında da Formula 1’den ayrılmıştı.



Williams ise sadece birkaç ay sonra Formula 3 şampiyonu Kanadalı Lance Stroll ile anlaştığını duyurdu. Stroll, Kanadalı milyarder Lawrence Stroll’un oğlu ve babası tarafından ciddi paralar ile destekleniyordu.

Buraya kadar her şey normal görünüyor. F1’in en eski pilotlarından birisi emekli olur, takım da yerine bir çaylağı getirir.

Tam da bu noktada Nico Rosberg devreye girdi. 2016 şampiyonunun ailesine bağlı olduğu biliniyor ve Lewis Hamilton’a karşı bir şekilde şampiyon olmayı başardığı gibi emekli olmayı tercih etti. Bu zamansız karar Mercedes’i çok zor bir durumda bıraktı, çünkü sezon bitmişti ve tüm pilotlar yeni anlaşmalar yapmışlardı. 2017 için anlaşması bulunmayan Esteban Gutierrez ile anlaşacak değillerdi elbette, istikrarlı ve hızlı bir pilota ihtiyaçları vardı. Toto Wolff menajerliğini de yaptığı Valtteri Bottas’ın Rosberg’in koltuğunu dolduracak en uygun aday olduğuna karar verdiğinde aslında bu anlaşma tamamlanmıştı. Bottas’ın Williams ile bir yıllık daha kontratının olması Mercedes için önemli değildir, motor anlaşması kapsamında üstü kapalı (veya açık!) bir tehditle bu kontrat kolaylıkla yırtılabilirdi.



Ancak bu hamle Williams’ı çok bir zor durumda bıraktı. Takımdan emekli olan bir diğer isim olan Pat Symonds her ne kadar 2017 kural değişikliklerine iki aynı pilot ile devam etmek isteseler de, tecrübe ve referans noktası taşınması için en az bir eski pilotun takımda devam etmesinin yeterli olacağını söylemişti. Bu pilot da Bottas’tı, ancak 2016’dan yadigar tek pilotlarını Mercedes’e kaptıracaklarını asla bilemezlerdi.

Williams bu kez Massa’ya geri döndü. Claire Williams Massa’yı dönmesi için aradığında çekindiğinden, hatta korktuğundan bahsetmişti. Pilotu emekliliğinden dönmek istemeyebilirdi ve bu da Williams’ı pilotsuz, daha da kötüsü referanssız bırakacaktı.

Ancak Massa koşa koşa geri dönmeyi tercih etti ve Formula 1’e olan aşkının hiç bitmediğini ağzından kaçırdı. Bu her ne kadar laf olsun diye söylenmiş gibi görünen bir söz olsa da, arkasında uzun bir hikaye olduğu ortada.

Nico Hülkenberg, 2010 Brezilya GP’sinde, sezonun son yarışında polü elde etmişti ve hemen ardından takımdan gönderilmişti. Peki takım ‘geleceğin şampiyonu’ diye bahsettiği Hülkenberg’i niçin takımdan gönderdi? Cevabını biliyoruz: Pastor Maldonado, daha doğrusu PDVSA’nın ödeyeceği 40 milyon dolarlık fatura…

Williams’ın, yeni çaylakları Lance Stroll’a 80 milyon dolarlık bir sezon öncesi özel test serisi hazırladığı ortaya çıktı. Bu test kapsamında takımın 2016’ya göre güncellenmiş 2014 aracı kullanılıyor ve sırf bu test için Mercedes’ten iki adet yepyeni turbo hibrid motor satın alınmış. Bir sezonda en fazla 4 motor kullanılabildiği düşünüldüğünde, Stroll’un nasıl bir test ortamında bulunduğu daha net anlaşılabilir. Daha net konuşmak gerekiyorsa, Stroll’un test programındaki pistler şunlar: Sepang, Silverstone, Hungaroring, Monza, Red Bull Ring, Catalunya, Yas Marina, COTA ve Sochi.

Williams’ın Stroll için böylesine kapsamlı bir test programını bir ayda hazırlamış olması imkansız. Aylar öncesinden, şöyle söyleyelim; Stroll’un Williams’ta yarışacağının duyurulmasının aylar öncesinden bu test planlarının yapılmış ve motorlar, araç ve mühendislerin hazırlanması gerekiyor. Kullanılan akademi lastiklerinin hazırlanması, pistlerin kiralanması ve uçuş planlarının yapılması gibi ‘küçük’ detaylardan bahsetmiyorum bile.



Belli ki, Williams Massa’nın emekli olacağını açıkladığı gün civarlarından bu yana 2017’de Lance Stroll ile yarışacağını biliyordu. Muhtemelen Felipe Massa’ya ‘önümüzdeki yıl için kendisiyle yarışmayacaklarını söylediklerinde’ de Lance Stroll ile yarışacaklarını biliyorlardı!

Williams belli ki para uğruna bir diğer paralı ‘yetenek’ tercihinde bulundu ve Bottas’ın tecrübesi ve önceki sezondan gelecek referansı ile devam edebileceklerine karar verdi. Bu da Massa ile anlaşmanın yenilenmeyeceği demekti ve Brezilyalı pilotun bu saatten sonra başka bir takıma geçecek hali de yoktu. Tek seçeneği vardı: emekliliğini açıklamak.

Yukarıda da bahsettiğim gibi, Rosberg’in ani emekliliği Mercedes tarafında işleri karıştırıp Bottas’ı Williams’ın ellerinden almalarını gerektirince, zor durumda kalan bu kez Williams oldu ve Pat Symonds’un bahsettiği geçen seneden referans için ellerinde tek bir seçenek vardı: Felipe Massa’yı geri getirmek.

İlk bakışta bu oldukça kolay görünebilir, çünkü istemediği halde emekliliğe zorlanmış bir pilota tekrar yarışma şansı vermek pilot için dünyalar kadar değerli olmalı. Peki Massa yıpranan duygularına kapılıp dönmeyi reddetseydi? İşte bu Williams için büyük bir çıkmaz demek olurdu.

Williams’ın Massa haricindeki seçenekleri arasında McLaren’da ikinci plana itilen Jenson Button da vardı, ancak Button 2016 Williams aracında verilere sahip olmadığı için Williams’ın ilk seçeneği olamazdı.

Neyse ki Ferrari’de ezilmeye ve ikinci plana atılma konusunda deneyimli olan Massa bu durumu da çabucak kabullendi ve aslında hiç kopmak istemediği spora geri döndü. Williams’ın Massa’ya eskisinden daha fazla para verdiğini de düşünmüyorum. Belki biraz daha fazla bonus ödeme olabilir, ancak buna ihtiyaçları olmamış olabilir. Gitmek istemeyen bir pilotu spora geri döndürmek kendisi için fazlasıyla motive edici olmuş olmalı.

###